-Bahar-
Bir domates yaprağının elime bulaşan rengine mi bürünmüş bahar
Ya da narçiçeğinin görselliğine mi?
Ya şu dağlarda yükselen buhar…
Bahar ülkeme hiç gelmez mi?
Ressam mı olmak gerek acep seni çizmek için tuvale
Ben çizemez miyim seni böylece benliğime
Şair mi olmak gerek yoksa edip mi
Seni uzun uzun anlatmak için, tanımayanlara,
Oysa sen hissetmeden dokunurum sana
Seni öpülesi öperim
Bir ressamın fırçasında
Bir edibin romanında
Şairin şiirinde
Ve sarhoş mu olmak gerek
Sana öyle dalgın, öyle duru bakarken
Dünyayı,tüm insanları umursamadan,
Al al olmuş yanaktan öpmek için
Ve dudaktan.
Daha çok mu içmek lazım,
Şeytana uymak için...
07.05.2009
Bir avuç toprak mı üzerinde durduğum
Bereket dediğim
Anamla özdeşleştirdiğim.
Binlerce yıllık tarihin canlanması mı?
Avucumdaki toprakta tenime dokunan.
Vahşete doymayan düzen
Hani seni o ilk gördüğüm gün,
Aylardan temmuz,
Günlerden pazardı.
Bir akşamüstü görmüştüm güzelliğini,
Hala sabah olmadı.
Desem ki sana;
Bir gün yine geleceğim,
Yine bir pazar akşamı,
Yine gözlerimle seveceğim seni...
Toroslardan kopup gelen rüzgarlar müjdem olsun
Sana döneceğim.
Bu sefer sabah olacak desem,
Bekler misin.
12.08.1995
Osman KARADAĞ
Farzet ki çok rahatım.
Derdim düşüncem yok.
Farzet ki her şeyim tamam.
Eksiğim ihtiyacım yok.
Yani bende yok yok.
Farzet ki neşem yerinde,
Bazen vazgeçesim geliyor
Dünyanın bütün güzelliklerinden
Ve elemlerinden.
Ama
Gitmek sensiz öbür dünyaya
Yada bırakmak seni burada
Nasıl anlatacaksın?
İnsanları sevmeyi
Üzerine bombalar yağan çocuğa...
Karanfil bahçelerinde büyütsen bile.
Dünyanın en güzel ninnileriyle uyutsan bile
Her gece
Nasıl sileceksin
Korkuyu, nefreti...
Körpecik beyninden.
Ve aşkı nasıl anlatacaksın
Yarın.
01.03.2009
Osman KARADAĞ
Düşüncem kadar yakınsın memleketim
Kapalı gözlerimin gözkapaklarının ardı kadar
Hayal etsem tenimde meltemin
Her soluğumda iyot kokunla dolar ta ciğerim
Nefesim, memleketim.
-Duydun mu?
Senin ki si yine eve kapanmış,
Habire içiyormuş.
-Geçenlerde pencereden gördüm;
Saç baş dağınık,
Horul horul uyuyordu güpegündüz...
-Hastaymış diyorlar amma,
Onun hastalığı kafasında.
Birde sabaha kadar uyumuyormuş,
Neler yapıyor acaba!
-Aman boş verelim el alemin delisini,
Atsana şu siyahın yedilisini,
Birde okey atarsam bak;
Yolacağım masadakilerin hepsini.
18,02,1994
Olur olmaz şeyler değil içimden dışa vurduğun şeyler
Ses tellerimi yırtarak çıkan bağırmalarım
İçip içip tüm sarhoşluklarımı serercesine sokaklara
Tüm namertlere;
Cehennemden çıkma tüm kötü sözleri arz edişim.
Ağzım dolusu küfürlerim...
Tüm sefil öğretilere...
Bazen de suskun ve küskün ve çaresiz bir mücrimcesine
Durup durup sana bakışım müptela gözlerle...
Az uz şeyler değil içimdekiler
İçimi kemirenler...
Olur olmaz şeyler değil beynimde öğüttüklerim.
Kusup çıkarasım gelir
Elimi sokup, çekip atasım gelir
Gönlümdekileri...
Beynimdekileri...
İçtiğimden değil benim sarhoşluğum.
30,04,2009
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!