Ey hatırası içimde yemin kadar büyük,
Ey bahçesinin hoş günlere açık kapısı
Hala rüyalarıma giren ilk göz ağrısı,
Çocuk alınlarda duyulan sıcak öpücük.
Ey sevgi dalımda ilk çiçek açan tomurcuk,
Bıktım usandım sürüklemekten onu,
Senelerdir, ayaklarımın ucunda;
Bu dünyada biraz da yaşayalım,
O tek başına,
Ben tek başıma.
Alıp içinde sesler uçuşan bu aksamdan
Hafızamı bir deniz kıyısına çeken yol,
Aydınlık rüyaların peşine düsen gondol
Mavi bir denizde yüzer gibi yanan samdan.
Tuşların üstünde karanlığın heyulası
Nedir bu geceyle gelen birsam?
Duyuyorum serzenişlerini.
Karanlıkta ağzının yerini
Arıyor deli gibi hafızam.
'Yanıyor unutulmuş buhurdan
Alnimdaki biçak yarasi
Senin yüzünden;
Tabakam senin yadigarin;
'Iki elin kanda olsa gel' diyor
Telgrafin;
Nasil unuturum seni ben,
Dili çözülüyor gecelerine.
Gölgeler kaçışıyor derine
Alıp sihrini bilmecelerin:
Gün doğuyor şehrin üzerine.
Korkarak şeklalıyor bacalar,
Gün doğuyor şehrin üzerine;
Güzel kız; sen küçüklüğümde
Bahçemizde ki erik ağacının
En yüksek dalına kurduğum
Öksenin üstünde dolaşan
Saka kuşu kadar
Sevimli değilsin!
İlk yemişini bu sene verdi
Kızılcık
Üç tane;
Bir daha seneye beş tane verir
Ömür çok,
Bekleriz;
Asfaltın üzerinden
Bisikletle geçen kızın
Bacaklarının arasında
Bir güvercin çırpınmada
Ve küçük bir kalp...
Küçük bir kalp çarpmadadır
Ufkunda mavi bulutların uçuştuğu dağ,
Büyülü göklerinde sesler duyduğum Aden,
Avlucumda dört kollu nehrin verdiği maden,
Üstümde yemişleri alnıma değen Tuba.
Müşiş dünyası ile, uykuma girdiği yere.
Gülümsüyor mavi bir at ışığında kamış.
Orhan veli kanık keşke hayatta olsaydı o kadar güzel şiirleri var ki Türkçe öğretmenimiz bile bize şiir verirken her zaman Orhan veli kanık şiirleri veriyor bu hafta da orhan'ın 2 şiiri var.
Demek ki büyük şair olmak için uzun yaşamak değil yaşanmışlık gerekiyor..
Şiirlerini okurken
İnsan aynı duyguları yaşıyor