** Bazı egoist-bencil mevcudiyetler, benim yaşam felsefemi bilmeden, sadece bazı uç yorumlarıma binaen zaman-zaman yargısız infaz ettiler.. Eyvallah. Belki de kendimi iyi ifade edememişimdir. Ancak, ben Antoloji de yazmadan önce Şiir sayfalarını takip ederdim. Mesela, Horozoğlu Nazım Hikmet'in bütün şiirlerine kayıtsız-şartsız bir çok Şair ve yazar tarafından olumlu yorumlar yapılırdı. Lakin ben Horozoğlu Nazımın marifetlerini çarşaf çarşaf yazınca, bu gün Şiirine kimse yorum yapmamış. Eyide olmuş... -- Demem o ki, insanlar doğru bildikleri ve inandıkları yolda, yılmadan, usanmadan ve kimsenin Herifi olmadan omurgalı bir şekilde mücadelelerine devam etmelidirler..... -----OZAN ÇAKIROĞLU-----
***** ESSELAMÜN ALEYKÜM BEŞER ALEMİ ***** --Dün 27 Mayısın önemine binaen, yine o, kin-kibir ve nefretten beslenen Cumhuriyet düşmanları, Provokatif eylemlerine devam ettiler. Yine Atatürk''ün ilke ve devrimlerine Dil uzattılar. Çamur ve iftira attılar. --İslamiyet 1480 den, yani Fatih Sultan Mehmet'in ölümünden bu yana, Memleket sathında 1923 ile 1955 yılları arası Din ve Mezhepler hiç bir siyasi baskıya maruz kalmadan aslına uygun bir şekilde icra edilmiştir. Bunun aksi iftiradır. 1955 ten sonra Menderes hükümeti aşırı güçlenince Din ve mezhepleri Siyasete alet etmiştir. Milletin Dini duygularını istismar ederek, adeta Dini ve özellikle Sünniliği kendi Siyasi ameline bir zülfikâr olarak kullanmıştır. --Mustafa Kemal Atatürk'ün 1-Mart-1923 de Meclis konuşmasında, Milli mücadeleden hemen sonra, bir yıl içinde yüzlerce Cami ve mescidin onarılması için Ulusal bütçeden yüklü miktarda pay ayrılmasını emrediyor. Ulusal Dilimiz Türkçeleşince, Eğitim ve öğretimin Memleket sathına yayılması için, bazı meskün Camiler eğitim yuvası olarak kullanılmıştır. Bu durumu özünden koparıp bir Siyasi malzeme yapılması elzem bir fitne propagandasıdır. --Merhum İsmet Paşa, 1935 te Vakıflar genel müdürlüğü bütçesine Camiler inşası için, o zamanın Parasıyla tam bir (1) milyon T.Lirası ek bütçe ayırıyor. Büyük Devlet Adamı İsmet Paşa asla ve kat-a Din ve mezhep düşmanı olmamıştır. -- Bu alenen ve mütemadiyen Provokatif eylemsel tavır ve davranışlar Milletin Dini duygularını istismar etmektir. Bağımsız Türkiye Cumhuriyetine kin-kibirle nefret kusmaktır. Bu ve benzeri nankörce yapılan haksızlıklar Misak-ı milli sınırlarımız tahrip eder. Toplumu Franksiyonlara böler. ve akabinde anarşi ve terör odakları harekete geçer. Gelin hep beraber, birlikte bir bütün olarak Kutlu ve kudretli Cumhuriyetimize sahip çıkalım. Kollayıp-koruyalım...VESSELAM. ----BİR YORGUN DEMOKTRATIN SOLGUN KALEMİNDEN----
***** ESSELAMÜN ALEYKÜM BEŞER ALEMİ ***** --Dün 27 Mayısın önemine binaen, yine o, kin-kibir ve nefretten beslenen Cumhuriyet düşmanları, Provokatif eylemlerine devam ettiler. Yine Atatürk''ün ilke ve devrimlerine Dil uzattılar. Çamur ve iftira attılar. --İslamiyet 1480 den, yani Fatih Sultan Mehmet'in ölümünden bu yana, Memleket sathında 1923 ile 1955 yılları arası Din ve Mezhepler hiç bir siyasi baskıya maruz kalmadan aslına uygun bir şekilde icra edilmiştir. Bunun aksi iftiradır. 1955 ten sonra Menderes hükümeti aşırı güçlenince Din ve mezhepleri Siyasete alet etmiştir. Milletin Dini duygularını istismar ederek, adeta Dini ve özellikle Sünniliği kendi Siyasi ameline bir zülfikâr olarak kullanmıştır. --Mustafa Kemal Atatürk'ün 1-Mart-1923 de Meclis konuşmasında, Milli mücadeleden hemen sonra, bir yıl içinde yüzlerce Cami ve mescidin onarılması için Ulusal bütçeden yüklü miktarda pay ayrılmasını emrediyor. Ulusal Dilimiz Türkçeleşince, Eğitim ve öğretimin Memleket sathına yayılması için, bazı meskün Camiler eğitim yuvası olarak kullanılmıştır. Bu durumu özünden koparıp bir Siyasi malzeme yapılması elzem bir fitne propagandasıdır. --Merhum İsmet Paşa, 1935 te Vakıflar genel müdürlüğü bütçesine Camiler inşası için, o zamanın Parasıyla tam bir (1) milyon T.Lirası ek bütçe ayırıyor. Büyük Devlet Adamı İsmet Paşa asla ve kat-a Din ve mezhep düşmanı olmamıştır. -- Bu alenen ve mütemadiyen Provokatif eylemsel tavır ve davranışlar Milletin Dini duygularını istismar etmektir. Bağımsız Türkiye Cumhuriyetine kin-kibirle nefret kusmaktır. Bu ve benzeri nankörce yapılan haksızlıklar Misak-ı milli sınırlarımız tahrip eder. Toplumu Franksiyonlara