Güzelliklere namzettir;
Acem diyarına giden o yolda,
Hoşap Çayı kenarında,
Sarp yamaç kayalıklarında yükselen;
Hoşap Kalesi güzeldir.
Ayın hareketlerindendir gel-gitlerin ...
Gök gürültün, sağanak yağışların,
Zelzelen, yer çekimin ve hatta tüm çekimin...
Sana karşılık aflarım zeytin gözlerine kelepçeli oldukça,
Tutsak zaaflarım, açılmamış karanfil kokulu zarflarda...
Hoşçakalı telaffuz ederken aslından yansıma güneş, özbeöz geceye durmuştu.
Lodoslar kuvvetli, esince peşpeşe;
Dudak koyundaki, son kar öpücüğü
Eriyip gitti...
Artık, kar körlüğünde tüm martılar...
Bu yamalı gibi duran şehrin,
Işıklarını sakın ellemeyin!
Kayıp şehirlerin kayıp yolcusu,
Yükün ki kara valizler ağırlığında,
Yürüdükçe Arnavut kaldırımlarında,
Gördükçe düşen sararmış yaprakları,
Elinde adres yazılı bir kâğıt parçası
Ve okudukça silinmiş harflerle yazılı o kısa yazıyı:
sığ sularda
derinlik ararken
derinliğinde boğulur da insan
maviliğindeki yalan olur
unutulur
oysa
Biliyordu, bu dünyevi bir yalnızlık;
Hüküm kesin, bıçak kör!
Sırasında sırayla,
Bağlanmaya gör...
Geliyordu, şu uhrevi bir sarmaşık;
Başı uçurum, sonu tör!
Islak,
H-içli bir şeydi..
Çoğalırdı keskin kokusuyla toprak;
Ziyadesiyle çekiciydi...
Nem,
Rutubet,
Çocukluktan gençliğe, yılları hezeyansı bir coşkuyla kovalarken,
Şimdilerde yıllar kovalar oldu sırayla; gençlik sonrasında çok manidar bir şekilde…
Kimi seçilmiş hayatların akrep ve yelkovanı, gece karanlığına odaklanmış;
Sanki kimi çocukluklar;
O köstekli bozuk saat…
O ilk öpüşte, o sıcak gülüşte, durakalmış…
İzmir; hayallerimin hür şehri;
Özlem rüzgarlarını savur hele,
Poyraz yerine......
Yine her zamanki gibi baharı ilk kucaklayan şehirsin.
Bilirim...
Tıpkı insanlar gibi
Kaçışlar ah o kaçışlar;
Dönencedir;
Zihin fırtınalarına maruz yürek vahasının içerisinde...
"Zincirinden Kurtulan Anılar"
Okunası bir kitap da
Toplanmış ruh bükücüler...
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!