Avazımın çıktığınca söylerken türküleri,
Ağıtları, bozlakları,
Kırık havaları,
Bam telinden inletirken,
Dağlar çağırdı beni.
Mendile söylenir güle söylenir
Bedene söylenir dile söylenir
Dostlara söylenir ele söylenir
Öldürür türküler beni öldürür.
Subaya söylenir ere söylenir
Bazen güzde kışta, bazen baharda,
Hem çiçek hem gülde bazen da harda,
Ovada sahilde bazen da kırda,
Gönül sayfasına yazar da gizler.
Bitmedi bitmedi sevmek hevesim,
Baharı bulmuşken gonca güllerim,
Açılmadı yazık hep kışa düştü.
Kemale ermişken bunca ballarım,
Zehir zıkkım dolu bir aşa düştü.
Günde binler defa gördüğüm nazlım,
Toprağa gömmüştüm, sevgi sırrını,
Çözdün bu lügazı sen çözdün Deli!
Harlarım zannettin yürek korunu,
Kendini boşuna üzmüşsün Deli!
Gülerken gül döken o gözlerine,
Giyme şu beyazları,
Giyme ne olur…
Depreştirme küllenmiş yarayı.
Dökme gözlerime demiri eriten kezzaptan.
Sallanma ne olur çıldırtma beni.
Eğilmez başımı coşkun gönlümü,
Görmedin gerçeksiz düşe ezdirdin,
Sana gelmek diler bütün ömrümü,
Yok saydın a gülüm boşa ezdirdin.
Kaşlarına gözlerine doymadım
Beni katlettiğin hemen anlarsın
Geriye dönüp de bir baksan eğer
Vicdanın sesini duyup ağlarsın
Geriye dönüp de bir baksan eğer.
Neler cevr eyleyip neler ettiğin
Gönüldaşlık, ey kardeşlik!
Boraboy’a davetlisin,
Oluşacak o bağdaşlık,
Boraboy’a davetlisin.
Geçen yılda sevgi bulduk,
BU GÜN
Bana dokunmayın dostlar yarenler,
Zay’olmuş aklıma yar geldi bu gün.
Bal kaymak yerine zehir verenler,
Doktorun ilacı dar geldi bana.
***Dörtlükler - 9 /***İki Adam
-Ömer Celep'e-
Sergüzeşt-i şiirin deryasının dibinde,
Nice kıymet biçilmez inciler varmış meğer.
İki adam tanıdım aşk kor olmuş kalbinde,
Biri o büyük Hayyam, biri Celeb-i Ömer...
(Taşova, 06.02.2007)
Ali Rıza Atasoy