Gökte yaşayan İsa birgün yere inmez mi?
Artezyenden çıkan su, buluta yükselmez mi?
Madem Dünya yuvarlak,hemde dönüp duruyor,
Hep zulmemi hareket,hiç tersine dönmez mi?
Tüyü bitmemiş umutlara tutunmak:
Gücümün yettiğince soysuzlarla savaşmak.
Öldüremesem dahi en azından yaralamak.
Oysa şimdi can çekişiyorum,sırtımdan vurularak.
Tüyü bitmemiş umutlara tutunmak:
Ben kendimi aşmasaydım,
Sana nasıl ulaşırdım,
Varlığına koşmasaydım,
Belalara bulaşırdım.
Geilp dolup içerime,
Tombala oynadığım yılbaşılarda,
Çinko bile yapamazdım.
Hiç altın bulamadım mesela,
Veya değerli bir taş.
Uçurtma’mın ya ipi eksik,
An gelir şair;
Kalemde erir, Kağıtta biter.
An gelir, Sözcükler heykel olur,
Vinçlerle bile kalkmaz.
Ve an gelir, kainat dönüp yüzüne bakmaz.
Bahar gelir geçer,
Yollara vakfettim hayli zamandır,
Gözlerimden gülüp geçen olmadı.
Gamzelerim soldu kırkbeş bahardır,
Yanağımdan yolup geçen olmadı.
Kendi kendim yüreğimi dağladım,
Kadrin kıymetin bir vefası olmalı,
Beyhude ömrümüzün, cefası gibi.
Sevginin, sevgiliye ifadesi olmalı,
Susarak, dünyaları anlatmak gibi.
Bedenime bir nefes, üflenmiş ben olmuşum.
Hayat denen meşakate rızaen ram olmuşum.
Hem yaşamış yaşlanmış, bir ihtiyar olmuşum.
Bir gün nefes bitecek, yoka iman olmuşum.
Çaresizlik durak olmuş, sabıra taş olmuşum.
Güneşlerin altında, soğuklardan donmuşum.
Ey gözü bir türlü doymayan nefis! ..
Tüm dünyaya saldırma! ..
En fazla yiyeceğin,Kayseri'den aldığın,
Yarım kilonun yarısı, çemen kokulu pastırma.
Sonu hiç yokmuş gibi, bitmeyen bir pazarlık,
Gözyaşının tuzunda,ayrılık zehir gibi.
Bu zehrin yok ilacı.
Doğdum doğalı başımda döner durur,
Gurbet topacı.
Ayrılıklar ölüme denk,hatta ölümden acı.
Bugün Anam'ı uğurladım,Anam başımın tacı.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!