mektepten kaçıyorsun,
kus tutuyorsun,
deniz kenarına gidip
fena çocuklarla konuşuyorsun,
duvarlara fena resimler yapıyorsun
bir şey değil,
Handan,hamamdan geçtik
Gün ışığındaki hissemize razıydık
Saadetinden geçtik
Ümidine razıydık
Hiçbirini bulamadık
Kendimize hüzünler icadettik
Kalender'den sandala bindi
Beyaz maşlahlı hanım
Bir elinde şemsiye
Bir eliyle açtı yelpazesini
Cuma günü Göksu'ya gitti
Beyaz maşlahlı hanım
Çatlamak üzre olan tomurcuklar
Güzel günler vadetmededir.
Ve bir kadın, şehir haricinde;
Otların üstünde,
Güneşin altında,
Yüzükoyun uzanmış;
Eskiler alıyorum
Alıp yıldız yapıyorum
Musiki ruhun gıdasıdır
Musikiye bayılıyorum
Şiir yazıyorum
Dikilir köprü üzerine,
Keyifle seyrederim hepinizi.
Kiminiz kürek çeker, suya suya ;
Kiminiz midye çıkarır dubalardan;
Kiminiz dümen tutar mavnalarda;
Kiminiz cimacıdır halat basında;
Güzel kadınları severim,
İşçi kadınları da severim,
Güzel işçi kadınları
Daha çok severim.
Garibim;
Ne bir güzel var avutacak gönlümü,
Bu şehirde,
Ne de bir tanıdık cehre;
Bir tren sesi duymaya göreyim,
İki gözüm
Sanma ki derdim güneşten ötürü;
Ne çıkar bahar geldiyse?
Bademler çiçek açtıysa?
Ucunda olum yok ya.
Hoş, olsa da korkacak miyim zaten
Güneşle gelecek ölümden?
Orhan veli kanık keşke hayatta olsaydı o kadar güzel şiirleri var ki Türkçe öğretmenimiz bile bize şiir verirken her zaman Orhan veli kanık şiirleri veriyor bu hafta da orhan'ın 2 şiiri var.
Demek ki büyük şair olmak için uzun yaşamak değil yaşanmışlık gerekiyor..
Şiirlerini okurken
İnsan aynı duyguları yaşıyor