GÜL DE GÖR
Ölmüş güzellikler doğdu dirildi.
Güzelliğin gerçeğini gülde gör.
Bezendi de renkten renge büründü,
Uzaktan görüp te bana yaklaşan,
Sen misin yoksa sen misin ikbal?
Enginden, yüksekten, dağdan da aşan,
Dizime dermanım sen misin ikbal?
Derpreşti efkarım benim yeniden,
Ben seni çok dövdüm affet be yumak,
Sen insan değilsin ısıramazsın.
İster hür olasın istersen tutsak,
Sen insan değilsin ısıramazsın.
Şiir yazdım türkü dizdim adına,
Durup dinlemedin beni küstürdün.
Güfte oldum beste oldum uduna,
Ezgiyi sunmadın beni küstürdün.
Hayranlığım doruklara çıkmışken,
OLUR MU
Bunca sevgi bunca dostluk paylaştık,
“Elveda” demeden gitmek olur mu?
Sohbet ettik sazlar çaldık dertleştik,
Hasretim doruğa vardı ulaştı,
Gel artık gel gayrı gülsün şu yüzüm
Dizdeki dertlerim boyumdan aştı,
Dön artık dön gayrı gülsün şu yüzüm
Uzattığım eller havada kaldı,
Umutlu-umutsuz geldim kapına,
Göster cemalini zekatın olsun.
Beni bindırdiğin ecel atına,
Vurasın kamçıyı, zekatın olsun.
Sana yol arayan garip yolcunun,
Beslediğim bunca derin özleme,
Dayanmadım, yola düşüp giderdim.
Besleyip büyüttüm onca gizemi,
Olgun elma gibi soyup giderdim.
Bir gün dellendim de kalbi okudum.
Kanar
Güllerim suya kanar,
Sularımdan kan damlar,
Dermanım derde kanar,
Dertlerimden kan damlar,
***Dörtlükler - 9 /***İki Adam
-Ömer Celep'e-
Sergüzeşt-i şiirin deryasının dibinde,
Nice kıymet biçilmez inciler varmış meğer.
İki adam tanıdım aşk kor olmuş kalbinde,
Biri o büyük Hayyam, biri Celeb-i Ömer...
(Taşova, 06.02.2007)
Ali Rıza Atasoy