'Kalbim uçurumlarda açan çiçek.
O kadın bu kalbi nerden bilecek? '
Şinasi Özdenoğlu
Kalbim! .. O şarkıyı unutmadın mı?
Dinmedi mi hala o eski ağrı?
Dün o eski bahçeye gittim, bahardı.
Bembeyaz bir şarkı söylüyordu çiçekler.
Aşkın sıcaklığınca saran bir nağmesi vardı.
Bir özlemi vardı: Senelerdir seni bekler.
Bunlar aşkın elleri.. yumuşak
Usulca tutuyor ince bileklerinden,
Ve ölümsüz aşk tek başına koruyor
Tanrısal güzelliği yenilmekten
İşte çaresizliğin sınırı, bunu bil
Orada mesafelere inat büyüyen
Ben artık bıraktığın çocuk değilim.
Bombardıman edilmiş şehirler gibi,
Bütün sütunlarım yıkılmıştır;
Boşluktayım.
Bütün ışıklarım sönmüştür gecenin bir vaktinde.
Karanlıklara terketmişim aşkı ve güzelliği,
Sen bırakıp gidiyorsun. Git, ne çıkar!
Nasıl olsa bütün şarkılar tükendi.
Bütün köşe başlarında ben yalnızım.
İçimde bütün hüznüyle bir sonbahar
Ve bütün acılığıyla eski bir aşk...
Sen bırakıp gidiyorsun. Git, ne çıkar!
Bu maviyi biliyorum, Boğaz'dan,
Ne güzel yakışmış gözlerinize.
'Mirgün' çınarlarından bu yeşil,
Öylesine kanat germiş denize.
Belki temmuz sıcağıdır bu sarı,
Saatler ayrılık vaktini çaldığında,
Ne kadar zor geldi bırakmak ellerini.
Gittin ekim rüzgarlarının serinliğinde,
Başka dünyalara göstermek için güzelliklerini.
Gemiler nasıl çekip gitti
Limanlarımdan?
Sen nasıl binip gittin gemilere
Umursamaz?
Ufuklar nasıl büyüdü aramızda?
Denizler nasıl derinleşti?
'Değil gelen ve giden',
Değil bir duman gibi dağılan rüzgarla.
Sana karşı beslediğim bir büyük sevgidir,
Yarışır dağlarla.
'Değil bir kucaklayış, sonra da gidiş',
Sessizliğin tılsımlı aynasında boy veren sevgi
Söyler ömrümüzde bitip tükenmeyen güzelliği.
yüreğinize sağlık gerçek şiir tadı aldım.ömrünüze bereket..