böler. ve akabinde anarşi ve terör odakları harekete geçer. Gelin hep beraber, birlikte bir bütün olarak Kutlu ve kudretli Cumhuriyetimize sahip çıkalım. Kollayıp-koruyalım...VESSELAM. ----BİR YORGUN DEMOKTRATIN SOLGUN KALEMİNDEN----
***** ESSELAMÜN ALEYKÜM BEŞER ALEMİ ***** --Dün 27 Mayısın önemine binaen, yine o, kin-kibir ve nefretten beslenen Cumhuriyet düşmanları, Provokatif eylemlerine devam ettiler. Yine Atatürk''ün ilke ve devrimlerine Dil uzattılar. Çamur ve iftira attılar. --İslamiyet 1480 den, yani Fatih Sultan Mehmet'in ölümünden bu yana, Memleket sathında 1923 ile 1955 yılları arası Din ve Mezhepler hiç bir siyasi baskıya maruz kalmadan aslına uygun bir şekilde icra edilmiştir. Bunun aksi iftiradır. 1955 ten sonra Menderes hükümeti aşırı güçlenince Din ve mezhepleri Siyasete alet etmiştir. Milletin Dini duygularını istismar ederek, adeta Dini ve özellikle Sünniliği kendi Siyasi ameline bir zülfikâr olarak kullanmıştır. --Mustafa Kemal Atatürk'ün 1-Mart-1923 de Meclis konuşmasında, Milli mücadeleden hemen sonra, bir yıl içinde yüzlerce Cami ve mescidin onarılması için Ulusal bütçeden yüklü miktarda pay ayrılmasını emrediyor. Ulusal Dilimiz Türkçeleşince, Eğitim ve öğretimin Memleket sathına yayılması için, bazı meskün Camiler eğitim yuvası olarak kullanılmıştır. Bu durumu özünden koparıp bir Siyasi malzeme yapılması elzem bir fitne propagandasıdır. --Merhum İsmet Paşa, 1935 te Vakıflar genel müdürlüğü bütçesine Camiler inşası için, o zamanın Parasıyla tam bir (1) milyon T.Lirası ek bütçe ayırıyor. Büyük Devlet Adamı İsmet Paşa asla ve kat-a Din ve mezhep düşmanı olmamıştır. -- Bu alenen ve mütemadiyen Provokatif eylemsel tavır ve davranışlar Milletin Dini duygularını istismar etmektir. Bağımsız Türkiye Cumhuriyetine kin-kibirle nefret kusmaktır. Bu ve benzeri nankörce yapılan haksızlıklar Misak-ı milli sınırlarımız tahrip eder. Toplumu Franksiyonlara böler. ve akabinde anarşi ve terör odakları harekete geçer. Gelin hep beraber, birlikte bir bütün olarak Kutlu ve kudretli Cumhuriyetimize sahip çıkalım. Kollayıp-koruyalım...VESSELAM. ----BİR YORGUN DEMOKTRATIN SOLGUN KALEMİNDEN----
***** RUBAİYYAT ***** Riyaset Tahta çıktı, Halk huzur bulmadı Melanet Arşa çıktı, Hak-hukuk kalamadı Medeniyet felç oldu, Ekonomi çöktü Zelzeleden-Tufandan, Kul ibret almadı... ------ OZAN ÇAKIROĞLU ------
***** RUBAİYYAT ***** Kurmasaydı Atatürk, Laik Cumhuriyeti Sürecekti Hünkara, Kulluk mecburiyeti Eğer rafa kalkarsa, Parlamenter faktörü Riyaset te arama, Çağdaş medeniyeti... ----- OZAN ÇAKIROĞLU -----
***** RUBAİYYAT ***** Bu Dünya gerçek, ölüm kaktır, insanlar fani Azrail sorgusuz, sırasız kabzeder canı Bu Devran-i Alem de, baki kalan öğünsün Cinlere hükmeden Süleyman nerdedir hani... ----- OZAN ÇAKIROĞLU -----
**** MUHTEREM OKURLAR **** --Ben Şiirleri mi genelde irticalen yazarım. Bilmeden, görmeden ve irdelemeden bir nesir bile yazmam. Şiirlerimin tamamına yakını Tarihsel, Bilimsel ve yaşamsal muhteviyatlıdır. Öğle Aşk-meşk, duygusal ve şehvetsel Şiirler asla ve kat-a yazmam. Öyle işkembeden, palavradan, martavaldan iş olsun torba dolsun diye Kalem oynatmam. --Aşağıda ki Dörtlükler de Kadını simgeleyen olguları öyle beleşten yazmıyorum. Şöyle ki, Hac ve Umre gibi Farz-ı kifaye ve Sünnet-i seniyye ibatdetleriyle simge haline gelen ZEMZEM Suyunu Hz. İbrahim''in Eşleri ve Hz. İsmail''in Muhterem Anneleri bulmuştur. Kutlu ve şifalı Su dur. O yüzdendir ki Bütün Anneler Kutlu ve şifalıdır. Elbette ki bazı istisnalar olacaktır. Kadın ve Kızlarımız da beşerdir, mutlak bazı hatalar yapacaklardır. Bu münferit olayları bütün Kadınlarımıza mal edemeyiz. -- Kadınlarımız muasır medeniyetin Gülüdür. Hür Cumhuriyetimizin ehli-akil Dilidir. Bunun aksi cehalettir, Garabettir, Delalettir, Şeriattır ve Hilafettir...VESSELAM. -- YORGUN DEMOKRATIN SOLGUN KALEMİNDEN --
**** GÜLERMİSİN--AĞLARMISIN **** -- Bu gün, Günün Şiir sayfasında, Fetbazın biri, yine Şeytanla ilgili fetvalar vermiş. Asıl ilginç ve vahim olan, Yine Hanımefendilere sataşılmış. Kadın iblisle mukayese edilmiş. Bu hadsiz Dinbazlar bu yetkiyi kimden, ya da kimlerden alıyorlar. Antolojinin bazı Siteleri Hutbe kürsülerine dönüştü. Ayrıca kendi şiirlerini değil, tarikat müritlerinin Şiirlerini sıralıyorlar. Bu ne yaman bir çelişkidir...VESSELAM.
