Çoktandır haberin gelmedi gülüm,
Çeker miyim çekmez miyim bilemem.
İçimdeki sevgi ölmedi gülüm,
Bıkar mıyım bıkmaz mıyım bilemem.
Barındırdım ıstırabın kökünü,
Ele Beni
Kendin al yüreğimi düşürme sakın yere,
İster kırıp parçala istersen ele beni.
Tutsağım bu sevgiye, tutulmuşum bir kere,
Saçında her tele güller sarayım,
Sarılacak saracağım dur hele,
Ruhsat ver de ben de sana geleyim,
Bin bir pişmanlığı saydım da bu gönlümde,
Öksüz çocuklar gibi ağladım her günümde,
Sandım ki sevgi ektim bu günümde dünümde.
Savurdum sevgimi döktüm dövündüm.
Döndüm bu halime baktım dövündüm.
Son damla alamaz bardağa döndüm,
Kaşıma derdimi aman kaşıma.
Acı günlerimi gönlüme gömdüm,
Kaşıma derdimi aman kasıma.
Beni bu kalemler yazamaz gülüm,
Beni anlatacak saz getir bana.
Düğümü her adam çözemez gülüm,
Keskince görecek göz getir bana.
Vuslat olmayınca murat alınmaz,
Yalvardım yakardım sevdiremedim,
Kurşunlar dökülsün döşüne senin,
Elleri başından kovduramadım,
Azrail bükülsün başına senin.
Saram dedim sardırmadın beline,
Sevgili Murat Yurt’un duygularına ithafen yazılmıştır
Dün gece kurduğum tatlı hayali,
Neleri dememişler gözlere, o gözlere! ...
Gözlerin bıraktığı yürekteki közlere.
O gözlerde görünmüş gündüzde hep geceler,
Gözlerin manasını beden dilde heceler.
Yüzler bir kara gül de, göz karanlık geceyse,
Doyulur mu buna hiç, ne çözülmez hendese?
***Dörtlükler - 9 /***İki Adam
-Ömer Celep'e-
Sergüzeşt-i şiirin deryasının dibinde,
Nice kıymet biçilmez inciler varmış meğer.
İki adam tanıdım aşk kor olmuş kalbinde,
Biri o büyük Hayyam, biri Celeb-i Ömer...
(Taşova, 06.02.2007)
Ali Rıza Atasoy