Gözlerin esaretim,
Dudakların özgürlüğüm,
Ben esirliğe alışmışım,
Özgür olmadan da ölürüm.
Yeter ki, senin esaretin altında
Tükensin ömrüm.
Bir esin kaynağıdır kırmızı güller,
Sürsün yaz mevsimi solmasın güller.
Kıyamam koparmaya gül dalında güzeldir,
Sen en güzel gülleri tut kendine özendir.
Bir tebessüm ediyor yıllarca sakla,
En güzel şarkılar anlatır seni,
Dinledikçe onları sen yine gül.
İlk atılan adımdan dönülmez geri,
Sana atılan adımda sen yine gül.
Ne yöne gitsem sen çıktın karşıma,
Gece koyusu bakışlar yürek yakar,
Ender bir incimisin bulunamayan,
Bağda ki bir gül müsün kıyılamayan.
sokaklar da dolaşırken bak neye denk geldim,seninle bahsini ettiğimiz bahçeye dek geldim,
unutmadan söyleyeyim bak yine boş verdim,
hiçte hoş şeyler birikmemiş zihnimde, keyfimde kaçmıştı zaten solmuştu rengimde,
Kaçımız bulabildik kurtuluş çerçevesindeki o narin çiçeği,
Kaçımız hissedebildik derin akşamların içindeki o esintiyi,
Kaçımız duyabildik uçsuz bucaksız yolların o dert biçen hikayesini...
Kır saçlarına ak düştü düşeli düşünür oldu babam,
Falanın oğlu fakülteyi bitirmiş kimse değildi sıradan,
Kör kurşunların son adresi olduk deva versin yaradan...
Deryalar, sonu gelmez bir özlem giderme senfonisine hazırlanmalı.
Çünkü olmayacak işler peşinde koştuktan sonra yorgun düşmüş bir adamın,
Çok uzaklardan sevdiklerine duyduğu özlemi bir çırpıda bünyesinden atması kolay olmayacak.
İçinin nasıl yandığını duydum, çakmağımın olup olmadığını sorduğunda.
Ve masama oturup sahil tarafındaki iskemlesinden denizin ve gökyüzünün birleştiği çizgiye
Bakıp derin bir iç çektikten sonra, görmemişler gibi artarda sigara yakmaya başladığında sordum:
Bazen ağır gelir insana çektiği,
Taşıyamaz omuzları gerçekliği,
Hayallerde yaşayan çocuğun,
Her gecesinde ağlayarak iç çektiği,
Yaşlarını sildiği ellerinde değil,
Acılarını teptiği gönlünde değil,
sarardı güz günü sayfaları, yar diye seni sayarım,
kara olur anlıma ak yazılır, bunu bana ben yaparım,
saymadı gönlüne kazık atanı, kovulanı geri çağırır,
hayat bu savaşana harp alanı, gül verip diken alınır,
kaskatı kesilir her yanım soğuk, yüzler mezar alanı,
Gardaş