*** BU NE YAMAN BİR ÇELİŞKİDİR *** İran Cumhurbaşkanı için Ülkemiz de 24 saat milli yas ilan edildi. Kayıtsız-şartsız ve firesiz uygulandı. Ya-hu kardaşıım biz nereye doğru evriliyoruz. Ne zaman son bulacak bizim bu Hilafet özlemimiz. Öğretmenlerimiz, Polislerimiz ve suçsuz günahsız Kadınlarımız öldürülüyor yas ilan edilmiyor. Kira zamlarından dolayı intihar edenler oldu, Zam yağmurundan dolayı nice boşanmalar yaşandı. Yüksek enflasyondan dolayı nice öğrenciler eğitimlerini yarıda bıraktı. Yine yoksulluktan dolayı nice gençlerimiz evlenemedi. Bu ve benzeri durumlara Riyasetin kılı kıpırdamıyor. Köle Ağasına gelende Ulusal yas ilan ediliyor. Bu ne yaman bir çelişkidir??? VESSELAM
Bu sağdan, bu soldan insan ayırma Hilafet uğruna, Keşiş kayırma Cin-Peri deyip te, Aklın sıyırma Her iki Dünyan, yıkar gidersin... ---OZAN ÇAKIROĞLU---
GÜZEL BELLİ OLMAZ, NUR BELLİ OLMAZ ** Son Bahar hazanı ermeden kışa ** Bülbülün feryadı, değildir boşa ** Gelin-Kız tacını, giymeden başa ** Güzel belli olmaz, Nur belli olmaz. . Aşığın Gönlünde, Gülü solmadan Aşkın Şarabından, bade dolmadan Vuslatın Şafağı, Seher olmadan Ağyar belli olmaz, Yar belli olmaz. . ** Kurandan biliriz, Havva-Adem-i ** Evrensel Bilimin, dolmaz kıdemi ** Sarrafa varmadan, kültür madeni ** Altın belli olmaz, Zer belli olmaz. . Çakıroğlu Yazdı, Yoldaş olana Manayı-nükteyi, özde bulana Bunca melanetten, ibret alana Makber belli olmaz, yer belli olmaz... ---OZAN ÇAKIROĞLU----
Bu Dünya'nın türlü illeti vardır Fitnesi-fesadı, zilleti vardır Yurdumun Ulusal Devlet-i vardır Hür medeniyettir yolumuz bizim... ----OZAN ÇAKIROĞLU----
*** 19 MAYIS 1919 *** Kutlu olsun on dokuz Mayıs günü Samsun'dan Açıldı, Hürriyet yolu Türk Gençliği asla unutmaz dünü Yeniden çağlasın-coşsun Cumhuriyet. . Hür Medeniyettir, en büyük kudret Mustafa Kemal'dan, alırız himmet Özgürlük çağlasın, olmasın fetret Gönülden gönüle aksın Cumhuriyet. . Samsundan dirildik, kalktık yürüdük Hürriyet uğruna, koştuk yorulduk Bilimle çağladık, taştık durulduk Karanlık güçleri, yıksın Cumhuriyet. . Eyyy Türk Gençliği, gel Atanı tanı Bu gün şenlensin, Vatanın her yanı Yeniden Şahlansın, şöhreti-şanı Topluma suhulet eksin Cumhuriyet. . Çakıroğlu yazdı, söyledi özden Hilafet uğruna, düşmeyiz izden Dönmeyiz ATAYA verilen sözden Sulh ile çağlasın-essin Cumhuriyet, Ebedi ayakta, kalsın Cumhuriyet... . 19 Mayıs Atatürk''ü anma, gençlik ve spor Bayramımız Ulusal Milletimize kutlu olsun....OZAN ÇAKIROĞLU.
