Onca ömür bir kuş gibi,
Uçup gitti değdi mi ya.
Hayal meyal bir düş gibi,
Geçip gitti değdi mi ya.
Girdik dostlarla pazara,
Dili olsa yalnızlığın,
En çok benden yakınırdı.
Bırakmadım yakasını,
Şişirdim kafasını,
İllede akşamları..
Şöyle tutunca sıkı sıkı elini,
En az bir baston kadar,
Hissedebilmelisin,
Dostunun desteğini.
Şöyle sıkı sıkı bakınca gözlerine,
Madem bağlasalar durmam diyorsun,
Di get yolun açık olsun muhannet.
Katır inadını kırmam diyorsun,
Di get yolun açık olsun muhannet,
Bir lokma ekmeği bölmeyeceksen,
Hak sözümün niyeti;
Katre katre süzülmüşlüğüm.
Dik başımın diyeti;
Diyar diyar sürülmüşlüğüm.
Yaşantım harap bitap,yok birgün görmüşlüğüm,
İçin başka dışın başka,
Hürmetin kalmamış aşka,
Kalırsın bak bir yokuşta,
Çıkamazsın demedim mi.
Tenbih et kendi özüne,
Irmaklarım boş deryaya akıttım,
Birkaç damla ile kendime döndüm.
Gülnameyi baykuşlara dağıttım,
Feryadı figanda bülbüle döndüm.
Yaradan yurdunda boşa yoruldum,
Ta ezelden sıcak bir dost beklerim,
Onun için yana bakar gözlerim.
Her gördüğüm canı cana eklerim,
Onun için sana bakar gözlerim.
Şu alemi sır kulemden izledim,
Biz eskiden,
İki Hasan la bir Osman’ı,
Alır sentez ederdik,
“Su” gibi aziz adamlar çıkardı,
Ortaya.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!