Kapandım
Kabuk bağlamış yaralarımın ahına
Yıkadım günahlarımı serdim gözümün ağına
Uyandı gönlümün mihracesi
Taş sapladı göğsümün dağına
Hayalin düşlerimde
Boynum darağacında
İplerde sallanırken
Mavi gülüşler koydum
Tuzlu dudaklarına
Karlı dağın
Baharının
Ayazına sığınmış rüzgâr
Üşütüyor tenimi
Ve
Yokluğuna eritiyor yüreğimde ki
Arından çatlamış
Üryan gecenin zifiri karanlığı
Susarken gökyüzüne
Ay hırsından dökülüyordu
Ay yüzüne
Hüzünlü yolların
Sonu olmayan kıvrımlarında
Sensiz konaklıyorum
Hasretin, rüzgârlar eşliğinde yaladıkça döşümü
Yokluğuna yanıyorum
İç çekişlerim gözyaşlarımda duvarlara örülürken
Sorgula şimdi
Yarınıma biriktirdiğim binlerce umudun
Muammalı sorularda yere düşen damlalar gibi
Nasıl neden parçalandığını
İsyanım
Zamana yorgun düşerken
Hayatımın yamalı artığında
Soysuzluklardan kaçışımdır
Sana
Deniz gülümsüyor
Güneş düşerken üzerine
Çarşaf hale bürünmüş kıvrım su
Köpükleriyle yalarken kaya yüzeylerini
Hırçın dalgalar yan yatırıyor kâğıttan bozma gemiyi
Tayfalar çığlık çığlığa can yeleklerine koşuyor
Kırlangıç kanadı düşler
Çok sessiz gece
Ömrümde yitik zaman
Giden gitti
Gemiler kalkarken ıssız limandan
Demek sen hala çok uzaklardasın
Gece düşlerime gelmeyeceksin
Çiçekler solarken şen bahardasın
Ağlarken gözlerim silmeyeceksin
Firari zamanda güneşe bakıp
kaleminizden okuduğum kaçıncı şiir bilmiyorum ama yorumum aynı yine. harika. ant.
Tebrikler üstadım.gönlüne sağlık. tam puanımla iyi günler dilerim...
Tebrikler üstadım.gönlüne sağlık..iyi günler dilerim size...