**TÜRKÂN SAYLAN HOCA ** İnsanı Severdi Hakka Kul diye Hep bilim dedi mukaddes yol diye Yaftası yoktu, bu sağ bu sol diye Karanlığa ışık-fazdı Saylan Hoca. . Sevdası Vatan'dı, Sevgisi Millet İsterdi Toplum da, olmasın zillet Hünkâra-Paşaya, etmedi minnet İlmin Farzını yazdı Saylan Hoca. . Misak-ı Milliye, Döktü Terini Memleket yitirdi Böyle Birini Mevlam Cennet etsin onun yerini Bizi ağlattı-üzdü, Taylan Hoca... ----OZAN ÇAKIROĞLU----
Aydınlık bir gelecek için, başta sağlık ve eğitim olmak üzere, gençlerin-çocukların geleceğine ışık tutan, ömrünü Cumhuriyete, bilime ve çağdaş yaşama adayan Prof. Dr. merhum Türkân Saylanın aramızdan ayrılışının bu gün 15. yıl dönümünü sevgi, saygı, özlem ve minnetle anıyor ve merhum Hocamıza Allah rahmet eylesin, Mekânı Cennet, ruhu şad olsun
*** KAVUKLU CEHALET *** Kerbela'dan gelir, bunların soyu Nefretle Akışır Çeşmesi-Suyu İblisten beterdir Fetbazın huyu Her melanette Kolu var bunların. . Yemin eder, pazar derler cumaya Şıhları meyildir, üç-beş kumaya Süt diye maya verirler umaya Cin-i Cindar-ı Falı var bunların . Elinde Kur-anı tutar tersine Bayılır para-pul, kadın sesine Muskalar asarlar cübbe-fesine Fitne-fesadı, Feli var bunların. . Bunların Sırrına olunmaz mazhar Seçimden-seçime, Gözeri asar Erkeği konuşur, Kadını susar Ana-bacıya, Zül-ü var bunların. . Çakıroğlu Yazdı, Şerrin özünü Yobazın-fetbazın, gerçek yüzünü Dinleme Şıhların, Fetva sözünü Çok Tükürüklü, Dili var bunların, Eblehi-Fodulu, Keli var bunların... ---OZAN ÇAKIROĞLU----
*** Eyyy Hilafet Aşıkları, Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk 29-Ekim-1923 de Cumhuriyeti Kurmuş ve orta çağ karanlığına son vermiştir. Devrim yasalarıyla Şeriat ve Hilafetin önünü tamamen kesmiştir. Yurtta Sulh ve Cihan'da Sulh diyerek bütün insanlığı kucaklamıştır. ---Hayatta en hakiki mürşit ilimdir diyerek İrtica kapılarını tamamen kapatmıştır. Bunun aksi gaflettir, cehalettir ve delalettir...VESSELAM.
** Eğer bir olursa, Özünle-sözün ** Mahşer-i divan da, Ak olur yüzün ** Haktan başkasına, eylersen arzın ** Her iki Cihan-ı, yakar gidersin... -----OZAN ÇAKIROĞLU-----
** Bazı egoist-bencil mevcudiyetler, benim yaşam felsefemi bilmeden, sadece bazı uç
yorumlarıma binaen zaman-zaman yargısız infaz ettiler.. Eyvallah. Belki de kendimi iyi
ifade edememişimdir. Ancak, ben Antoloji de yazmadan önce Şiir sayfalarını takip ederdim.
Mesela, Horozoğlu Nazım Hikmet'in bütün şiirlerine kayıtsız-şartsız bir çok Şair ve yazar
tarafından olumlu yorumlar yapılırdı. Lakin ben Horozoğlu Nazımın marifetlerini çarşaf
çarşaf yazınca, bu gün Şiirine kimse yorum yapmamış. Eyide olmuş...
-- Demem o ki, insanlar doğru bildikleri ve inandıkları yolda, yılmadan, usanmadan ve
kimsenin Herifi olmadan omurgalı bir şekilde mücadelelerine devam etmelidirler.....
-----OZAN ÇAKIROĞLU-----
***** ESSELAMÜN ALEYKÜM BEŞER ALEMİ *****
--Dün 27 Mayısın önemine binaen, yine o, kin-kibir ve nefretten beslenen Cumhuriyet
düşmanları, Provokatif eylemlerine devam ettiler. Yine Atatürk''ün ilke ve devrimlerine
Dil uzattılar. Çamur ve iftira attılar.
--İslamiyet 1480 den, yani Fatih Sultan Mehmet'in ölümünden bu yana, Memleket sathında
1923 ile 1955 yılları arası Din ve Mezhepler hiç bir siyasi baskıya maruz kalmadan aslına
uygun bir şekilde icra edilmiştir. Bunun aksi iftiradır. 1955 ten sonra Menderes hükümeti
aşırı güçlenince Din ve mezhepleri Siyasete alet etmiştir. Milletin Dini duygularını istismar
ederek, adeta Dini ve özellikle Sünniliği kendi Siyasi ameline bir zülfikâr olarak kullanmıştır.
--Mustafa Kemal Atatürk'ün 1-Mart-1923 de Meclis konuşmasında, Milli mücadeleden hemen
sonra, bir yıl içinde yüzlerce Cami ve mescidin onarılması için Ulusal bütçeden yüklü miktarda
pay ayrılmasını emrediyor. Ulusal Dilimiz Türkçeleşince, Eğitim ve öğretimin Memleket sathına
yayılması için, bazı meskün Camiler eğitim yuvası olarak kullanılmıştır. Bu durumu özünden
koparıp bir Siyasi malzeme yapılması elzem bir fitne propagandasıdır.
