Neretva ırmağı akar içinden
Çok tatlıdır suyu, Bosna Hersek’in
Kötülük geçirmez onlar içinden
İnsanları iyi, Bosna Hersek’in
Yaşadılar orda nice zülümler
İnsanlar insana kurt gibidir
Aranmaz merhamet büyük şehirde
Kentler zalimlere yurt gibidir
Yaşanır zulümat büyük şehirde
Binalar dünyaya adeta kazık
Birlik Olursak
Göklerde süzülen bayrağımızı
Namert indiremez birlik olursak
Muhabbetle dolu yüreğimizi
Toplar sindiremez birlik olursak
Mutlu olur diye Bayram’dı adı
Rahat bir gün yüzü görmedi babam
Bir lokma bir hırka sade yaşadı
Hüznünü Rabbine sormadı babam
Namaz için kalkar her zaman erken
Okunsa uyanır sabah ezanı
Uyurken üstüne doğmadı güneş
Çalışmak çırpınmak onun her anı
Yaratan evini eyledi geniş
Okunsa uyanır sabah ezanı
bahar ile hatırlayacağım seni
bir bahar günüydü ayrılık atına bindiğinde
toprak cennetin renklerine bürünmüştü
dirilmişti kırlar, olabildiğince yeşil
güller tomurcuklanmış açmak için gün sayıyorken
çiçeklerini yeni açmıştı meyve ağaçları, ıhlamur ve İğde…
Aşk acısı ağır gayrı taşınmaz
Yüreğimde hasret tufana benzer
Gözyaşım düşmekten bir an üşenmez
Ruhum sarsılıyor figana benzer
Bahar çok geride kara kış şimdi
Hatalar yapıldı, kömür karası
Kaç kere yıkıldık yerin altında
Yakınmış ölümle hayat arası
İhmale darıldık yerin altında
Toprağa gideriz, topraktan geldik
Dervişlik (Yunus’la Hasbihal)
Yunus:
Dervişlik der ki bana
Sen derviş olamazsın
Gel ne deyeyim sana
Aşkın ateşinde ham iken pişen
Bir daha yanmayı dener mi dersin
Hiçlik meclisinde katları aşan
Âşıklara bir söz denir mi dersin
Kabuk bağlar mı ki yürek yarası
Hocam gerçekten şiirleriniz çok hoş ne diyebilirim ki siz tek kelime ile süpersiniz...
seni tanımayanlar ne büyük bir hazineye kacırdıgının farkında degil.rabbim inşallah onlara da bu nimeti tattırır.