Şiirin okudum kendim yitirdim
Geceyi gündüzü uykum yitirdim
Kitabını bir solukta bitirdim
Şiirin aklımı başımdan aldı
İçimde sızlayan bir yara kaldı
Çam dallarının kımıltısından geçtik
Renk renk ışığın pırıltısından geçtik
Bizler motorun sesinden ayrıldıkta
Kuş seslerinin cıvıltısından geçtik
Temmiz/69
İmbikten geçmiş arı bir bengi suyuz
Birdir içimiz hem dışımız işte buyuz
Yanlış ve yalan anlamasın kimse bizi
Yunus gibi biz aşk yolunun yolcusuyuz
1996
Kovsan bile ben karşına her an çıkarım
Sevmezsen bil kendimi birgün yakarım
Ey yar birgün bana gelmezsen eğer
Son mermiyi ben beynime korkmam sıkarım
Ağustos/06
Sevsem kumral saçlarının her telini
Tutsam bırakıp bir daha tutsam elini
Bir yan bakışın benden alıp gitti beni
Ey kız bu garip senle sever yad elini
Nisan/73
Korkunç vuruşur cephede bir Mehmetcik
Bir hamlede dağlar devirir Mehmetcik
En sonra alır-öper-takar süngüsünü
Bir orduyu dipcikle ezer Mehmetcik
Mayıs/71
Gökkubbede kuşlar gibi biz hür olmalıyız
Baştanbaşa erdem ile biz dolmalıyız
Dünyadan el-etek çekip tutkuyla
Sonsuzluk içinde biz kaybolmalıyız
Aralık/73
Sarsın bakışın çevremi aydınlatsın
Tüm dertleri bir hamlede silsin atsın
Hiç kimseye aldırma gülüm gel yanıma
Gönlüm yeniden tutkuyu görsün tatsın
Aralık/06
Akşam kızaran camları oymuş gibidir
Dünyada güneş rengini koymuş gibidir
Ben renkleri sonsuzda ararken tanrım
Yer gök ve deniz renklere doymuş gibidir
Kasım/73
Vurdukça güneş saçların altın sarısı
Gök mavisi gözlerin badem irisi
Dil yetmez tarife güzelliklerini
Dostlar benim anlattığım ancak yarısı
1973
Şair hakkında ne düşünebilirim ki..görünen köy kılavuz istemiyor.Tanıdığım en mert, en doğru, en düzgün adam.
Nihat Ağabey, Maşuka için yazdığın şiir muhteşem olmuş..Ama alındım haa..Hani bana :))