--Merhum İsmet Paşa, 1935 te Vakıflar genel müdürlüğü bütçesine Camiler inşası için, o zamanın
Parasıyla tam bir (1) milyon T.Lirası ek bütçe ayırıyor. Büyük Devlet Adamı İsmet Paşa asla ve kat-a
Din ve mezhep düşmanı olmamıştır.
-- Bu alenen ve mütemadiyen Provokatif eylemsel tavır ve davranışlar Milletin Dini duygularını
istismar etmektir. Bağımsız Türkiye Cumhuriyetine kin-kibirle nefret kusmaktır. Bu ve benzeri
nankörce yapılan haksızlıklar Misak-ı milli sınırlarımız tahrip eder. Toplumu Franksiyonlara böler.
ve akabinde anarşi ve terör odakları harekete geçer. Gelin hep beraber, birlikte bir bütün olarak
Kutlu ve kudretli Cumhuriyetimize sahip çıkalım. Kollayıp-koruyalım...VESSELAM.
----BİR YORGUN DEMOKTRATIN SOLGUN KALEMİNDEN----
***** ESSELAMÜN ALEYKÜM BEŞER ALEMİ *****
--Dün 27 Mayısın önemine binaen, yine o, kin-kibir ve nefretten beslenen Cumhuriyet
düşmanları, Provokatif eylemlerine devam ettiler. Yine Atatürk''ün ilke ve devrimlerine
Dil uzattılar. Çamur ve iftira attılar.
--İslamiyet 1480 den, yani Fatih Sultan Mehmet'in ölümünden bu yana, Memleket sathında
1923 ile 1955 yılları arası Din ve Mezhepler hiç bir siyasi baskıya maruz kalmadan aslına
uygun bir şekilde icra edilmiştir. Bunun aksi iftiradır. 1955 ten sonra Menderes hükümeti
aşırı güçlenince Din ve mezhepleri Siyasete alet etmiştir. Milletin Dini duygularını istismar
ederek, adeta Dini ve özellikle Sünniliği kendi Siyasi ameline bir zülfikâr olarak kullanmıştır.
--Mustafa Kemal Atatürk'ün 1-Mart-1923 de Meclis konuşmasında, Milli mücadeleden hemen
sonra, bir yıl içinde yüzlerce Cami ve mescidin onarılması için Ulusal bütçeden yüklü miktarda
pay ayrılmasını emrediyor. Ulusal Dilimiz Türkçeleşince, Eğitim ve öğretimin Memleket sathına
yayılması için, bazı meskün Camiler eğitim yuvası olarak kullanılmıştır. Bu durumu özünden
koparıp bir Siyasi malzeme yapılması elzem bir fitne propagandasıdır.
--Merhum İsmet Paşa, 1935 te Vakıflar genel müdürlüğü bütçesine Camiler inşası için, o zamanın
Parasıyla tam bir (1) milyon T.Lirası ek bütçe ayırıyor. Büyük Devlet Adamı İsmet Paşa asla ve kat-a
Din ve mezhep düşmanı olmamıştır.
-- Bu alenen ve mütemadiyen Provokatif eylemsel tavır ve davranışlar Milletin Dini duygularını
istismar etmektir. Bağımsız Türkiye Cumhuriyetine kin-kibirle nefret kusmaktır. Bu ve benzeri
nankörce yapılan haksızlıklar Misak-ı milli sınırlarımız tahrip eder. Toplumu Franksiyonlara böler.
ve akabinde anarşi ve terör odakları harekete geçer. Gelin hep beraber, birlikte bir bütün olarak
Kutlu ve kudretli Cumhuriyetimize sahip çıkalım. Kollayıp-koruyalım...VESSELAM.
----BİR YORGUN DEMOKTRATIN SOLGUN KALEMİNDEN----
***** ESSELAMÜN ALEYKÜM BEŞER ALEMİ *****
--Dün 27 Mayısın önemine binaen, yine o, kin-kibir ve nefretten beslenen Cumhuriyet
düşmanları, Provokatif eylemlerine devam ettiler. Yine Atatürk''ün ilke ve devrimlerine
Dil uzattılar. Çamur ve iftira attılar.
--İslamiyet 1480 den, yani Fatih Sultan Mehmet'in ölümünden bu yana, Memleket sathında
1923 ile 1955 yılları arası Din ve Mezhepler hiç bir siyasi baskıya maruz kalmadan aslına
uygun bir şekilde icra edilmiştir. Bunun aksi iftiradır. 1955 ten sonra Menderes hükümeti
aşırı güçlenince Din ve mezhepleri Siyasete alet etmiştir. Milletin Dini duygularını istismar
ederek, adeta Dini ve özellikle Sünniliği kendi Siyasi ameline bir zülfikâr olarak kullanmıştır.
--Mustafa Kemal Atatürk'ün 1-Mart-1923 de Meclis konuşmasında, Milli mücadeleden hemen
sonra, bir yıl içinde yüzlerce Cami ve mescidin onarılması için Ulusal bütçeden yüklü miktarda
pay ayrılmasını emrediyor. Ulusal Dilimiz Türkçeleşince, Eğitim ve öğretimin Memleket sathına
yayılması için, bazı meskün Camiler eğitim yuvası olarak kullanılmıştır. Bu durumu özünden
koparıp bir Siyasi malzeme yapılması elzem bir fitne propagandasıdır.
