***Hanımefedi, çok güzel ve oldukça önem arz eden bir toplumsal ahlak erozyonundan bahsetmişiniz. Ancak konunun önemine binaen daha fazla detaylı ve etkin bir şekilde çarşaflanmalıdır. Bütün meselelerin müsebbibi susmaktır. Özellikle sanat camasın da bir kesimin, bu kadar toplumun değer yargılarını ve kültürel yapısın hiçe sayarak kuralsız ve nizamsız eylemsel tavır ve davranış sergilemeleri , genç neslimizin aklını bulandırıyor ve gidi- şatını yanlış yollara yönlendiriyor. ---Yasaların boşluğundan faydalanıp her türlü densizlik ayyuka çıktı. Özel- likle bu aymazlık, gevşeklik ve ilkesizlik belli Siyasi çevrelerin, moda ve reklam sektörünün işine gelmektedir. Gariban Halk Çocuklarını türlü oyun ve entrikalarla etkileyip istedikleri gibi kullanıyorlar. ---Anadolu Felsefesiyle açılan dernekler nerdeler hani? Milliyetçi olgularla kurulan vakıflar nerede hani? Çağdaş düşünce dernekleri nerede hani? Sosyal demokratlar, Milliyetçi Turancılar, Cumhuriyetçi aydın yazarlar ve benzeri kurum ve kuruluşların hiç sesleri çıkıyor mu? Kafalarını kuma gömmüşler, ne sağını ne de solunu görüyorlar. Din ve mezhepleri siyasi kervanlarına alet eden zihniyet, kaç yıldır Ülkemiz de faal olan o, ismini burada telaffuz dahi edemediğim Ar-namus sa,,,,lan evleri neden kapatmadı. Verilen sözlerin tamamı seçim ertesinde unutulmaktadır...VESSELAM
***** RUBAİYYAT ***** Türk'ün taa maşruktan mağribe uzanır kolu Ülküsü Medeniyet, Cumhuriyet'tir yolu Gazi Mustafa Kemal'dir önderimiz bizim Demokrasi'yle birleştirdi, Sağ ile Solu... ----- OZAN ÇAKIROĞLU -----
** Bu gün yine ana sayfaya kıl kuyruk Nazım Hikmet'in ucube deyimleri asılmış. Amma ve lakin ucube deyimlere, hiç bir Şair yorum yapmamış. Ehh eyi de olmuş.
** Bazı egoist-bencil mevcudiyetler, benim yaşam felsefemi bilmeden, sadece bazı uç yorumlarıma binaen zaman-zaman yargısız infaz ettiler.. Eyvallah. Belki de kendimi iyi ifade edememişimdir. Ancak, ben Antoloji de yazmadan önce Şiir sayfalarını takip ederdim. Mesela, Horozoğlu Nazım Hikmet'in bütün şiirlerine kayıtsız-şartsız bir çok Şair ve yazar tarafından olumlu yorumlar yapılırdı. Lakin ben Horozoğlu Nazımın marifetlerini çarşaf çarşaf yazınca, bu gün Şiirine kimse yorum yapmamış. Eyide olmuş... -- Demem o ki, insanlar doğru bildikleri ve inandıkları yolda, yılmadan, usanmadan ve kimsenin Herifi olmadan omurgalı bir şekilde mücadelelerine devam etmelidirler..... -----OZAN ÇAKIROĞLU-----
** Cumhuriyet kazanımlarını göremeyen Hilafet Aşıkları, Atatürk ilke ve inkılaplarına ucube diyen Şeriat dervişleri, Muasır medeniyeti içlerine sindiremeyen Tarikat akvamı, Doğuştan problemli cehalet kervanı hiç boş durmuyorlar. Her zaman ve her fırsatta Ulu önderimiz Mustafa Kemal Atatürk devrine bühtan-i bir Dil ile kin ve nefretini kusuyorlar. Bunların sayıları gün geçtikçe patates gibi artmaktadır. ** Ancak bizim sosyal Demokratlar, Hürriyetçi Kemalistler, Cumhuriyetçi Aydınlar, Ulusal Devletçi Siyasiler, Misak-ı millici Vatan severler, Mürşid-i Kâmil'ler, Tevhid-i tedrisatçılar nerdedir hani??? ** Biz Ulusal Milletçe nereye doğru evriliyoruz. Avrupalilar gibi düşünüyor Asyalılar gibi yaşıyoruz. Sıkıyı görünce Haktan-hakikattan