İçin dışın görünsün,
Yediğin ve içtiğin.
Haram karışmasın;
Camdan elbiseler giyin...
(not: yediğin ve içtiğin kelimeleri her ne kadar
Zordur hayatı anlamak, bir ağlayıp, bir gülen! ...
Avuçta bir can taşımak; hem kırılıp, hem dökülen...
Derdim taşkındır,
Hem dağ, hem tepe.
Beni yaralayan bakışındır;
Yataklara düşüren, sere serpe...
Ölüm yakındır,
Gözümden akmaz oldu yaş,
Kalbim taş gibi katı.
Gökyüzüne bak arkadaş;
Direksiz duruyor çatı...
Cephelere düştü gönlüm,
Top seslerine, insan çığlıklarına.
Yakın diyorum, bana ölüm;
Bugün değilse bile, yarına...
Çocukların minicik elleri var,
Hayatı ölümden çok çok ötelerde görüyorum;
Bu yüzden atımı son sürat, o yöne sürüyorum...
İlerde karşı karşıya, dünyadaki her ölü...
Ya cehennem cezası, ya cennet ödülü...
Bizim Cumhuriyet aydınlarının, hemen hemen hepsi evrimci;
Bence yalan söylüyor birçoğu; bunlar ne solcu, ne devrimci…
Dualarıma sakladım, senin ismini;
Cüzdanımda gezdiriyorum resmini...
Yamacına çık şu dağın,
Ta doruğuna, ta tepesine.
Duyulmaz o an ağladığın;
Kimse gelmez sesine...
Bırak boşluğa kendini,
Biz onun sadece şiirlerini değil, kendisini de çok seviyoruz...