Yaşamak, haksızlıklara karşı direnmektir. Sevmek ve sevilmek en büyük hazinedir. Evlilik, Sevgi, şefkat, sadakat, güven, helal ve yasal çoğalmadır. Bunun aksi şerefsizliktir. İnsanlar, her türlü melaneti, güçlü oldukları için değil, vicdanları zayıf, merhamet duyguların gelişmemiş ve çarpık bir eğitim aldığındandır... . Kapitalist Toplumla, Şeriatçı toplum arasında hiç bir fark yoktur. Kapitalist toplumlarda, Devlet korkusu hakimdir. Çünkü Devletin her kanunu bir Zilfikârdır. Şeriatçı toplumlar da, Cin-Peri-Şeytan-hortlak, Kabir ve Cehennem azabı korkuları Kulların, Ruhu ve ensesinde her daim gölgeli bir Kılıçtır....VESSELAM--- -------OZAN ÇAKIROĞLU---------.
Şarkıcı Bengü, sahnede NE MUTLU TÜRKÜM dediği için taşa tutulmuş. Türkiye Cumhuriyet Devletinde, Misakı Mili sınırları içerisinde, Bir Kadın sanatçı sahnede taşa tutuluyor. Bu nasıl zamandır, bu nasıl bir devrandır. Daha Hilafet hayalleri kurulurken, aydın sanatçılar alenen RECM edilmek isteniyor. Buda demektir ki, Orta Çağ karanlığı kapıya dayandı. Bu eylemsel tavır ve davranışlar, doğrudan Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk'e karşı yapılmaktadır. Çünkü NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE sözü Yüce Atamıza aittir...Gülermisin--ağlarmısın???
Her kula nasip olmaz, Hak-hakikat kelamı Menfaatı olmadan, almaz Allah Selamı Altın semeri olsa, Merkep yine Eşektir Beleş Arpa görünce, gevşer semer kolanı... -----OZAN ÇAKIROĞLU------
****BEŞER KARDEŞİM**** Örnek aldığın Şahsiyetin, namına-şöhretine bakma, Siyasi ve felsefi görünüşüne imrenme. Dini-Mezhebine, namaz ve niyazına aldanma. Beşerin aklına, fikrine ve zikrine bak. Doğru, dürüst saydamlığına, Helal-haram, hak-hakikat icrasına, hayır ve hasenat eylemlerine bak...VESSELAM---OZAN ÇAKIROĞLU.
Yüce Yaradan, Kuran-ı Kullarına, hak ile batılı, hayır ile şerri, iyi ile kötüyü, güzel ile çirkini, hoş ile nahoşu, günah ile sevabı, Dünya ile ahireti islam-i kurallara göre ifa ve icra etsinler diye gönderdi. Ancak, bu Tarikatların tamamı Kuran-ı Kerimi kendi Şeytan-i nefislerine, kin kibir ve egolarına, Siyasi menfaatlarına göre şekillendirip icra ediyorlar. Eyy sahte dindarlar, yalancı fetbazlar, cübbeli iblisler, imitasyonlu dervişler Eli asalı zalimler ve muskalı üfrükçüler KURAN sizin dedikodu aracınız değildir. Şöyle bir silkelenip kendinize gelin. Yol yakınken Hak-hakikat yoluna dönün. . ** Dört Kitapta Haktır, himmet alalım ** Hür Cumhuriyete, Vüccut bulalım ** Hz. Muhammed'le, Hakka varalım ** Bilimle Dağları, aşar gideriz, ** Sulh-barış içinde, yaşar gideriz... -----OZAN ÇAKIROĞLU------
***Son zamanlarda, Tarikata kuyruk olmuş mevcudiyetlerin sesi çok çıkmaya başladı. Bunlar Patates gibi türüyorlar. Bu kıl kuyrukların arpası nereden geliyor. Bunların asıl gölgesi kimlerdir? Bunlara ulumaları için kim emir veriyor? Ya-hu bunlar 15 Temmuzu ne çabuk unuttular...
*****FİKRET YILDIZ***** Epey zamandan beri, burada sana ait olmayan ve başkasının gönül emeği ve alın terini habire güncelliyorsun. Yarın her hangi vasi veya varisi inşallah telif hakkı davası açar. Neyse bu beni alakadar etmez. Fikretciğim ben seni tanımam. Biraz araştırdım Şairlikle uzaktan-yakından bir alakan yok. Şimdi soruyorum, seninle ilgili her hangi bir kelamım olmadan, benimle ilgili neden kıl kuyrukluk yapıyorsun. Bak güzel bir adınız var. (Fikir üreten star) ben derim ki adına Layık adam ol. Başkalarının kuyruğu olma...VESSELAM.
