Koyunu vermişler şehirde kurda,
Çıkmış dağ başında köpek ararlar,
Ecnebi tünemiş özgecan yurda,
Gitmiş avrupada peşkek ararlar.
Frenk ellerine gerdan kırıyor,
Bir bostan bir inek bir boyun öküz,
Hayata maraba bizim köylüler.
Bir kilim bir soba iki yıkık göz,
Hanesi haraba bizim köylüler.
Ne gecesi gece ne gündüzü gün,
Ağır olur ayrılığın gecesi,
Üzerinden yıldız kayar fal kayar.
Titrer dudağında “gitti” hecesi,
Damağından cümle kayar dil kayar.
Bir mektup yazmaya “ah”la başlarsın
duygulu bir kalp içerisine
bir tutam sevda ekleyin.
sonra üzerine bir tutam
acı ekleyin
ve derin bir nefes çekin
hala ölmediyseniz
Büyüdüm hiçbirşey anlamıyorum,
Bir çocuk özünde bayram olsaydım.
Baktığım şekeri tınlamıyorum,
Bir çocuk gözünde bayram olsaydım.
Krediyi bilmez kartını bilmez,
Bir bahane ile yanına gelip,
Yüzünü görünce içim geçiyor.
Her gece usulca uykumu delip,
Rüyama girince içim geçiyor.
Su gibi yürürken akan selin de,
çocukluğum karasal iklim tortusudur
hırçın değişimlerde bile
candan severdi sevenler birbirini
karlı havalarda
babamın paltosunda iliklenirdim hep
Geçti gül zamanı lale devranı,
Mevsimler değişti gayrı güz oldu.
Sarardı yiğidin kızıl harmanı,
Naralar kısıldı kuru söz oldu.
Dağlarda kekliği kartallar aldı,
Yabani bir güvercinem,
Gökyüzüdür
Yurdum yuvam.
Bir çalağan cırnağıdır,
Son nefesim bilirem,
Canım bir kuş kanadında,
Uçar yaralı yaralı.
Nazlı yarin inadında,
Düçar yaralı yaralı.
Gönlüm hasret güftesinden,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!