Soğuk işlenmiş ilmek ilmek,
Bir sıcak düşün içerisinde:
“Masmavi deniz,
… Dertleşen martılar…
Altın sarısı güneş;
Gökyüzünün en görkemli yerini sahiplenmiş…
Klasik direksiyon tutuşu gibi, bu taze sevmeler; tedirgin, utangaç...
Hiç bırakmamak adına tutuşturmalı, direksiyon simidine...
Bilen biliyor artık; simitler her zamanki yerine, acizane...
Sert viraj dönüşlerindeki manevralar, dıştan içe çevrimli...
Manevralar acemice, tereddütler inişli çıkışlı,
Yol rampa, yokuş mu yokuş; 4x4 takviye vites mi gerekli?...
Bilseniz, bi bilsem ki,
Manzara deniz, renk mavi gırla…
Öğün kahvaltı,
Mutluluğun daha çizilmemiş resmi;
Taze çay,
Boşnak böreği,
Pembe yanaklıya, dinle beni diye diye;
Bir garip Orhan Veli, İstanbul'u düşünmüştü,
Acizane ben, Ankara'yı buldum , gittim, gördüm; Sezar endamında...
İskender'in büyüğü müydü bilmem ama kıskandırdım...
Zira
Hiç düşünmedim, düşünemedim, fırsatım olmadı...
Kayın ormanındayken;
Mavi ladin gölgesinde, neden uyandığını,
Cırcır böceklerini, neden dinlediğini,
Çalılıklar arasındayken;
Çalı dikenlerinden neden sakınmadığını
Ve çalıkuşunu neden çok sevdiğini,
Anne
Anne kara gündü
Göçe yeminli
Hüzünbaz çingene
bedenime
çöktü.
mutluluğu aradım bugün
çöp konteynerinden kâğıt, şaşal şişe toplayan
karı koca vardı
sabahtı
güneş parlak
sıcaklığın serinliği olur mu
Bir kadın tanıdım.
Konuşmadık, konuşamadık...
Yüzünde; asaletin diğer resmi saklıydı.
Ama, renk de vermiyordu...
Ses de.
Seyrettim.
Firari bakışlarla çevrelenmiş,
Bu sinsi yalnızlığa hükmeden,
Bir ihtilalin habercisi gibi gözlerin...
Adına aşk denilen; o devrimin müjdecisi...
Arala tüm çıkmazları,
Tutsak tuttuğun, özgürlüğünü salıver...
Seni her düşündüğümde;
Bir merhaba inse gökten,
Bir selam,
Bir öpüş,
Bir sıcak dokunuş,
Birleşiverse ;
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!