Ağu versen bir yudumda
İçerim elinden güzel
Yıllarca dinlesem bıkmam
Tutkuyu dilinden güzel
Derdin nedir ben bilirim
-Eşim Filiz'e
Ey sonsuza akan ırmak
Üstünde bir dal olaydım
Yok imiş bu yolda durmak
Üstünde bir sal olaydım
İnsan kimi çoşkun kimi mutsuz yaşıyor
İnsanlar kolsuz ve kanatsız yaşıyor
Aldırdığı yok bir kişinin dertlilere
Çok insan yarından umutsuz yaşıyor
Şubat/72
İnsan tanırız benliği erdem denizi
Dostuz sanırız aldatırız kendimizi
Dostun kimmiş belli olur düşmeye gör
Bir dost bulamazsın arasan sürsen izi
Aralyık/73
Akşam güneşin rengi erir gönle girer
Vurdukça ışıklar suya bin renge girer
Sahilde her akşam oturup seyrederim
Yer yer tutuşur denizle gök cenge girer
1969
Ey saçları dalga-dalga boynunda güzel
Bin cazibe var işveli oynunda güzel
Bilmem ne kadar sevgili pervane gibi
Bir ateşe daldı yandı koynunda güzel
1970
Sen nerde isen ben olurum orda güzel
Sensiz ne kadar zor yaşamak burda güzel
Sensiz ne yapar bilmiyorum ah bu gönül
İstersen eğer halimi bir sorda güzel
RUBAİ GÜL BAHÇESİYİM
Gül bahçesiyim gül sunarım gül sevene
Bahçem feda olsun gülü her Gülderen’e
Maşuka, filiz, Köksal’ı candan severim
Bir hatıra olsun bu şiir şu çiçek Gülseren’e
Korkunç geceler bürür benim gözlerimi
Hatırlayamam söylediğim sözlerimi
Bitmez bu karanlık sanıyordum lakin
Aydınlatıyor o gözlerin gözlerimi
Mart/72
Varlık gibi yokluk gibi sonsuz gibisin
Ben senle birim sen niye bensiz gibisin
İnsanlara aşktır güzelim neş'e veren
Küstüysen eğer aleme onsuz gibisin
Temmuz/06
Şair hakkında ne düşünebilirim ki..görünen köy kılavuz istemiyor.Tanıdığım en mert, en doğru, en düzgün adam.
Nihat Ağabey, Maşuka için yazdığın şiir muhteşem olmuş..Ama alındım haa..Hani bana :))