şaşıyoruz. Gün geçtikçe Anadolu kültürel değerlerimizden uzaklaşır olduk. Sosyal ve kültürel medeniyetimiz kökünden sarstı. Toplumsal kaynaşma dumura uğradı. Dost-akraba ilişkileri çıkar ilişkisine dönüştü. Ülke meselelerine ilgi-alaka bay-pas edildi. Genç neslimiz kuralsız, duyarsız, amaçsız ve fikirsiz bir şekilde Dünyanın rengine kapılıp ve küçük burjuvazi özentisi içerisinde cebelleşmektedir. Yarınlara hiç umut vaat etmiyorlar. ** Eğer ki Ulusal Milletimiz Yeni bir Mustafa Kemal'ler bekliyorsa, daha çooook bekleyeceğiz...VESSELAM. ----- OZAN ÇAKIROĞLU -----
***** ESSELAMÜN ALEYKÜM BEŞER ALEMİ ***** --Dün 27 Mayısın önemine binaen, yine o, kin-kibir ve nefretten beslenen Cumhuriyet düşmanları, Provokatif eylemlerine devam ettiler. Yine Atatürk''ün ilke ve devrimlerine Dil uzattılar. Çamur ve iftira attılar. --İslamiyet 1480 den, yani Fatih Sultan Mehmet'in ölümünden bu yana, Memleket sathında 1923 ile 1955 yılları arası Din ve Mezhepler hiç bir siyasi baskıya maruz kalmadan aslına uygun bir şekilde icra edilmiştir. Bunun aksi iftiradır. 1955 ten sonra Menderes hükümeti aşırı güçlenince Din ve mezhepleri Siyasete alet etmiştir. Milletin Dini duygularını istismar ederek, adeta Dini ve özellikle Sünniliği kendi Siyasi ameline bir zülfikâr olarak kullanmıştır. --Mustafa Kemal Atatürk'ün 1-Mart-1923 de Meclis konuşmasında, Milli mücadeleden hemen sonra, bir yıl içinde yüzlerce Cami ve mescidin onarılması için Ulusal bütçeden yüklü miktarda pay ayrılmasını emrediyor. Ulusal Dilimiz Türkçeleşince, Eğitim ve öğretimin Memleket sathına yayılması için, bazı meskün Camiler eğitim yuvası olarak kullanılmıştır. Bu durumu özünden koparıp bir Siyasi malzeme yapılması elzem bir fitne propagandasıdır. --Merhum İsmet Paşa, 1935 te Vakıflar genel müdürlüğü bütçesine Camiler inşası için, o zamanın Parasıyla tam bir (1) milyon T.Lirası ek bütçe ayırıyor. Büyük Devlet Adamı İsmet Paşa asla ve kat-a Din ve mezhep düşmanı olmamıştır. -- Bu alenen ve mütemadiyen Provokatif eylemsel tavır ve davranışlar Milletin Dini duygularını istismar etmektir. Bağımsız Türkiye Cumhuriyetine kin-kibirle nefret kusmaktır. Bu ve benzeri nankörce yapılan haksızlıklar Misak-ı milli sınırlarımız tahrip eder. Toplumu Franksiyonlara böler. ve akabinde anarşi ve terör odakları harekete geçer. Gelin hep beraber, birlikte bir bütün olarak Kutlu ve kudretli Cumhuriyetimize sahip çıkalım. Kollayıp-koruyalım...VESSELAM. ----BİR YORGUN DEMOKTRATIN SOLGUN KALEMİNDEN----
***** RUBAİYYAT ***** Riyaset Tahta çıktı, Halk huzur bulmadı Melanet Arşa çıktı, Hak-hukuk kalamadı Medeniyet felç oldu, Ekonomi çöktü Zelzeleden-Tufandan, Kul ibret almadı... ------ OZAN ÇAKIROĞLU ------
***Hanımefedi, çok güzel ve oldukça önem arz eden bir toplumsal ahlak
erozyonundan bahsetmişiniz. Ancak konunun önemine binaen daha fazla
detaylı ve etkin bir şekilde çarşaflanmalıdır. Bütün meselelerin müsebbibi
susmaktır. Özellikle sanat camasın da bir kesimin, bu kadar toplumun değer
yargılarını ve kültürel yapısın hiçe sayarak kuralsız ve nizamsız eylemsel
tavır ve davranış sergilemeleri , genç neslimizin aklını bulandırıyor ve gidi-
şatını yanlış yollara yönlendiriyor.
