Zaman bir gergef işler,
Feleğin kasnagında.
Canıma cefa düşler,
Acılar taslağında.
Bir uzun yol içeri,
Üflesen de yanarmı,
Soguk külün üstüne,
Başka dala konarmı
Bülbül gülün üstüne.
Rüzgar esmiş savurmuş,
Acısı geçti;
Göğsümdeki travmanın,
İlk günki gibi geğil,
Sızlamıyor en azından,
Kıvranmıyorum artık,
Gönlümdeki kırıklardan.
Sulara kibrit çaktım,
Yakında alevlenir.
Bıçağım kına taktım,
Durdukça bileylenir.
Annemin kucağında,
Bir mektup yazmıştım Türkmen kızına,
Gidersen hele sor almış mı turnam.
Yaşımı katmıştım satırlarına,
Okurken sellerde galmış mı turnam.
Ne selamı gelir nede sedası,
Kamil oki kalbi silip paklaya,
Yuyup yıkanacak binler bizimdir,
Kırığı içinde sarıp saklaya,
Sırrına erilmez yenler bizimdir.
Pir Sultan’ım darın bize dar oldu,
(Kızım Feyza Nur'a doğum gününde ithaf)
Narin ellerin hergün, on kez can verir bana.
Yani, sende yaşayan, sana muhtaç babana.
Gözlerinde, hiç görmediğim dünyalar Yanar,
Suyum,havam,ışığım,ben sonbahar, sen bahar
Bir canana, bağlamışım canımı,
Can tükendi,canan bilmez ne çare.
Yavaşlattı, damarımda kanımı,
Ecel geldi o yar gelmez ne çare.
Beni aldın,benden bir el bıraktın,
Sen gelince aklıma,
Göz gözü görmez olur,
Dağ başını duman alır,
Yürek yangınlarımdan.
Sen gelince aklıma,
Şiirlere yazıldım,
Şairliği beklerim.
Bin cümleye bir kelam,
Ya Allah'ı eklerim.
Henüz yürüyemedim,
Yıllardır emeklerim.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!