Bahar mı geldi?
Kara kış munis bahar rolünü mü üstlendi yoksa?
Beyaz düşler için yumuşak yumuşak...
Baharların içinde tek yumruk duran;
Mayısın biri vardı değil mi?
Şûra-lara mı saklamıştık?...
Ey âfitâbcemâlim;
Gözlerden dökülen kelimeler ise;
Kalp makamından musikiye saz,
Saza söz,
Söze gelen, aşk olur mu?
insan nedir ki?
âcz'den başka...
varlığı yokluk;
var sandığı,
yok değil mi ki?..
Aynı kuşağın çocuklarıydık,
Çatapat, mantar tabancasıydı elimizdeki,
Minti minti çiklet çiğner,
Körebe, yakar top, çelik çomak oynardık...
Taş atardık sapanlarla kuşlara...
Aynı kuşağın çocuklarıydık,
Mümüdük müşkülüm;
Günler geçtikçe, demleniyor ömür denileni…
Adavet ile adalet arasında
V’ar… V’ar…
Ar’ımla arındım, araf’a, t-arafım;
Pisagor’un adalet kupasında…
Adam eti ağırdır;
Ab-ı hayatında,
Can gövdeye mülk değil sonuçta…
Bab-ı Ali efendisi ol ol da;
Kadın kadıncık da olmalı yanında…
Yuf ervahına!
Ey dest-i nazlı dilber,
Bilmez misin?
Bu can sana meftun olmuş.
Sen ki her dem,
Kalbi hedef alırsın da ömr-i muhayyeli,
Eylersin harabe, viran.
Körelmiş umutlarını, gün aşırı eğele...
Gün bitimlerinde,
Sarp acıların,
Eşiğinden çıkan saplantılı hülyalarının;
Koynuna üşüşen çekirgeler,
Bu yaza has mavidendi...
Bazısı, ısmarlama dertlerle avunur.
Bazısı, dertlerin hası ile yoğrulur.
Bazısı, hayatın içinde büyür,
Bazısını, hayat büyütür.
Böyledir, yalan dünya.
hiç mevsim çiçeğinin;
açmayacağını bile bile,
can suyu vermeye devam eden bahçıvan edası,
çok mevsim çiçeğinin;
kuruma ihtimalini hesap eden bahçıvan vedasıyla;
"lalezar" endam edilmez,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!