Bazen de olmak istediğim yerdeyken
ben olmak istediğim ben olamıyorum,
Güzel bir manzara karşısında,
ılık bir bahar akşamında
bir deniz kenarında
hem de şiir gibi bir günbatımında
Ben seni vasıflandırmasam sevgimle,
taçlandırmasam ümitlerimle şu halin nice olur gönlümde.
Göğün mavisiyle, denizin enginliğiyle, çimen yeşiliyle bezemesem seni
ne değerin olur benim için bu dünyada.
Sende, bu aşkta, bu dünya gibi
Ben kurmayı bıraktığım anda yıkılacak bir hayalsin işte.
Tüm dostlar giderken kendi yoluna
Kimiyle yollar ayrıldı, kimiyle gönüller
Kimi tatlı bir anı oldu yüreğimde
Kimi acı bir tecrübe
Canımı acıtsa da, gülerken ağlatsa da
Birini dost bilmek güzel
O güne değin susulmuş ve bestesini arayan tüm sözler notalarına kavuşmuştu.
Çizilmeyi bekleyen resim, tüm renkleriyle tuvalindeydi.
Sadece iki kişinin görebildiği resim ve sadece iki kişinin duyabildiği bu şarkıyı başka kimse bilmeyecekti. Sadece iki kişinin gönlüne görünen ve iki kişinin gönlünce duyulandı onlar.
Tüm endişeler, kızgınlıklar, sitemler, güvensizlikler, hayal kırıklıkları iki bedenide terk etmişti.
Bedenlerini aşan iki ruh gerçek ışığı görüyorlardı artık. Karanlık olan bedendi.
Ardında bırakıyor olmak alıştıklarını, vazgeçtiklerini,
vazgeçmek zorunda olduklarını…
Bilinmeyene gidilir hep.
Ne kadar bilirsen bil yolunu,
Neyle karşılaşacağını bilemezsin yine de.
Her şey ihtimal dahilindedir.
Sonra
Bir an gelip
Gözlerim geçmişin odalarında takılı kalınca
Ne kadar özlem, özür, sitem varsa içimde
Kapı kapı dolaşıp sahiplerine dağıtasım geliyor.
Başkalarının belki de çoktan çekip gitmiş olan geçmişlerinin
İçimde minik bir kıvılcım
Heyecanlı ve sabırsız
Hadi rüzgarım ol amansız
Büyüt yangınımı zamansız
Bu ateş kor olmadan sönmek imkansız
Gel yanalım, kaçmak faydasız
İtirazıma bakma ey aşk
Yüreğimde seni bekleyen koca bir taht var
Senden korkup kaçtığıma aldanma ey aşk
Tüm hayallerimde sana yer var…
Sonra yine akşam oldu.
Günlük telaşların arasına sıkışmış hayaller
kırılıp döküldü karanlığa,
Her sabah içimde beliren sahipsiz coşkularımın üstüne
rehavet olup çöktü kırılganlıklarım
ve anlatamadıklarım.
Dalında bir yemiş gibi olmak gerek,
Yadırgamadan yerini vakti gelince sürgün vermek
Ayazda bir bir düşünce yapraklar
Utanmadan çıplak dallarından baharı beklemek
Dalında bir yemiş gibi olmak gerek
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!