Ben geldim baba yoksun beklediğin kapıda
Nice hatıraların var elinin değdiği yapıda
Kokun sinmiş evdeki her kumaşa çaputa
Ermenek’e gider gibi bindin gittin tabuta
Diktiğin fidanlar ağaç oldu meyve veriyor
Bugün karlar yağmış benim ilime
Yarin adı geldi yine dilime
Beni affedermi, elin içinde
Çiçekler toplayıp versem eline
Ayrılığın vakti geçti
Haydi gelde bitsin hasret
Yüreğimi deldi geçti
Şimdi gelde bitsin gurbet.
Çok yorgunum,Halim nice
Yolumuz uzun rotamız Osmaniye çiçeklidere,
Her insan gelmeli ömründe buraya bir kere,
Üstümüzde bulut, yamaçlar orman biryanımız dere,
Ne şirin yersin sen dağınla çiçeklidere
Nişan için gelmiştik düğün dernek kuruldu,
Nohut kavurmuş leblebi elinde
Altınlar cağışlar beyaz kolunda
Güzelliği destan Çorum elinde
Uğruna ölünür Çorum güzeli
Yusuf Arslan Deniz Gezmiş
Vatan için serden geçmiş
Mahir olmak çok kolaymı
Malı değil canı seçmiş
Faşist
İlimizde bugün beklenen bir faşist öldü
Bakmadılar çürükmü ne başına ne dişine
Duyanların kimisi küfür etti kimisi beddua
O kocamış faşistin gelmişine geçmişine
Gel Ey Yar
Ana rahminden gelir gibi gel
Ilık bir kış günü gökyüzünden gelen kar gibi gel.
Yeter patlasın o volkan
Dağların içinden gelen nar gibi gel.
Şaşırt,üşüt,yak,sığma zamana
Şimdi bizim köyde çiçekler tüter
Kekikli kayada keklikler öter
Halim eskisinden betermi beter
Geri gel cananım huzur yok burda
Ben yaşarsam sen de gelir yaşarsın
Aç bakayım navigasyonu
Gider mi bu yol Konya’ya
Gitmez ise yol Konya’ya
Vallah kalmazız yaya
Biz de göçü yükler süreriz eşeği yaylaya
mahlas ustam çok güzel