Anamla hasb-i Hal
Yaşlandı gözlerim anamı andım
Derdimin dermanı dermanı sendedir anam
Ceketimin omzu düşmüş
Tabanı delinmiş ayakkabımın
Yeniden köpürdü, sevdanın hüznü
Okurum yazarım kalem çaresiz.
Topraklar taşımaz gamın yükünü,
Yüzümden dökülen elem çaresiz.
Birikmiş su gibi sakin durgunken,
Alırsa kalemi biri eline,
Depreşir duygular hem yara sızlar,
Kimlere söylenip kime açılsam,
Sarmış her yanımı hep yarasızlar.
İnip enginlere sorsam izlesem,
Yemek yedik sular içtik beraber,
İntizar edip de kötü söyleme.
Nice engelleri aştık beraber,
Geriye bakıp da kötü söyleme.
Göğüsledim işveleri nazları,
- Merhum Muhsin Yazıcıoğlu’na-
Yükseğe yağarmış kar,
Yükseklere, yükseklerin de yükseğine,
Göksun un dağına da kar yağmış,
En yüksek dağına.
Seninle Başladığım
Bir zamanlar seni ne sevmiştim bilir misin?
Kaygısız ca,
İlleriyi düşünmeksizin.
Dün akşam sahilde gezerken,
Seni gördüm aniden.
Yorgun muydun desem,
Yılgın mıydın desem,
Üzgün müydün desem,
Bezgin miydin desem,
Zamansızca gönül verdik birine,
Aklımız bulandı zora dolaştı.
Sevgi nehri yeni erdi derine,
Hicran denizine çabuk ulaştı.
Elden tuttu göze baktı gözümüz,
Özlenen Aşk
Bir gün bu dünyaya yeniden gelirsem,
Ve,
Çocukluktan sonraki döneme girersem,
Aklım ererse,
Sevgili Murat Yurt’a
Benim bu ömrümün içinde
Bir destan yazıldı ellere karşı.
Küllerin içinde biten umutlar,
Toz oldu dikildi yellere karşı.
***Dörtlükler - 9 /***İki Adam
-Ömer Celep'e-
Sergüzeşt-i şiirin deryasının dibinde,
Nice kıymet biçilmez inciler varmış meğer.
İki adam tanıdım aşk kor olmuş kalbinde,
Biri o büyük Hayyam, biri Celeb-i Ömer...
(Taşova, 06.02.2007)
Ali Rıza Atasoy