10.05.2000 İzmir Karşıyaka doğumlu olan Ömer Faruk Kobul, beş kardeşin
dördüncüsü olarak dünyaya geldi. İlkokulu, İzmir Bayraklı Şehit Cesur ilköğretim okulunda
okudu. Ortaokul eğitimini ise Sabiha Ahmet Tabak Ortaokulunda aldı. lise eğitimini
Muğla Köyceğiz Anadolu İmam Hatip Lisesinde bitirmiştir. Dokuz eylül Üniveritesi İlahiyat Fakültsinden 2. Sınıfta bırakmıştır.
Edebi faaliyetlere ortaokulda başlayan edibimiz Kültür Bakanlığının düzenlediği
liseler arası Dilimiz Kültürümüz adlı deneme yarışmasında il ve ege birincili ...
Neyi düşünüyorum, iki damla su süzülürken şakaklarımdan.
Aynada gördüğüm kanlı gözlerim, bekliyorum.
Dudaklarımda hapsolmuş kelimeler tırmalıyor,
Daralırken göğsüm, sıktığım yumruğum, af diliyorum ellerimden,
Güneşin henüz ısıttığı avluda ayrılıyor herkes tek tek.
Geçmişe dair ne varsa ayrılıyor fikrimden tek tek.
Kahpe bir namlu, ölüm artık hiç korkunç değil.
Bir nefes sigara, parke taşlarının kahpeliği.
Şakağımda gökyüzünden bir nefes.
Boncuk boncuk terler öperken yanaklarımı.
Affetmiyor sinir, kabus olur akşama.
Dostların elinde birer duman,
Yaz mı kaldı kışa dönecek?
Bir ömür sürer, kış gayrı.
Yar mı kaldı geri gelecek?
Ben sevdim, sen koydun ayrı.
Bade.
Bir sokağın gece vakti köşesi,
Uygunluğunu zamanın,
Gündüzden fark etmelisin.
Beni o köşede bekle güzelim.
Bekler büyük daveti her dalda bir çiçek,
Eylül sonunda bekleyen bir gerçek,
Gezer bahçe bahçe bir nefes,
Yolun sonunda, dem de gam da geçecek.
Vücut bulur ruhunda sükuneti,
Bırak beni gideyim,
Şu kalkan vapura bineyim,
Bu şehir bana zor Gelir,
Ellerim kopmak üzere gör beni.
Zalimler onuruma dokunur,
Sevecek bir çift göz bulmuşum,
Umutlandığım günlerin muştusunu,
Bir sevdalı oyasız yazmada sunmuşum.
Beni saracak bir çift el bulmuşum,
Bırakmam.
bir şey var anlamadığım daha kaç kere ölmeliyim,
hani çok seviyordun ya inanmak için görmeliyim,
bu bir bahar akşamı değil puslu bir gecedeyim,
şafşatalı bir akşam yemeği ve masadaki mumlar gibi sönmeliyim.
içim sıkılıp boşalmış bir sinirle, gülmemek elzem değilken acılarınmla gülümse,
sabaha kadar sarpa saran düşler ertesinde kalkıp kotunu giyip normal olmayı ister,
sabıra dayanan işler olur olura bırakıp gitmek olmaz olur deyip gitme nolur,
dünün gecesi bu günün sabahı,
izmirin sisinde kaybolan gençliğim duman altı,
ufak bi daralma sonrası karartı,
hiç bir vakit oturmadığım kaldırımda bu gece şafak saydım,
Ne biri var gülümü verecek,
Ne bir yol birisi gelecek,
Bir satır aşk, gül kokulu,
Bu mevsimde soğuk geçecek.
Ne bir hatıram olacak,
Ne bir fotoğrafım yar ile,
Gardaş