Güneşi koynunda saklar
Işıklanır gönül yüzü
Kalkar ortadan yasaklar
Kalkar gizlinin örtüsü
Güneşi koynunda saklar
Ben seni seviyorum
Birde yağmuru
Yağmurla bir yağıyorsun
Düşüncelerime
Yağmurda seni düşünüyorum ıpıslak
Emperyalist bir ülkeyim ben
Bir adım Amerika
Bir adım Çin
Bir adım Rusya
Barış vaat ederim uluslara
Ama
Bir düş gördüm düş içinde
Gülüm beni çağırıyor
Gördüm bağçeler içinde
Gülüm beni çağırıyor
Dert sırtıma bindi kat kat
Maviyle uyandım bir sabah
Maviyle kalktım
Kalem elimde silah
Maviyle uyandım bir sabah
Maviyle kalktım
MEMİŞ’İN MUSTAFA
Alaca karanlıkta Ok kayası’da vurdular
Ben Zorkun köyünden Memiş’in Mustafa
Bir avrat beş çocuk boynu bükük kaldı
Doya doya sevememiştim karımı çocuklarımı
Ay ışığı günün şavkı merhaba
Merhaba hiç haber salmayan güzel
Güneş ile ayın farkı merhaba
Merhaba dört mevsim solmayan güzel
Günler oldu göremedim yüzünü
Merhaba mavilik
Merhaba dostlar
Her sabah doğan güneş
Merhaba
Bilirim yine
BEKLEYİŞLER
' Mutlaka gelecek.' diyordum. Öylesine çırpındım gelmesi için. Yenik düştüm sonunda, gücüm kalmadı. Soğuyan havalarla birllikte düşlerimin buza kestiğini hissediyordum. Tıpkı toprak yolların sığ çukurlarına doluşmuş su birikintileri gibi. Gittikçe daralıyor, soluksuz kalıyordum. Bir makaraya dolanmış gibiydim. Oturup çözülmemi beklemekten başka hiç bir çıkar yolum yoktu.
Oysa gelmesi gerekenin ne olduğunu bilmiyordum. Bir önemi yoktu bunun. Mutlaka gelmesi gerektiği konusunda kuşkusuzdum. Her hangi bir şey olabilirdi bu, her gün yaşamaktan bıktığım aynılığa yeni boyutlar verebilecek güçte. Dünyanın dönüşü durabilirdi söz gelişi. Dünyanın hep doğuya doğru dönüşüne karşın boşluktaki yerimi koruyabilmem ya da doğanın kayıtsız şartsız yasalarına biraz olsun karşı koyabilmem için devamlı batıya yürüyesim geliyordu. Tüm bunların süregelen boşluğunda ne denli etkili olacağı bilinmezdi.Öylesine olmalıydı ki beklenilen; damarlarıma tatlı, ılık kokular yürümeli, Faruk'un camlı kahvesinde geçirdiğim çay bardağı kokulu saatlerim azalmalıydı.
- “Bir defa yükselen bayrak bir daha inmez.”
M. Emin RESULZADE
İthaf: Türk birliğinin öncülerinden
Şair hakkında ne düşünebilirim ki..görünen köy kılavuz istemiyor.Tanıdığım en mert, en doğru, en düzgün adam.
Nihat Ağabey, Maşuka için yazdığın şiir muhteşem olmuş..Ama alındım haa..Hani bana :))