çok uzaklarda kaldı,
sevgiyle yaşanan günler,
acılar boy attı,
aşk çiçeklerinin yerine…
daha bir kaç gün önce,
her şey yerli yerinde derken,
M utluluk yolun olsun
Ü züntüyle bakmasın gözlerin
B errak dünyandan
E ksilmesin
R üyalar kadar güzel
R üzgarlar kadar serin
Etiler Huzur Evin de
bir gün daha tükendi.
güzellikler eklendi,
güzelliklere...
şiirler okundu,
türküler söylendi,
Yol yordam bilmezsin dur yerinde
Aklını başına al vazgeç gönlüm.
Sevda bu büyük yara açar derinde
İş işten geçmeden vazgeç gönlüm.
Emek ister bu en başta emek
gökyüzünde,
binlerce yıldız
ve
denize vuran mehtap
gümüşe döndürmüş,
suları...
üç damla yaş düştü gözlerimden,
bu sabah,
süzüldü yanaklarıma.
her damla için dilek tuttum,
bir tanesi senindi,
öptüm,
önce ayaklarına değdi
ürkercesine incitmekten,
sonra ilerledi usulca,
sarıldı beline...
daha yukarı, daha yukarı diyordu yüreği,
dayanamadı uzattı dudaklarını,
iki suçum var, sevmek ve inanmak...
cezası bu kadar ağır mı olmalıydı... cevap bulabilsem,
yüreğimden sızan kan azalacak...
örülü kalsaydı saçlarım hep,
uzaklardayım,
çok geriler de kaldı,
İstanbul,
ve sen...
daha yola çıkarken,
Yaşadıkça ben seninleyim seninim,
Yaşadıkça canına candır tenim,
Yaşadıkça benim sevgim nurum senin,
Ankara bir daha şen olmayacak...
Geçte olsa bulduk ya birbirimizi,
Antolojide ilk yorumum bu ve soyad daşıma özel oldu...
Soyad daşım şiirlerinizi okuyorum kurduğunuz cümleler yazın ortasında yağan yağmurlar kadar serinletici.....
Yüreğinize sağlık....