Kar taneleri
Perçem perçem yeryüzüne düşerken
Üşüyen o minicik ellerini koynuma sokup ısıtmanı isterdim
Yokluğun hüznü gözlerinden damla damla boşalırken yeryüzüne
Kâğıt mendil gibi parçalanırdım avuçlarında
Ellerimizle talan ettiğimiz dünyanın
Sisli İstanbul sabahı
Beyazıt tayım ey can
Her sabah
Tırmandığın merdivenlerin başında
Bir birine kur yapan mor güvercinler
Yine safta
Beklemek
Yankılı sancılara dokunuştur
Özlemek
Yüreğin nem tutmuş yüzeylerinde
Zirveye yolculuk
Yüreğimdeki ağrılı sancıları
Yaşam tünelinin zulasına sakladım
Suskunluğum
Senelerin kuytu anlarına ağladı
Dökülmedi gözlerimden yaşlar
İçimin karanlık mahzenlerinde tortu tuttu
Sermayesidir ana kadının
Anadutla yaba
Feryat bülbülün dilindedir amma çile ana kadında
Doğurganlığının en verimli çağında
Tatmamış çocukluğunu er yatağında
Dikili bir ağacı yok bu koskoca ovada
Bir senaryo yazacağım sana
Başrollerinde ben
Yetiştirilmiş jönlerden en iyi sahneyi oynayacağım
Gözlerine bakışlarım
Dağların doruklarına çökmüş bulutlar kadar yoğun
Başkasını görmeyecek kadar sisli
Artık agresif hayatın bıçkın rüzgârı
Çok sert esiyor göğsümün üzerinde
Nefsim başını önüne eğip, çöküyor dizlerinin üstüne
Teslimiyet yok günaha
Ama
Bir garip hayâ
Dudaklarımıza kondurulan buseler
Çalınsa da yüreğimizden
Yaşamın karanlık sokaklarına
Bıraktığımız umutlarımız alınsa da elimizden
Bir başka doğar gün her gün kapımıza
Söyle
Söyle nefsim
Çıplak ayaklarımı gövdenin altında neden ezersin
Hangi yola baş koydun ki şimdi sefil haldesin
Gölgelik mi bulamadın
İşte zakkum ağacı çök altına
Hangi günahkâr titretti senin ellerini
Yarına ürkek bakarken gözlerin
Kim dokundu masum tenine
Hangi el sıkıştırdı karanlık köşeye seni çocuk
Mahur yaraları sızıyor gök kuşağının
Riya denizlerinde gafleti kan mı yıkar böyle
kaleminizden okuduğum kaçıncı şiir bilmiyorum ama yorumum aynı yine. harika. ant.
Tebrikler üstadım.gönlüne sağlık. tam puanımla iyi günler dilerim...
Tebrikler üstadım.gönlüne sağlık..iyi günler dilerim size...