Adın ay olmuş ta kendin de güneş
Isına kurbanım ısına senin
Emsalin kalmamış bir ‘huri’ye eş,
Yüzüne kurbanım yüzüne senin.
Kabuğun altındfa gerçek özüne
Öğüterek Un Eyledin
Çözemedim gülüm seni
Binbir derde saldın beni
Hiç ummazdım senden bunu,
Birlikte gezdiğimiz o ıssız mekandaydım dün,
Ağzımda dişlerimi öğüttüm hırsımdan,
Yaslandığın ağaca baktım ağladım,
Oturdum dibine yattım ağladım.
Yasladım göğsüme dertli sazımı,
Beni bu hallara koyup gideni,
Ölmeden mezara koyasım gelir.
Önce kavleyleyip sonra döneni,
Gırtlak kesip deri soyasım gelir.
Saçının teline bağ eyleyeni,
Akıl başta oluyor dumansa dağda,
Duman durduracak dağım kalmadı.
Çiçekler kırlarda güllerse bağda,
Güller solduracak bağım kalmadı.
Düşündüm de;
Sevgiyi derine gömdün gizledin,
Ne geçti eline neyi kazandın?
Hallerimi uzaklardan gözledin,
Bu nasıl duygu ki kime özendin?
Anahtarım kap(ı) altına atmışsın,
HESAPLAŞMA
Yıldızların seyrine, çıktım sessizce dün,
Duydu ayak seslerimi umacı kadın.
Bilir misin dün akşam yine,
Bir şeyler arıyordun.
İçindeki volkanı gizleyip,
Dışarda
Yangın arıyordun kıvılcımlarda.
Gözlerden uzakta sevda çekerken,
Solmuşsun be çakırım,
Yazık, solmuşsun.
Gülerken kaybolan çakır gözlerin,
Halkalanmış, torbalanmış,
Bir hal olmuş çakırım bir hal olmuş.
***Dörtlükler - 9 /***İki Adam
-Ömer Celep'e-
Sergüzeşt-i şiirin deryasının dibinde,
Nice kıymet biçilmez inciler varmış meğer.
İki adam tanıdım aşk kor olmuş kalbinde,
Biri o büyük Hayyam, biri Celeb-i Ömer...
(Taşova, 06.02.2007)
Ali Rıza Atasoy