Her seher yelinde, bedenim üşüyor
Gözlerimden, hatıralar yere düşüyor
Yola bakmaktan, takatim kesildi gel
Zaman su gibi akıyor, ömür bitiyor
Gelirim dediğin, şu günler haftalar
Lügat anlamı, ağlayan yakaran
Maneviyatta ise, kendine resul edinmiş, Yüce Yaratan
İnsanlığın ikinci atası
Dünyadaki ikinci dirilişin, rehberi
Ağlayarak helak olmaktan korkan, Allah’ın Peygamberi
Aha, anam pazardan geldi
Aklını şehirde kimler çeldi
İstediğim oyuncağı almamış
Hevesim boğazıma düğümlendi
Hiç, oyuncak arabam olmadı
Türk dediğimde adam burnunu kıvırıyor
İnsan bunların mayasında bir şeyler arıyor
Nerelisin kimsin deyince evirip çeviriyor
Türkü ya seveceksin, ya’da terk edeceksin
Türk’e karşı sinsi, sinsi gruplar kuruluyor
Çayhaneye oturdum seni bekliyorum
Garsonun getirdiği çayı içiyorum
Bir çay bardağına
Bir caddenin öteki ucuna bakıyorum
Otobüs yok, gözükmüyor
Ümitlerimi asfalta serdim
Gül kokusu var şu esen yellerde
Onun sevgisi var can gönüllerde
Muhabbeti illa günahsız dillerde
Bu can kurban Hz. Muhammede
Dinle şahadetler var ezan sesinde
Dünyaya gelmiş’ ya adam
Niye yaşama karışmasın
Cilveli bakan şu bayan
Niye kanını coşturmasın
Kötüye dur derken herkes
Adam niye aldırmasın
Hele bir bahar gelsin, hele yaz gelsin
Bahçede yeşil yoncalar, otlar yeşersin
Sabret sık dişini dostum, dişin kırılsın
Aç veterinerin, meşin cüzdanı gerilsin
Sen yinede vaade, fazla ümit bağlama
Topu, topu, hepsi iki tekerlek
Cinarabası, velespit, bisiklet
Aman hanım, şöyle uzak geçelim
Şimdi görüp isteyecek velet
Tüm iskeleti, borulardan ibaret
Kara bulutlar toplanıyor
Fırtınaya hamile gece
Şimşekler çakıyor, geceyi yırtıp aydınlatan
Yıldırımlarla saldırıyor gök gürültüsü
Bir saçak altında kala kaldım öylece
Cenderede sıkılmış sanki bulutlar
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!