Orhan Tiryakioğlu Şiirleri - Şair Orhan ...

Orhan Tiryakioğlu

Çözülemez soruları yığsam,
Döksem her şeyi ortaya,
Şiirdeki dörtlüklere sığsam,
Acıları dizeler nasıl gömebilir?

Yüreğimin rengi yitik, söyleyin

Devamını Oku
Orhan Tiryakioğlu

Etik, pratik felsefenin insanların ahlaki eylemlerini konu alan ve bir eylemi ahlaki açıdan iyi bir eylem yapan niteliksel durumla ilgilenen bir alanıdır.İletişim etiği, son derece geniş bir konu olarak yüz yüze iletişimden kitle iletişimine, tek yönlü iletişimden interaktif iletişime, megafondan multimedya teknolojilerine kadar akla gelen her tür iletişim biçimini ve aracını kapsar. Kitap, kayıt, film, bilgisayar, yazılım, televizyon, müzik, radyo, gazete, dergi, reklam, halkla ilişkiler endüstrilerinin her birinde etik sorunlarından söz edilebileceği gibi, eğitimden siyasete, sanattan bilime iletişim öğesinin yer aldığı her tür etkinlik de etik ilişkilerine konu olabilir (1) .

Net etiği; kısaca Netiquette adı verilen kurallar geliştirilerek, bilgisayarların ve internetin kullanımında dikkat edilmesi uyulması gereken davranış kodları belirlenmeye çalışılmaktadır. Computer Ethics Institute’ye (Bilgisayar Etik Enstitüsü) dayanılarak hazırlanan ve netiquette’in temelini oluşturan ‘on emir’den ikisi; (i) Başka insanların entelektüel bilgilerini kendinize mal etmeyin; (ii) Bilgisayarı saygı duyulacak, hakkında bahsedilecek şeyler için kullanın; olarak verilir. İnternet iletişim kuralları; başkalarına karşı saygı, biçimsel özen ve içerikle ilgili özen konularında yoğunlaşmaktadır. Kimliğini saklayabileceğini umarak gerçek yaşamda benimsenmeyen davranışları sergilememek; saygılı olmak; duygusal yönden rahatsız edici iletilerin yayılmasına olanak vermemek; geçerli bir gerekçe olmadan kimliğini gizlememek; gereksiz yere büyük harfler ile yazışmaktan, sık sık özel simgeler kullanmaktan, esprili ya da alaycı anlatımlardan kaçınmak; başkalarının veri kaynaklarını, düşüncelerini ve yazılımlarını sahiplenmemek; kişilik haklarına ve özel yaşama saygı göstermek gibi kurallara uyulması istenmektedir. WEB paylaşımcısının, eleştirilere açık olmak, hatalarını kabul etmek gibi bireysel yükümlülüklerinin yanında toplumsal yükümlülükleri de olmalıdır. toplumun esenliği, sağlığı ve güvenliğine uygun paylaşımla yapmalıdır (1) .

Yeni teknolojilerin kolaylaştırdığı fikri mülkiyet ihlalleri, mevcut mevzuat ile önlenememekte; sorunlar da koşut olarak artmaktadır. Çoğu WEB sitesinin en büyük çekincesi, çalıntı şiirleri yayınlamak, yahut bilmeden hukukî sorumluluk yüklenmektir. Belki alıntı yapmak; siteleri fazla bir yükümlülük altına sokmayabilir. “alıntı” ibaresinin unutulduğu gerekçesine dayalı olarak. Şiir ekleme sayfalarının altına, bu açıdan bir ibare konularak sorun, en azından kurumsal açıdan çözümlenmiş olabilir. Ancak kişiler açısından, telif hakkı doğuracak kadar gelişen bir şairin, şiirlerini çekip, kitabında yayınlamayı düşündüğü bir anda, telifin belirtilmediği bir ortamdan sanal olarak çalınan şiirler, başka adlarla, kısmen de olsa kullanılabilmektedir. Hattâ bazen, bulunduğumuz paylaşım sitelerinden, gruplarından buna benzer olayları duyulmakta, ancak çoğu kez de kanıtlar kişiselliğini koruduğundan, inandırıcı bir tepki veya çözümle sonuçlanmamaktadır. Sıklıkla, çalıntıya özenenler afişe edilmekte, paylaşım ortamından atılmakta, dahası diğer sitelere naklen geçerse, ilk görüldüğü yerde vurulmaktadır :)

Devamını Oku
Orhan Tiryakioğlu

İKİ GÖZ

Aslında okurla buluşmaya can atan ve şairinin, ‘bir başka göz’le kendisini olgunlaştırmasını bekleyen ‘aceleci şiirler’; besleyici gıdasını paylaşıldığı ortamlardan alır. Bu şekilde şairinden kalan boşluğu, doğal olarak ‘bir başka göz’e sahip olan ‘okur’ doldurur. Bu anlamda zaten ‘okur’; aslında şiirler için algılayıcı bir ‘görür’ öğedir, bileşendir.

Şiirlerin gelişiminde bu açıdan bakıldığında çoğu kere gözlenen ‘prematüre kurgular’; tamamlayıcı organlarını, okurun, belki de eleştirmenin ek imgeleri / dizgeleri ve hattâ geri bildirimi içeren bir iletisi yoluyla görebilirler. Çünkü şiirin müsebibi olan şair, ‘bir başka göz’ün kendi içinde oluşası için gerekli zamanı kullanmamış; anlık bir sunum, anlık bir kitleye erişerek evrimini de bir hilkat gâribesi olarak tamamlamıştır.

Devamını Oku
Orhan Tiryakioğlu

Bir atlı karıncam var;
Öylesine güzel bağladım ki atları ve karıncaları;
Ne atlar karıncalanır,
ne de karıncaları ezer atlar.

Onlarca tilki dolaşır, kuyruğu da ponpon,

Devamını Oku
Orhan Tiryakioğlu

Kalıp, ulu kalenin burcunda
Bayrağı tut, allandır elinde!
Yürek deminde bilip erdemi
Şu kalemin ucunda sallandır!

Durma, feyz ol, ışık ver astına!

Devamını Oku
Orhan Tiryakioğlu

Altı, dört ayak;
İnadına boş, üstü!
-sehpaya bak: ne kıyak!

Haltı löp, adı kâhya!
Etek öp, kime fayda?

Devamını Oku
Orhan Tiryakioğlu

Gözün doyar mı senin hiç, söyle!
-iki güzeli bir arada görünce?
Biri ile söyleşirken candan,
Bir yolunu bulursun yine;
-diğerini kaytan seversin!

Devamını Oku
Orhan Tiryakioğlu

dağın eteği çakır keyif;
-ne zilli olur çengisi, sulu karında!
-zeybeği dört döner, bıraksalar işi tadında
-mantarı patlar; hayıflanmaz
kıskanmaz mı kardelen hiç, çeşnili sütleğeni?
-parmağını ısırır da, kimse inanmaz

Devamını Oku
Orhan Tiryakioğlu

Bir minare var şehrimde
Kilitlendi gözlerim yivlerinde,
Falezine bak, oymuk oymuk
Kuytusunda yuvalanır kuşlarım
Koyların mavisinde saklı
Ne çok kayık var.

Devamını Oku
Orhan Tiryakioğlu

Dile düşmedi hiç derdim,
Lafım da edilmedi şu mahallede,
Küllendi gitti Kaf Dağım,
Kedimse, her zamanki yerinde;
-sütünü dökmüş.

Devamını Oku