***Sayın Aydın, ben Antoloji de yazmaya başlarken, bu günkü kadar, umutsuz ve karamsar değildim. Çünkü Antolojiye üye olan Şair ve yazarların eğitim düzeyleri, Ülke ortalamasını çok üzerinde seyreliyor. Ancak, Şiir sayfalarını gözer eyledikten sonra, fikrim ve inancım tornistan yaptı. Bunun akabinde, Siyasi akvamdan ve bazı çevrelerden tamamen uzaklaştım. ---Nedir sayfalarına en fazla 10 kişi yazmaktadır. Bu on kişi arasında hiç siyasi ve ya başka olgularla ilgili fikir teatisinde bulunan yazar ve ya Şair gördünüz mü? Göremezsiniz. Çünkü dinleme, anlama, anlaşma ve hoş görü yetimizi kaydetmişiz. Tahammülsüz bir Toplum haline gelmişiz. Son on yılda bilinçli bir şekilde, toplum fakirleştirildi ve beraberinde ayrıştırıldı. 20 yıl öncesin de dört eğilim siyasi akvam vardı. Şimdiyse ben ve sen, biz ve siz, bizle ve sizler vardır. Toplum, Anadolu sosyal ve kültürel yapısından tamamen koparıldı. ve yarıdan bölünerek iki ayrı kutup haline getirildi. ---Ben aşağıda sadece iki dörtlükle Ülke'nin durumunu özetledim. Doğru okuyup ve doğru analiz eden mutlaka anlamıştır. Ancak ne Şiire cevap yazılır, ne de muhatap alınırız. Çünkü biz ve siz yada bizler-sizler olgusu basiret-i hülasamıza bir virüs gibi yerleşmiştir. ---Şimdi siz haklı olarak dersiniz ki, madem böyle düşünüyorsun ne diye mütemadiyen yazıyorsun? Ben 17 yaşımdan itibaren, Demokratik, Laik ve sosyal hukuk Devletinden yanayım. Atatürk ilke ve inkılaplarına gönülden bağlıyım. Cumhuriyet nimetlerinden faydalandım. Oğul-uşağımı bu nimetler sayesinde okuttum. Bu yüzdendir ki, bu Antoloji Camiasından bir kişiye bile müspet anlamda örnek olabilirsem ve onu Cumhuriyetimize kazandırabilirsem ne mutlu bana. Bütün niyet ve maksadım bundan ibarettir. ---İnşallah yarınlarda, Din-mezhep, ırk-renk, Dil ve benzeri ayrımlar yapılmadan, Misakkı-Milli sınırları içerisinde bir-beraber Türk Ulusal ve bağımsız bir Millet oluruz...VESSELAM.
Yaşamak, haksızlıklara karşı direnmektir. Sevmek ve sevilmek en büyük hazinedir.
Evlilik, Sevgi, şefkat, sadakat, güven, helal ve yasal çoğalmadır. Bunun aksi şerefsizliktir.
İnsanlar, her türlü melaneti, güçlü oldukları için değil, vicdanları zayıf, merhamet duyguların
gelişmemiş ve çarpık bir eğitim aldığındandır...
.
Kapitalist Toplumla, Şeriatçı toplum arasında hiç bir fark yoktur.
Kapitalist toplumlarda, Devlet korkusu hakimdir. Çünkü Devletin her kanunu bir Zilfikârdır.
Şeriatçı toplumlar da, Cin-Peri-Şeytan-hortlak, Kabir ve Cehennem azabı korkuları
Kulların, Ruhu ve ensesinde her daim gölgeli bir Kılıçtır....VESSELAM---
-------OZAN ÇAKIROĞLU---------.
İnanma kardaş, yalan fetva veren dinsize
Hak-hakikat-ı bilmez, halkı soyan hırsıza
Gayrı selam eyleme, aymaz-yobaz-nursuza
Devran döner mahşer-i divan kurulur bir gün,
Hak-hüküm dergâhında, hesap sorulur bir gün...
-----OZAN ÇAKIROĞLU------
Şarkıcı Bengü, sahnede NE MUTLU TÜRKÜM dediği için taşa tutulmuş.
Türkiye Cumhuriyet Devletinde, Misakı Mili sınırları içerisinde, Bir Kadın
sanatçı sahnede taşa tutuluyor. Bu nasıl zamandır, bu nasıl bir devrandır.
Daha Hilafet hayalleri kurulurken, aydın sanatçılar alenen RECM edilmek
isteniyor. Buda demektir ki, Orta Çağ karanlığı kapıya dayandı.