--Merhum İsmet Paşa, 1935 te Vakıflar genel müdürlüğü bütçesine Camiler inşası için, o zamanın
Parasıyla tam bir (1) milyon T.Lirası ek bütçe ayırıyor. Büyük Devlet Adamı İsmet Paşa asla ve kat-a
Din ve mezhep düşmanı olmamıştır.
-- Bu alenen ve mütemadiyen Provokatif eylemsel tavır ve davranışlar Milletin Dini duygularını
istismar etmektir. Bağımsız Türkiye Cumhuriyetine kin-kibirle nefret kusmaktır. Bu ve benzeri
nankörce yapılan haksızlıklar Misak-ı milli sınırlarımız tahrip eder. Toplumu Franksiyonlara böler.
ve akabinde anarşi ve terör odakları harekete geçer. Gelin hep beraber, birlikte bir bütün olarak
Kutlu ve kudretli Cumhuriyetimize sahip çıkalım. Kollayıp-koruyalım...VESSELAM.
----BİR YORGUN DEMOKTRATIN SOLGUN KALEMİNDEN----
***** RUBAİYYAT *****
Riyaset Tahta çıktı, Halk huzur bulmadı
Melanet Arşa çıktı, Hak-hukuk kalamadı
Medeniyet felç oldu, Ekonomi çöktü
Zelzeleden-Tufandan, Kul ibret almadı...
------ OZAN ÇAKIROĞLU ------
***** RUBAİYYAT *****
Kurmasaydı Atatürk, Laik Cumhuriyeti
Sürecekti Hünkara, Kulluk mecburiyeti
Eğer rafa kalkarsa, Parlamenter faktörü
Riyaset te arama, Çağdaş medeniyeti...
----- OZAN ÇAKIROĞLU -----
***** RUBAİYYAT *****
Yüce Yaradanın, Hak-hakikatlı Kul-u ol
Gülşen bahçenin derli Bülbülü ol, gülü ol
Zalim olup zülmetme, kavim-kardeş soyuna
Gonca-gonca çiçeklerin nektarı, balı ol...
----- OZAN ÇAKIROĞLU -----
***** RUBAİYYAT *****
Bu Dünya gerçek, ölüm kaktır, insanlar fani
Azrail sorgusuz, sırasız kabzeder canı
Bu Devran-i Alem de, baki kalan öğünsün
Cinlere hükmeden Süleyman nerdedir hani...
----- OZAN ÇAKIROĞLU -----
*DİNLE KARDAŞ DİNLE SÖZÜMÜ*
Zora ki ibadet, amelden sayılmaz
Gönülsüz yakarış, niyazdan sayılmaz
Kin-kibirden uzak dur, zülümkâr olma
Namerdin ihlası, Feyyazdan sayılmaz...
----OZAN ÇAKIROĞLU-----
**** RUBAİYYAT ****
Eline Kalem alan, Arza yazdılar beni
Ağyar infaz eyledi, dostlar yüzdüler beni
Ahiret Namazımı, kıldırmadan Hocalar
Kefensiz-kefaretsiz, Kabre koydular beni...
----OZAN ÇAKIROĞLU-----
**** MUHTEREM OKURLAR ****
--Ben Şiirleri mi genelde irticalen yazarım. Bilmeden, görmeden ve irdelemeden
bir nesir bile yazmam. Şiirlerimin tamamına yakını Tarihsel, Bilimsel ve yaşamsal
muhteviyatlıdır. Öğle Aşk-meşk, duygusal ve şehvetsel Şiirler asla ve kat-a yazmam.
Öyle işkembeden, palavradan, martavaldan iş olsun torba dolsun diye Kalem oynatmam.
--Aşağıda ki Dörtlükler de Kadını simgeleyen olguları öyle beleşten yazmıyorum.
Şöyle ki, Hac ve Umre gibi Farz-ı kifaye ve Sünnet-i seniyye ibatdetleriyle simge haline
gelen ZEMZEM Suyunu Hz. İbrahim''in Eşleri ve Hz. İsmail''in Muhterem Anneleri
bulmuştur. Kutlu ve şifalı Su dur. O yüzdendir ki Bütün Anneler Kutlu ve şifalıdır.
Elbette ki bazı istisnalar olacaktır. Kadın ve Kızlarımız da beşerdir, mutlak bazı hatalar
yapacaklardır. Bu münferit olayları bütün Kadınlarımıza mal edemeyiz.
-- Kadınlarımız muasır medeniyetin Gülüdür. Hür Cumhuriyetimizin ehli-akil Dilidir.
Bunun aksi cehalettir, Garabettir, Delalettir, Şeriattır ve Hilafettir...VESSELAM.
-- YORGUN DEMOKRATIN SOLGUN KALEMİNDEN --
**DİNLE YOBAZ DİNLE SÖZÜMÜ**
.
Adem'den bu yana koşmuş yorulmuş
Mevla dan, sütüne şifa verilmiş
Ayağı altına, Cennet serilmiş
Zemzem Pınarının Selidir Kadın,
İrem Bahçesinin Gülüdür Kadın...
