** Kültürel yozlaşma, toplumsal iletişimin dejenere olmasıyla baş gösterir. ** Kamusal alanlarda eşit ve adil olmayan tavır ve davranışların çıkar ilişkisine dönüşmesiyle yol alır. ** Toplumun ortak sosyal ve kültürel değerleri hiçe sayılarak, moda ve reklam sektörünün tekelleşmesiyle eyleme dönüşür. ** Televizyon, internet, telefon ve benzeri iletişim araçlarıyla sübuta erer... -----OZAN ÇAKIROĞLU-----
** Cehalete kin-kibir-nefret eklenince, kaos-kargaşa kaçınılmazdır.? ** Nefisler terbiye edilmedikçe, onur-gurur-şeref ve haysiyet taşınılmazdır? ** Memlekette hilafet rüzgârı estikçe, hür medeniyet düşünülmezdir? ** Hak-Hukuk ve Adalet Mizanı eşit ve adil çalışmadıkça, engeller aşınılmazdır? -----OZAN ÇAKIROĞLU------
Sevdiği kadar sevilir insan demiş Can Yücel..ben de yıllarca öyle sandım..sonra birden farkettim ki öyle değilmiş...Sevdiği kadar değil sevdiğini gösterdiği kadar seviliyormuş insan..
Amacım yönlendirme değil ki , durum tespitine karşılık alınacak önlemler diyelim Elif hanım:-) Yoksa şiddete karşıyım.. Ne kalp kırmaya ne de kafa göz patlatmaya .
Ve sonra fark ettim ki insanlığın ve edebi anlatının başlaması gerektiği nokta suç. nerede bir suç işlenen meyil var ise kaçıyor iradenin hükmünden edebi anlam kaygısı içerisinde. Georges bataille ile konuşma fırsatım olsaydı uzunca oturur en az yetmişlere kadar kopamazdı sohbetimizden. Belirli bir durumdan çok suç bile işleyebilirdik. Toplum ve baskınlık çabası yok olsun diye evrenle oturmalarımız sizlerle kavgalarımız olurdu. Kaçmak için toplum nezninde tabulaşmış kurallardan sığınmadık edebi kucak bırakmadık. Kısa etekler pileli çoraplar giymesekte En az bu piyasanın namı değer alevleri sultanları sudeleri olduk. İki hecede Yaşıyor mu? kaçıyor mu?
bazıların sırtında şöyle bir not ..
“Lütfen beni tekmele.”
herkes biraz kendine sürgün ..
herkes kendinin mezarıdır.
Kime uzattıysam elimi biraz kendimden eksildim ..
Tek bir kişinin yokluğu,
Çevrendeki tüm çokluğu hiç yapar !
Nietzsche
Yorulduğumda, hala koşmak zorunda değilim.
....
ama, sana eksik uzanışım, sakarlığımdan
yanlışlıkla birbirimizi vurmayalım diye
uzanıp aldım... o gülü aramızdan
Beşir Sevim
Hiç kimse, senin kadar g/özlenmedi....
Gürültü çok da, insan sesi yok !
** Kültürel yozlaşma, toplumsal iletişimin dejenere olmasıyla baş gösterir.
** Kamusal alanlarda eşit ve adil olmayan tavır ve davranışların çıkar ilişkisine
dönüşmesiyle yol alır.
** Toplumun ortak sosyal ve kültürel değerleri hiçe sayılarak, moda ve reklam
sektörünün tekelleşmesiyle eyleme dönüşür.
** Televizyon, internet, telefon ve benzeri iletişim araçlarıyla sübuta erer...
-----OZAN ÇAKIROĞLU-----
** Cehalete kin-kibir-nefret eklenince, kaos-kargaşa kaçınılmazdır.?
** Nefisler terbiye edilmedikçe, onur-gurur-şeref ve haysiyet taşınılmazdır?
** Memlekette hilafet rüzgârı estikçe, hür medeniyet düşünülmezdir?
** Hak-Hukuk ve Adalet Mizanı eşit ve adil çalışmadıkça, engeller aşınılmazdır?
-----OZAN ÇAKIROĞLU------
Ve sonra fark ettim ki herkesi kendim gibi sanmışım,
Ve sonra farkettim ki herkes ölüyordu...Ve insanlara kızmayî bıraktım...
Sevdiği kadar sevilir insan demiş Can Yücel..ben de yıllarca öyle sandım..sonra birden farkettim ki öyle değilmiş...Sevdiği kadar değil sevdiğini gösterdiği kadar seviliyormuş insan..
yolun sonuydu biz uçuruma tutunduk
Asıl olan, şarkının devamını getirelim.
Eller günahkar, kullar günahkar
Masum değiliz hiç birimiz de
Sezen Aksu
yalnızlığımın içine sığabiliyor muşum ve sığdıramadığımı zannettiğim her şeyi yüreğime
Düşünmeyi bırakırsın da sigara çok zor bence;-)
Sigarayla beraber bırakacağım seni düşünmeyi
Amacım yönlendirme değil ki , durum tespitine karşılık alınacak önlemler diyelim Elif hanım:-)
Yoksa şiddete karşıyım..
Ne kalp kırmaya ne de kafa göz patlatmaya .
Ben zaten seni öylesine sevmiştim
“…zamandan geriye kalan içimde taşıdığım kendi tarihim.”
Ahmet Altan
Artık en popüler öteki, mülteci.
Kadınların zihinlerini geliştirerek onları güçlendirirseniz, kör itaatin de sonu gelecektir.
Ama iktidar, her zaman kör itaati aradığından, tiranlarla hazcılar, kadınları karanlıkta bırakmaya çalışırken doğru şeyi yapmaktadır.
Mary Wollstonecraft
Ve sonra fark ettim ki insanlığın ve edebi anlatının başlaması gerektiği nokta suç. nerede bir suç işlenen meyil var ise kaçıyor iradenin hükmünden edebi anlam kaygısı içerisinde. Georges bataille ile konuşma fırsatım olsaydı uzunca oturur en az yetmişlere kadar kopamazdı sohbetimizden.
Belirli bir durumdan çok suç bile işleyebilirdik. Toplum ve baskınlık çabası yok olsun diye evrenle oturmalarımız sizlerle kavgalarımız olurdu. Kaçmak için toplum nezninde tabulaşmış kurallardan sığınmadık edebi kucak bırakmadık.
Kısa etekler pileli çoraplar giymesekte En az bu piyasanın namı değer alevleri sultanları sudeleri olduk. İki hecede Yaşıyor mu? kaçıyor mu?
Bir insana zorla sevdiremezsin kendini, bana güven diyemezsin. O bunu hissetmiyorsa, tek bir söz söyleyebilirsin: sen bilirsin.
Can Yücel
Yarım kalan, bitmiş olandan daha çok acıtırmış...
S/Öz uçar, geriye bir şey kalmaz...!
sarılmayı denedikçe birbirimize
bir kolumuz hep boşta kalıyor
içimizin yarısı soğuk, yarası donuk.._jb