I
düşüp perçeminden tekil gecenin
güncesi unutulan sesin
isyanını başlatır hüzün
gözlerim alışır yokluğunuza / kör olurum
Sen yoksan
La Jakond'un gülüşüne saplanır ilk bıçak
Bitmemiş senfoninin notalarını yırtar bir başka el
Bir siyah ötesine dönüşür geceler
Ölüm bir adım öteden geçer.
.....................................(ah! siz! ! .. bana, siz dememeliydiniz....)
provasız aşklar giydirilmiş
mısır patlağı bulutlara
yakışmıyor piranha sevdalar /
1.tablo / bahar
bodrum’da bir sevda kıyısı
mangalda, yanık sevda türküleri
kadehlerde sevda tınısı
bir aşk bestesi gibi balıkçı motorlarının
1
Ölümler çizdiler gözlerime – mapusane parmaklıklarıyla –
Bir darağacıyla noktaladılar günlerimi.
Özgürlüğümü aldılar elimden, üstümü aradılar.
Yasakmış, içeriye sokamazmışım ümitlerimi,
Gecenin tam ortasında,
boğazda,
mutluluk üstüne bir şarkı okunur.
Benim dertlerim,
bir oturuşta beş şişe şarap içer, oysa;
Uyunmuyor bu kadar sivriyken gece
Göz altı morlarında vurulmuşluğun
Başka kente gömülmeli gece ağrıların
Yara bandıyla örtülmeli düncelin
Bil ki sen çağırmazsan gelmez korkuların
Çığlık çığlık sevgimsin, çılgın gibi sevdiğim,
Gök yüzünde yıldızlar, bak; sensiz kıvranıyor.
Çözemedim güzelim, belki benim yüreğim,
Belki de gözlerinde gene orman yanıyor.
Gene kendi halinde sevgiler, meyhaneler,
Eskimiş ışıklarında yıldızların,
En sancılı doğumunda şiir.
Canımı sıkan
Ve sürekli küfreden şehir,
uzaklarda şimdi..
Ben, baharat kokulu akşamlarında Sakızlıkoy ’ un,
gözlerin,
sokak isimleri bu akşam,
adımladığım..
batan güneşti sarı saçların,
şiirimdi şiirin,
martı çığlıklarında..
O Bir Beyefendi..
Saygılarımla.
Sabiha Rana