---Yasaların boşluğundan faydalanıp her türlü densizlik ayyuka çıktı. Özel-
likle bu aymazlık, gevşeklik ve ilkesizlik belli Siyasi çevrelerin, moda ve
reklam sektörünün işine gelmektedir. Gariban Halk Çocuklarını türlü oyun
ve entrikalarla etkileyip istedikleri gibi kullanıyorlar.
---Anadolu Felsefesiyle açılan dernekler nerdeler hani? Milliyetçi olgularla
kurulan vakıflar nerede hani? Çağdaş düşünce dernekleri nerede hani?
Sosyal demokratlar, Milliyetçi Turancılar, Cumhuriyetçi aydın yazarlar ve
benzeri kurum ve kuruluşların hiç sesleri çıkıyor mu? Kafalarını kuma
gömmüşler, ne sağını ne de solunu görüyorlar. Din ve mezhepleri siyasi
kervanlarına alet eden zihniyet, kaç yıldır Ülkemiz de faal olan o, ismini
burada telaffuz dahi edemediğim Ar-namus sa,,,,lan evleri neden kapatmadı.
Verilen sözlerin tamamı seçim ertesinde unutulmaktadır...VESSELAM
***** RUBAİYYAT *****
İlelebet Gökler de, dalgalansın Bayrağım
Bölünmesin Vatanım, Satılmasın Toğrağım
Anadolu dur Bizim, Şeref ve de Şanımız
Cumhuriyet Aşkı''yla, serpilir taç-yaprağım...
----- OZAN ÇAKIROĞLU -----
***** RUBAİYYAT *****
Güzelim Anadolu''m parsel-parsel satıldı
Nice Aydınlar, Şeytan gibi taşa tutuldu
Sağında kin-kibir nefret, solunda garabet
İşçi-Memur-Emekli, bir kenara atıldı...
---- OZAN ÇAKIROĞLU -----
***** RUBAİYYAT *****
Türk'ün taa maşruktan mağribe uzanır kolu
Ülküsü Medeniyet, Cumhuriyet'tir yolu
Gazi Mustafa Kemal'dir önderimiz bizim
Demokrasi'yle birleştirdi, Sağ ile Solu...
----- OZAN ÇAKIROĞLU -----
** Bu gün yine ana sayfaya kıl kuyruk Nazım Hikmet'in ucube deyimleri asılmış.
Amma ve lakin ucube deyimlere, hiç bir Şair yorum yapmamış. Ehh eyi de olmuş.
** Bazı egoist-bencil mevcudiyetler, benim yaşam felsefemi bilmeden, sadece bazı uç
yorumlarıma binaen zaman-zaman yargısız infaz ettiler.. Eyvallah. Belki de kendimi iyi
ifade edememişimdir. Ancak, ben Antoloji de yazmadan önce Şiir sayfalarını takip ederdim.
Mesela, Horozoğlu Nazım Hikmet'in bütün şiirlerine kayıtsız-şartsız bir çok Şair ve yazar
tarafından olumlu yorumlar yapılırdı. Lakin ben Horozoğlu Nazımın marifetlerini çarşaf
çarşaf yazınca, bu gün Şiirine kimse yorum yapmamış. Eyide olmuş...
-- Demem o ki, insanlar doğru bildikleri ve inandıkları yolda, yılmadan, usanmadan ve
kimsenin Herifi olmadan omurgalı bir şekilde mücadelelerine devam etmelidirler.....
-----OZAN ÇAKIROĞLU-----
** Cumhuriyet kazanımlarını göremeyen Hilafet Aşıkları, Atatürk ilke ve
inkılaplarına ucube diyen Şeriat dervişleri, Muasır medeniyeti içlerine
sindiremeyen Tarikat akvamı, Doğuştan problemli cehalet kervanı hiç
boş durmuyorlar. Her zaman ve her fırsatta Ulu önderimiz Mustafa
Kemal Atatürk devrine bühtan-i bir Dil ile kin ve nefretini kusuyorlar.
Bunların sayıları gün geçtikçe patates gibi artmaktadır.
