Bol bol kilo alıyoruz;
Yağdan, şekerden, undan...
Hiçte zevk almıyoruz;
Oynadığımız bu oyundan...
Galiba hepimizde korkuyoruz,
Aklıma düştü gözlerin,
Masmavi sular gibi...
Dalgalar hücum eder,
Bakışın boğar gibi...
Aklıma düştü saçların,
Seni görmek inan güzeldi,
Bütün her şeye rağmen.
Beni daha da sevindirdi,
Yaratıcıya boyun eğmen...
Hey gidi gençliğim; hey gidi!
Saçıma ak düşüren uzun yıllar.
Yanar hala yüreğim, yanar!
Yanar da içim, bir garip sızlar…
Bilmem şimdi nerde o çocukluğum,
Sana hayranım,
Kimseye olmadığım kadar.
Dar geliyor bana bu dünya,
Sensiz dar.
İnanmayacaksın ama;
Para pul olmuş, mevki makam olmuş, Allah yerine tapılan;
İbadethane diye; genelevlerdir şimdi her şehirde yapılan...
Benim şiiri yazmam için, ilham gelmeli;
Benim şiiri bırakmam için, islam gelmeli...
Sekiz dokuz seneden sonra, eşimin bu ilk doğumu;
Dünyalar benim oldu, kucağıma aldığımda çocuğumu…
Dünyanın en harika kadınıyla evlendim;
Çünkü ben onu, ilk görüşte beğendim…
Altın gümüş fark etmez; mücevherden iyi anlarım! ! !
Biriktire biriktire, sanki kuyumcu gibiydi ilk karım! …
'Altın gümüş ve çeşitli ziynet eşyaları biriktirip,
Biz onun sadece şiirlerini değil, kendisini de çok seviyoruz...