……… Kel akıl dışrak sevdalarımda
………. Her renkle seviştim her ışıkta
…….... En lekesizi yalnızlıktı
Sesin en doğurganı hüznün
Güçlü bir portrenin tanımsız gözleri / ben
kumlara yazdığım iki kelimeyi
bir dalga gibi sil
bir ömür boyu, aldırmam
ben bütün yönlerime adını verdim
kimsenin koklamadığı tüm çiçeklere
Tut elimden, aldırma saçının aklarına
yaşanmamış sevgiler, kaldıysa, ikimizin;
bir öpücük kondurup dünün yanaklarına
yaşarız yarınında, birlikte, sevgimizin.
Çıkarız adım adım sevda doruklarına
....................................” elleri zaman dışı bir çiçek,
.................................... gözleri akşam şafakları gibi göçmendi.. “ (*)
sana erdim sonunda
bağışlanmış ömür gibi girdin kapımdan
e z i l d i yalnızlığım gelişinle / ayaklarının altında
aynı adımlarla,
aynı yerlere basarak,
-yalnızca yıpranmış anıları atlayarak –
yürüdüm geçmişin ayak izlerinde.
kulağa hoş gelen melodileri,
o eski sevgileri bulamadım.
- bilen bilir -
I
İç çekişleri vardır yalnızca
Yüreğimin tavan arası / ve
Sesin iki rengi arasında
I
yüreğim / kapısı sana açık sonbahar
tüm üşümelerime / ayazına rengini verdiğim
özlemin geceyi cehennem kılan har
düş gelgitlerinde
bir sevip bin öldüğüm...
- çiçek isimlilere -
Yorgunum
Bu yaşımda yorgunum işte
Çökmüşüm tarlanın ortasına
Avuçlarımı dayamış şakaklarıma
Tugay, sıkıntının, sıcakla birlikte sinsice çöreklendiği kuytuda, gözlerini bir kenarı kopuk tokyosunun içindeki kirli parmaklarından ayırmadan yineledi.
- Gözünü sevdiğim,sorma bana,sana elli kere söyledim! .Ne yapayım? , ne dersin diye sorma bana.Sorma güzel abicim! ! .İçinden ne geliyorsa öyle yap.İster kal, ister git, ister kalk,ister yat, ister ye, ister sıç.. Ne yaparsan yap,bana böyle şeyler sorma. Ben hiç kimsenin, her hangi bir davranışına karışmak, özellikle yönlendirmek istemiyorum, bunu senelerdir istemiyorum. İstemiyoruuuuum, istemiyoruuuuum..! ! ..
-Tamam baboş, tamam. Dedi, Sırat.
-Tamam. Kendi öz kararımla memlekete gitmemeye karar verdim, baboş.Sen beni kovana kadar burada seninleyim.Yeter ki sen kızma, baboş.Yak şurdan bi’tane.
Tugay, ciğerlerindeki havayı, sıkıntısını belirten bir üflemeyle boşaltırken, Sırat’ın uzattığı paketten bir sigara çekti. Sırat’ın yüzündeki temiz ve dostluk dolu gülümsemeyi görünce, o da, gülümsemekten kendini alamadı.
O Bir Beyefendi..
Saygılarımla.
Sabiha Rana