Üç kalemde senin için,
Yazacağım göreceksin! ...
Suretini sakin sakin,
Çizeceğim göreceksin! ...
Aka çalarsın karayı,
Anlamadım, anlamadım Mustafa,
Niye neşelisin, niye gülersin?
Başımızdan eksik olmazken cefa,
Dert etmezsin, sen her şeye gülersin.
Yüreğin efkarla hiç mi basılmaz?
Çorumlular tek tek gider Samsundan,
Bu yıl Kaptan Maruf çıkıp gidiyor.
Bir kırmızı kart ayırdı oyundan,
Kaptanlık bandını söküp gidiyor.
Ayak bastı Samsun’a on üç kişi,
Sevimlidir kurdu, kuşu, böceği;
Bitlerini sevemedim dünyanın.
Başımın tacıdır, gülü çiçeği,
Otlarını sevemedim dünyanın.
Yan gelip devrilme, rızkını ara,
Dolaşır geçmiş yılları,
Maziye dalan gözlerim..
Gönlüme salar selleri,
Yaşlarla dolan gözlerim..
Belli bir saatten sonra,
Ahirette ağır diye hesabı
Dünya pazarında sattım gururu.
Elde etmek için hayrı sevabı
Öz nefsime kurban ettim gururu.
Kesip attım; ayağı yok, eli yok
Misafirin oldum; önce okulu
Sonra askerliği bitirdim Burdur…
Giderken hem seni, hem de o kulu
Kalbimde saklayıp götürdüm Burdur…
Sundum ona olan temiz sevdamı,
Dağını taşını dolaştım; yaz, kış
Yollarından yakınmadım Iğdır’ın…
Canlı mahlukuyla yaptım bir barış,
Cansızına dokunmadım Iğdır’ın…
Payına düşeni alıp yiyenden,
Eksi doksan derecede şoklanmış
Bu sebepten beynin donuktur senin…
Ne okşanmış, ne öpülüp koklanmış
Yüzün buz misali soğuktur senin.
Tabun hayalini, düşünü biçmiş
Onun bunun kıçı kırık,
Sözüyle işim yok benim…
Şiir yazıyorum sık sık,
Yazıyla işim yok benim…
Kurban olduğum Adana,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!