---OZAN ÇAKIROĞLU----
** Tarikat Yobazı Kadından korktu
** Horladı-payladı, çarşafa soktu
** Atatürk-e kadar, Kimliği yoktu
** Bu Cumhuriyetin Selidir Kadın,
** Hür Medeniyetin Dilidir Kadın...
-----OZAN ÇAKIROĞLU-----
** Hazret-i Adem'le Havva'dan olma
** Yarıya bölünmüş, kutsal bir Elma
** Heyy Fetbaz Kadının ahını alma
** Anadır-Bacıdır-Hüridir Kadın,
** Devrani alemin sırrıdır Kadın...
----OZAN ÇAKIROĞLU----
**** GÜLERMİSİN--AĞLARMISIN ****
-- Bu gün, Günün Şiir sayfasında, Fetbazın biri, yine Şeytanla ilgili fetvalar vermiş.
Asıl ilginç ve vahim olan, Yine Hanımefendilere sataşılmış. Kadın iblisle mukayese
edilmiş. Bu hadsiz Dinbazlar bu yetkiyi kimden, ya da kimlerden alıyorlar. Antolojinin
bazı Siteleri Hutbe kürsülerine dönüştü. Ayrıca kendi şiirlerini değil, tarikat müritlerinin
Şiirlerini sıralıyorlar. Bu ne yaman bir çelişkidir...VESSELAM.
*** Şanghay beşlisinden neden vaz geçildi? Yoksa hayaller dumura mı
uğradı. Şimdi orta çağ karanlığından kurtulmamış, Köleci Safevi Hilafet
Ağasıyla ittifak mı kuracağız???
*** BU NE YAMAN BİR ÇELİŞKİDİR ***
İran Cumhurbaşkanı için Ülkemiz de 24 saat milli yas ilan edildi.
Kayıtsız-şartsız ve firesiz uygulandı.
Ya-hu kardaşıım biz nereye doğru evriliyoruz. Ne zaman son
bulacak bizim bu Hilafet özlemimiz.
Öğretmenlerimiz, Polislerimiz ve suçsuz günahsız Kadınlarımız
öldürülüyor yas ilan edilmiyor. Kira zamlarından dolayı intihar
edenler oldu, Zam yağmurundan dolayı nice boşanmalar yaşandı.
Yüksek enflasyondan dolayı nice öğrenciler eğitimlerini yarıda bıraktı.
Yine yoksulluktan dolayı nice gençlerimiz evlenemedi. Bu ve benzeri
durumlara Riyasetin kılı kıpırdamıyor. Köle Ağasına gelende Ulusal
yas ilan ediliyor. Bu ne yaman bir çelişkidir??? VESSELAM
Nazar Yeli vurdu, büyü bozuldu
Devran darbe yedi sırlar çözüldü
Amel Defterine, gıybet yazıldı
Ağyara gizlerin, döker gidersin...
----OZAN ÇAKIROĞLU----
Bu sağdan, bu soldan insan ayırma
Hilafet uğruna, Keşiş kayırma
Cin-Peri deyip te, Aklın sıyırma
Her iki Dünyan, yıkar gidersin...
---OZAN ÇAKIROĞLU---
Seni tanımayan, Goncagül sanır
Dalından tutunca, Elleri kanır
Dost-yarenin seni, Dilinden tanır
Topluma kin-kibir, eker gidersin...
----OZAN ÇAKIROĞLU----
GÜZEL BELLİ OLMAZ, NUR BELLİ OLMAZ
** Son Bahar hazanı ermeden kışa
** Bülbülün feryadı, değildir boşa
** Gelin-Kız tacını, giymeden başa
** Güzel belli olmaz, Nur belli olmaz.
.
Aşığın Gönlünde, Gülü solmadan
Aşkın Şarabından, bade dolmadan
Vuslatın Şafağı, Seher olmadan
Ağyar belli olmaz, Yar belli olmaz.
.
** Kurandan biliriz, Havva-Adem-i
** Evrensel Bilimin, dolmaz kıdemi
** Sarrafa varmadan, kültür madeni
** Altın belli olmaz, Zer belli olmaz.
.
Çakıroğlu Yazdı, Yoldaş olana
Manayı-nükteyi, özde bulana
Bunca melanetten, ibret alana
Makber belli olmaz, yer belli olmaz...
---OZAN ÇAKIROĞLU----
Bu Dünya'nın türlü illeti vardır
Fitnesi-fesadı, zilleti vardır
Yurdumun Ulusal Devlet-i vardır
Hür medeniyettir yolumuz bizim...
----OZAN ÇAKIROĞLU----
Cümle mahlukata verilmiş nimet
Hakka-hakikata, ederiz hürmet
Mustafa Kemal'den alırız himmet
Cumhuriyet kuran Velimiz vardır..
---OZAN ÇAKIROĞLU----
Su, Hava, Güneş gibi, karşılıklı saygı ve sevgi
İnsanların doğal ihtiyaçlarıdır...
----OZAN ÇAKIROĞLU----
*** 19 MAYIS 1919 ***
Kutlu olsun on dokuz Mayıs günü
Samsun'dan Açıldı, Hürriyet yolu
Türk Gençliği asla unutmaz dünü
Yeniden çağlasın-coşsun Cumhuriyet.
.