** Ancak bizim sosyal Demokratlar, Hürriyetçi Kemalistler, Cumhuriyetçi
Aydınlar, Ulusal Devletçi Siyasiler, Misak-ı millici Vatan severler, Mürşid-i
Kâmil'ler, Tevhid-i tedrisatçılar nerdedir hani???
** Biz Ulusal Milletçe nereye doğru evriliyoruz. Avrupalilar gibi düşünüyor
Asyalılar gibi yaşıyoruz. Sıkıyı görünce Haktan-hakikattan şaşıyoruz.
Gün geçtikçe Anadolu kültürel değerlerimizden uzaklaşır olduk. Sosyal
ve kültürel medeniyetimiz kökünden sarstı. Toplumsal kaynaşma dumura
uğradı. Dost-akraba ilişkileri çıkar ilişkisine dönüştü. Ülke meselelerine
ilgi-alaka bay-pas edildi. Genç neslimiz kuralsız, duyarsız, amaçsız ve
fikirsiz bir şekilde Dünyanın rengine kapılıp ve küçük burjuvazi özentisi
içerisinde cebelleşmektedir. Yarınlara hiç umut vaat etmiyorlar.
** Eğer ki Ulusal Milletimiz Yeni bir Mustafa Kemal'ler bekliyorsa, daha
çooook bekleyeceğiz...VESSELAM.
----- OZAN ÇAKIROĞLU -----
***** ESSELAMÜN ALEYKÜM BEŞER ALEMİ *****
--Dün 27 Mayısın önemine binaen, yine o, kin-kibir ve nefretten beslenen Cumhuriyet
düşmanları, Provokatif eylemlerine devam ettiler. Yine Atatürk''ün ilke ve devrimlerine
Dil uzattılar. Çamur ve iftira attılar.
--İslamiyet 1480 den, yani Fatih Sultan Mehmet'in ölümünden bu yana, Memleket sathında
1923 ile 1955 yılları arası Din ve Mezhepler hiç bir siyasi baskıya maruz kalmadan aslına
uygun bir şekilde icra edilmiştir. Bunun aksi iftiradır. 1955 ten sonra Menderes hükümeti
aşırı güçlenince Din ve mezhepleri Siyasete alet etmiştir. Milletin Dini duygularını istismar
ederek, adeta Dini ve özellikle Sünniliği kendi Siyasi ameline bir zülfikâr olarak kullanmıştır.
--Mustafa Kemal Atatürk'ün 1-Mart-1923 de Meclis konuşmasında, Milli mücadeleden hemen
sonra, bir yıl içinde yüzlerce Cami ve mescidin onarılması için Ulusal bütçeden yüklü miktarda
pay ayrılmasını emrediyor. Ulusal Dilimiz Türkçeleşince, Eğitim ve öğretimin Memleket sathına
yayılması için, bazı meskün Camiler eğitim yuvası olarak kullanılmıştır. Bu durumu özünden
koparıp bir Siyasi malzeme yapılması elzem bir fitne propagandasıdır.
--Merhum İsmet Paşa, 1935 te Vakıflar genel müdürlüğü bütçesine Camiler inşası için, o zamanın
Parasıyla tam bir (1) milyon T.Lirası ek bütçe ayırıyor. Büyük Devlet Adamı İsmet Paşa asla ve kat-a
Din ve mezhep düşmanı olmamıştır.
-- Bu alenen ve mütemadiyen Provokatif eylemsel tavır ve davranışlar Milletin Dini duygularını
istismar etmektir. Bağımsız Türkiye Cumhuriyetine kin-kibirle nefret kusmaktır. Bu ve benzeri
nankörce yapılan haksızlıklar Misak-ı milli sınırlarımız tahrip eder. Toplumu Franksiyonlara böler.
ve akabinde anarşi ve terör odakları harekete geçer. Gelin hep beraber, birlikte bir bütün olarak
Kutlu ve kudretli Cumhuriyetimize sahip çıkalım. Kollayıp-koruyalım...VESSELAM.
----BİR YORGUN DEMOKTRATIN SOLGUN KALEMİNDEN----
** Bazı Sitelerin sayfaları adeta Tekke ve zaviyeye dönüştü **
***** RUBAİYYAT *****
Riyaset Tahta çıktı, Halk huzur bulmadı
Melanet Arşa çıktı, Hak-hukuk kalamadı
Medeniyet felç oldu, Ekonomi çöktü
Zelzeleden-Tufandan, Kul ibret almadı...
------ OZAN ÇAKIROĞLU ------