yüreğim yanıyor
anlatamıyorum
şu kaldırımlarda kırılan yolculuğu
hüzün bir dişi gibi kıvrılır yatağımda
yalanlar
yangınlar
neden bunca ölmek bunca öldürülmek
Güne acı ve çileler
Saatlerin giyotin duruşu
Bağdat ta bombalar düşer
Kan gölü
Şarktadır pusuda kara yılan
şafakla büyüyor ihanet
silahlar basıyor uykuları
güzelim dünya ağlar çocuk gibi
ninniler cellatların ağzında
arsız zamanın kıyımlarında
dört mevsim
analar
benzin solgun gözlerin kan kırmızı
o titremelerki ellerinde
isyanı dağlara vurur
açlık
kan gölü
Yürüdüler toprakta
Yürüdüler dik yorgun ve namuslu
serçe bakışlarla
yürekleri birer kelebek
toprak nakışcıları
O gün yağmur yakışıyordu kaldırımlara
Gelinler gibi nazlı yağıyordu
Damlalarda kül kedisi
Hilal düşmüş elleri
Gözleri sıcak
Baksa kalbim duracak
denizler kıyıya açtır
ayşe teyze ekmeğe muhtaçtır
tebessümler kırılır ara sokaklarda
kavakta fabrika
bacası tütmez
işsiz ahmet
Sevgilim der ki
Sürüm sürüm süründürem
Ne öldürem ne güldürem
Perişan edem
Etme desem
Gitme desem
baharın tadı yok
ayışığı dağıtır
mundar bir ayrılığı
yüzünde acının kirmeni sayılır
geceler ne yaralar açar
belki hiç aklına gelmemiş
Şarap bardağında kah kah
Beynelminel oynak
Zıkkım kursağında vergi
Kusar uluorta
Kusmuğunda haramın rengi
Kızı hem cengi
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!