Hür Medeniyettir, en büyük kudret
Mustafa Kemal'dan, alırız himmet
Özgürlük çağlasın, olmasın fetret
Gönülden gönüle aksın Cumhuriyet.
.
Samsundan dirildik, kalktık yürüdük
Hürriyet uğruna, koştuk yorulduk
Bilimle çağladık, taştık durulduk
Karanlık güçleri, yıksın Cumhuriyet.
.
Eyyy Türk Gençliği, gel Atanı tanı
Bu gün şenlensin, Vatanın her yanı
Yeniden Şahlansın, şöhreti-şanı
Topluma suhulet eksin Cumhuriyet.
.
Çakıroğlu yazdı, söyledi özden
Hilafet uğruna, düşmeyiz izden
Dönmeyiz ATAYA verilen sözden
Sulh ile çağlasın-essin Cumhuriyet,
Ebedi ayakta, kalsın Cumhuriyet...
.
19 Mayıs Atatürk''ü anma, gençlik ve spor Bayramımız
Ulusal Milletimize kutlu olsun....OZAN ÇAKIROĞLU.
**TÜRKÂN SAYLAN HOCA **
İnsanı Severdi Hakka Kul diye
Hep bilim dedi mukaddes yol diye
Yaftası yoktu, bu sağ bu sol diye
Karanlığa ışık-fazdı Saylan Hoca.
.
Sevdası Vatan'dı, Sevgisi Millet
İsterdi Toplum da, olmasın zillet
Hünkâra-Paşaya, etmedi minnet
İlmin Farzını yazdı Saylan Hoca.
.
Misak-ı Milliye, Döktü Terini
Memleket yitirdi Böyle Birini
Mevlam Cennet etsin onun yerini
Bizi ağlattı-üzdü, Taylan Hoca...
----OZAN ÇAKIROĞLU----
Aydınlık bir gelecek için, başta sağlık ve eğitim olmak üzere, gençlerin-çocukların
geleceğine ışık tutan, ömrünü Cumhuriyete, bilime ve çağdaş yaşama adayan Prof.
Dr. merhum Türkân Saylanın aramızdan ayrılışının bu gün 15. yıl dönümünü sevgi,
saygı, özlem ve minnetle anıyor ve merhum Hocamıza Allah rahmet eylesin, Mekânı
Cennet, ruhu şad olsun
*** KAVUKLU CEHALET ***
Kerbela'dan gelir, bunların soyu
Nefretle Akışır Çeşmesi-Suyu
İblisten beterdir Fetbazın huyu
Her melanette Kolu var bunların.
.
Yemin eder, pazar derler cumaya
Şıhları meyildir, üç-beş kumaya
Süt diye maya verirler umaya
Cin-i Cindar-ı Falı var bunların
.
Elinde Kur-anı tutar tersine
Bayılır para-pul, kadın sesine
Muskalar asarlar cübbe-fesine
Fitne-fesadı, Feli var bunların.
.
Bunların Sırrına olunmaz mazhar
Seçimden-seçime, Gözeri asar
Erkeği konuşur, Kadını susar
Ana-bacıya, Zül-ü var bunların.
.
Çakıroğlu Yazdı, Şerrin özünü
Yobazın-fetbazın, gerçek yüzünü
Dinleme Şıhların, Fetva sözünü
Çok Tükürüklü, Dili var bunların,
Eblehi-Fodulu, Keli var bunların...
---OZAN ÇAKIROĞLU----
HALKIN BUDANCAK DALI KALMADI
.
** Neslimiz Kul oldu pula-paraya
** Kıbleyi çevirdi, Köşke-Saraya
** Medeniyet çöktü, vurdu karaya
** Hakkın-hakikatın yolu kalmadı.
.
** Mahşere dönüştü sorgu-sualler
** Rüşvete bağlandı secde-kıyamlar
** Hekimlik yapıyor berber-manavlar
** Lokmanın bakacak Falı kalmadı.
.
** Umutlar karardı, tükendi-bitti
** Memleket paylandı yok oldu gitti
** Emekli Memurun, canına yetti
** Kefeni alacak, Pulu kalmadı.
.
** Çakıroğlu der ki, çöktü Riyaset
** Papaz büyüsüne, döndü Siyaset
** Ağyar Parasıyla, olmaz hamaset
** Sağını neyleyem, Solu kalmadı...
-----OZAN ÇAKIROĞLU------
.
--Anlayana Sivri Sinek Sazdır
Anlamayana benim sözüm azdır...
*** Eyyy Hilafet Aşıkları, Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk
29-Ekim-1923 de Cumhuriyeti Kurmuş ve orta çağ karanlığına
son vermiştir. Devrim yasalarıyla Şeriat ve Hilafetin önünü
tamamen kesmiştir. Yurtta Sulh ve Cihan'da Sulh diyerek bütün
insanlığı kucaklamıştır.
---Hayatta en hakiki mürşit ilimdir diyerek İrtica kapılarını tamamen
kapatmıştır. Bunun aksi gaflettir, cehalettir ve delalettir...VESSELAM.
DİNLE ERGEN DİNLE SÖZÜMÜ
** Eğer bir olursa, Özünle-sözün
** Mahşer-i divan da, Ak olur yüzün
** Haktan başkasına, eylersen arzın
** Her iki Cihan-ı, yakar gidersin...
-----OZAN ÇAKIROĞLU-----