Yolum asfalt,
Yolum toprak,
Yolum meydan,
Yolum gokyuzu
ve ben neler dusunuyorum!..
Sizin için, insan kardeşlerim,
Her şey sizin için;
Gece de sizin için, gündüz de;
Gündüz gün ışığı, gece ay ışığı;
Ay ışığında yapraklar;
Yapraklarda merak;
Bir zamanlardı bu gazhanede bir dem vardı
Gece sahilde sular ferce kadar cağlardı
O çağıltıyla beraber dokunurken def u cenk
Bir güneş dalgalar üstünde doğar rengarenk
Bütün güzel kadınlar zannetilerki
Aşk üzerine yazdığım her şiir
Kewndileri için yazılmıştır...
Bense daima üzüntüsünü çektim,
Onları iş olsun diye yaptığımı bilmenin.
Çayın rengi ne kadar güzel,
Sabah sabah,
Açık havada!
Hava ne kadar güzel!
Oğlan çocuk ne kadar güzel!
Çay ne kadar güzel!
Sokakta giderken, kendi kendime
Gülümsediğimin farkına vardığım zaman
Beni deli zannedeceklerini düşünüp
Gülümsüyorum.
Hakkınız var, güzel değildir ihtimal
Mübalağa sanatı kadar
Varşova'da ölmesi on bin kişinin
Ve benzememesi
Bir motörlü kıtanın bir karanfile
'Yarin dudağından getirilmiş'
Yüz sene sonra bugünkü dünyadan
Bir tek insan kalmadığı gün,
Sicilya sahillerinde yasayan bir balıkçı
Bir yaz sabahı ağlarını atarken denize
Her zamankinden daha geniş gökyüzüne bakıp
Benden bir mısra mırıldanacak
Yolculuk niyetinde değilim.
Fakat böyle bir iş yapmaya kalksam
Doğru İstanbula giderim.
Beni bebek tramvayında görünce
Ne yaparsın acep?
Ey asılmaz dağların ardında,
Ulaşılmaz beldelerden uzak,
Hasretin dallarını tutan sak,
Mavi, sonsuz bir takın altında!
Ey gülüşü sabahlardan güzel,
Orhan veli kanık keşke hayatta olsaydı o kadar güzel şiirleri var ki Türkçe öğretmenimiz bile bize şiir verirken her zaman Orhan veli kanık şiirleri veriyor bu hafta da orhan'ın 2 şiiri var.
Demek ki büyük şair olmak için uzun yaşamak değil yaşanmışlık gerekiyor..
Şiirlerini okurken
İnsan aynı duyguları yaşıyor