Hor görürsen Yüce Türk Milletini,
Nefret kazanırsın, kin kazanırsın…
Kontrol edemezsen bu hiddetini,
Aziz Nesin gibi ün (!) kazanırsın…
Çık sahneye sen de söyle şarkını,
Kadim dostlar; Karadeniz, Alaçam
Bizimlesin Osman diyor bu akşam.
Boş kalmazsın saçarız ortalığa
Upuzun gecene yetecek ilham.
O gün bu gün derin derin
Kalbimde uyuyor sevdam.
Belki de uyanır yarın
Günleri sayıyor sevdam.
Takıldı kaldı çembere
Bağrımda hazırdır yerin
Gel gel diyor kara toprak…
İşime yaramaz dirin
Öl, gel diyor kara toprak…
Yürümez er geç araban
İcat edilmeli başka bir sıvı
Renksiz, tatsız tuzsuz suya karşıyım.
Bir bitkisel koku kuşatır evi
Rize’de yetişen çaya karşıyım.
İşi ne ki Kayseriyle Bünyan’ın
Bitti Iğdır’da nöbetim;
Mekanım Kayseri artık…
Bir yanım öz memleketim;
Bir yanım Kayseri artık…
Gezip gördüm her yerini,
Kolay değil seni sana bırakmak,
Bin kere denedim olmuyor işte.
Çok isterdim geçen yılları yakmak,
Hatıralar alev almıyor işte.
Senelerce ilden ile taşındım,
Yaşadıkça, insan oğlu,
Yaşlanıyor bu dünyada …
Çoğu zaman el-kol bağlı
Tuşlanıyor bu dünyada …
Bilinmez kaç yıl, kaç hafta
Dikene abayı yakan,
Geri dönüp gül ister mi?
Yaşadığı an’a bakan
Huzur dolu yıl ister mi?
Ne baş, ne kol ne de bilek
O gün bu gün eksilmemiş yolcusu,
Nice civanlarla dolmuş Garaman! ...
Kimlerin gelmişse derin uykusu,
Hemen ona mesken olmuş Garaman! ...
Kimini güz mevsiminde savurmuş,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!