Kuzgun gibi çullanmışlar bir masa başına
Haramı katıp karıştırmışlar helal olan aşına
Ömürlerini heba ettiler yalan dünya aşkına
Bilemem ne yüzle gelecekler musalla taşına
Mizanda çıkacak tüm ecirleri karşılarına
Bir, bir gözümün önüne gelir çocukluk anılarım
Bazen oturup sesizce ağlarım, ağlarım, ağlarım
Ne haldedir sümbül, çiğdem kokulu dağlarım
Şırıl, şırıl akan sular, öten kuşlar, yem yeşil bağlarım
Uzun zaman oldu ayrılalı geride kaldı eski çağlarım
Ümidim yıkıldı, hayallerim dondu, vardım’ ki bağa
İki damla gözyaşım düşse üzerine
Sellere kapıldım zanneder, karınca
İnsan yaradılışının hikmetine erse
Hakka teslim olur, o şuura varınca
Kul samimiyetle, kıblesine yönelse
Serpilip, bıçkın bir delikanlı, olunca
Bir güzele vuruldum, daha ilk görünce
Kapıldım, ilk aşkımın deli rüzgârına
Savruldum yaprak gibi, kuruyup solunca
Vermediler bana onu, dengi değil diye
Kimler geldi, kimler geçti dünyadan
Kara yazım, sanki ta galübeladan
İsyan değil hâşâ, şükrederim yarab
Kurtulamadım ihanetten, türlü beladan
Her türlü belayı yaşadım sıradan
Boynum bükük, ellerim kaldı yanımda
Zalimlerin yönettiği şu öz vatanımda
Sahte Müslümanlar, sultan sofralarında
Kandırıldık, İsmailim yine bu bayramda
Her biri uçaklarla dolaşıyorlar havalarda
İsmini yazdım,sahildeki levhalara bu gece
Geriye çekilip okudum, hece, hece
Öyle duygulandım ki, tarif edemem
Deniz kenarına oturup, ağladım gizlice
Sünger burnu şenlenirdi, sen gelince
İstanbul’a gidiyoruz, bindik vapura
Çınarcıktan çıkıp, uğruyoruz adalara
Doğanın güzellikleriyle süslü evleri
Camlar açık, oksijen doluyor odalara
Kınalı, Burgaz, Heybeli, Büyük ada
Bazen duygularıma hâkim olamıyorum
Senden gizlice, uzak yerlere gidiyorum
Seni hatırlamadan yaşamak mümkünmü
Başımı kaldırıp nereye baksam, orada sen
Yemek içmek haram bana, beni bir görsen
Sevgilim! Ben senden önce ölürsem
Moralini yüksek tut, sakın üzülme
Düşüncedeyken evde hayalimi görürsen
Hayalimin kaybolmasına izin verme
Yalnızlık için, özgürlüğünü değişme
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!