Bir keder var içimde
Perde perde inen
Bir bulut var üstümde
Kara mı kara
Yavaş yavaş çöken.
Yağmur yağarken bir sonbahardı
İçimin yaprakları sarardı
Kuşlar da göçtü güneye artık
Bir tek yalnızlığım bende kaldı
Aşka kayıt koyma, sayma engellerini
Açsın sevginin bahar goncası çiçekleri
Gönlünün pınarından beslenirken ruhun
Çılgınca süzülsün gökte aşk melekleri
Korkma solmaktan baharın gonca gülüyken
Bir hece damıtınca imbiğimden
Bir duygu demlendikçe yüreğimden
Sevda çiçekleri sepilince sevgilimden
Kanatlanır şiir olurum göklerde
Sonsuz kederimin yalnız sokaklarında
Bir damlada damla olup
Damladan zerreciğe dönüp
Şu alemi devrana dolup
Bu evrene katıldınız
Ateşler içinde yanıp
Bulutlar, bulutlar
Elimi uzatsam tutacaktım
Ve esen narin rüzgâr
Bir izin verse
Tam kucağına oturacaktım
Zalim bir düş gördüm
Tokatladı geçti beni
Seni süzülmüş gördüm
Anlatsana bana derdini
Hem de evreni çökmüş gördüm
Açsan zamanı lüle, lüle saçlarında
Sersen mevsimleri ürkek bakışlarınla
Sek sek oynayan çocuklar gibi neşelensen
Camdan bilyeler dökülürken göz yaşlarında
Haykırtsan içindeki çocukla “yeter” diye
Zaman durmaz akar
Buradan giden nehir gibi
Akrepten fışkıran zehir gibi
Zaman biraz da sakar
Zamanı gelince batar mı güneş?
Sen gelsen de, gelmesen de eser mi rüzgarlar?
Biten bir günün gizeminde mi saklı
Bora, fırtına, yağmur ya da kar?
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!