Şehrin karanlık sokaklarında, anılardayım
Sessiz çığlıkların, karanlık gecelerindeyim
Adım, adım aradım da gözlerinin rengini
Nil mavisi gecelerde bulamadım dengini
Beden toz zerresi tanesi gibi param parça
Yürekte yolculuk başlar, sensiz hayale
Gün ışığı söner, ay düşer yalnız eşkâle
Kanım damlar ellerinde ağlayan gözlere
Gül kurudu elimde, düştüm yaban ellere
Sinemde söndün kül oldun harlı ateşlere
Sigaramın ucunda yaktığım sensin
Duman, duman içtiğim zehirde elsin
Kor düşmüş yüreğime nereden bilsin
Sis çöktü üzerime söylen yar gelsin
Güller bağında bülbüle Şeyda dilsin
Nerenin mahşeri bu
içimde yalnızlık içimde ıssızlık
niye bu kadar kalabalık
sokaklarda evlerin camları renkliye boyanmış
kimin düğün alayı
kim geçiyor bu şehirden
Beni senden önce ölüler yıkasın
Taksınlar dünyanın tacını başıma
Geliversin o yar karşımda ağlasın
Al kızıl kınalar sürsün ak saçıma
Hasret ateşini yüreğimde yaksın
Yazmak istiyorum aslında
Lakin susuyorum
Kalemimden düşen her kelimeye
İçimi kemiren her cümleye
Susuyorum işte
Döngüsel çember girdabına sokulmuş
Acımasız hayatın
Suskularına sessizce sığınıyorum
Üzerine ayna tutulmuş yılan gibi
Çaresizce çörekleniyorum bir köşeye
Ve
Bilmez misin sen kaderime
İsyan edecek halim mi var
Gök boşalırken kederime
Benim aşk diye bir suçum var
Ayaz keserken nefesimi
Senden şehir çalıyorum
Aldırmadan gecenin karanlığına
Ürkek
Ve
Korkak
Çıkmaz
Ellerim kirdir benim
bulutlar gözyaşlarını
mabedime sancılı dökerken
sokulmuşum
tozlu sokakların kenarına
kaleminizden okuduğum kaçıncı şiir bilmiyorum ama yorumum aynı yine. harika. ant.
Tebrikler üstadım.gönlüne sağlık. tam puanımla iyi günler dilerim...
Tebrikler üstadım.gönlüne sağlık..iyi günler dilerim size...