Bu eylemsel tavır ve davranışlar, doğrudan Ulu Önder Mustafa Kemal
Atatürk'e karşı yapılmaktadır. Çünkü NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE sözü
Yüce Atamıza aittir...Gülermisin--ağlarmısın???
Her kula nasip olmaz, Hak-hakikat kelamı
Menfaatı olmadan, almaz Allah Selamı
Altın semeri olsa, Merkep yine Eşektir
Beleş Arpa görünce, gevşer semer kolanı...
-----OZAN ÇAKIROĞLU------
****BEŞER KARDEŞİM****
Örnek aldığın Şahsiyetin, namına-şöhretine bakma, Siyasi ve felsefi görünüşüne
imrenme. Dini-Mezhebine, namaz ve niyazına aldanma. Beşerin aklına, fikrine ve
zikrine bak. Doğru, dürüst saydamlığına, Helal-haram, hak-hakikat icrasına, hayır
ve hasenat eylemlerine bak...VESSELAM---OZAN ÇAKIROĞLU.
Afatı-Tufanı bunca melanet
İşlemez oldu hak-hukuk adalet
Ülkeyi dört koldan sardı cehalet
Riyaset Sarayda, Millet perişan,
Vergiyle geçinen, Devlet perişan...
-----OZAN ÇAKIROĞLU------
Yüce Yaradan, Kuran-ı Kullarına, hak ile batılı, hayır ile şerri, iyi ile kötüyü,
güzel ile çirkini, hoş ile nahoşu, günah ile sevabı, Dünya ile ahireti islam-i
kurallara göre ifa ve icra etsinler diye gönderdi.
Ancak, bu Tarikatların tamamı Kuran-ı Kerimi kendi Şeytan-i nefislerine, kin
kibir ve egolarına, Siyasi menfaatlarına göre şekillendirip icra ediyorlar.
Eyy sahte dindarlar, yalancı fetbazlar, cübbeli iblisler, imitasyonlu dervişler
Eli asalı zalimler ve muskalı üfrükçüler KURAN sizin dedikodu aracınız değildir.
Şöyle bir silkelenip kendinize gelin. Yol yakınken Hak-hakikat yoluna dönün.
.
** Dört Kitapta Haktır, himmet alalım
** Hür Cumhuriyete, Vüccut bulalım
** Hz. Muhammed'le, Hakka varalım
** Bilimle Dağları, aşar gideriz,
** Sulh-barış içinde, yaşar gideriz...
-----OZAN ÇAKIROĞLU------
***Son zamanlarda, Tarikata kuyruk olmuş mevcudiyetlerin sesi çok çıkmaya başladı.
Bunlar Patates gibi türüyorlar. Bu kıl kuyrukların arpası nereden geliyor. Bunların asıl
gölgesi kimlerdir? Bunlara ulumaları için kim emir veriyor? Ya-hu bunlar 15 Temmuzu
ne çabuk unuttular...
*****FİKRET YILDIZ*****
Epey zamandan beri, burada sana ait olmayan ve başkasının gönül emeği ve alın terini
habire güncelliyorsun. Yarın her hangi vasi veya varisi inşallah telif hakkı davası açar.
Neyse bu beni alakadar etmez. Fikretciğim ben seni tanımam. Biraz araştırdım Şairlikle
uzaktan-yakından bir alakan yok.
Şimdi soruyorum, seninle ilgili her hangi bir kelamım olmadan, benimle ilgili neden kıl
kuyrukluk yapıyorsun. Bak güzel bir adınız var. (Fikir üreten star) ben derim ki adına
Layık adam ol. Başkalarının kuyruğu olma...VESSELAM.
***Sayın Aydın, ben Antoloji de yazmaya başlarken, bu günkü kadar, umutsuz ve karamsar
değildim. Çünkü Antolojiye üye olan Şair ve yazarların eğitim düzeyleri, Ülke ortalamasını çok
üzerinde seyreliyor. Ancak, Şiir sayfalarını gözer eyledikten sonra, fikrim ve inancım tornistan
yaptı. Bunun akabinde, Siyasi akvamdan ve bazı çevrelerden tamamen uzaklaştım.
---Nedir sayfalarına en fazla 10 kişi yazmaktadır. Bu on kişi arasında hiç siyasi ve ya başka
olgularla ilgili fikir teatisinde bulunan yazar ve ya Şair gördünüz mü? Göremezsiniz. Çünkü
dinleme, anlama, anlaşma ve hoş görü yetimizi kaydetmişiz. Tahammülsüz bir Toplum haline
gelmişiz. Son on yılda bilinçli bir şekilde, toplum fakirleştirildi ve beraberinde ayrıştırıldı. 20 yıl
öncesin de dört eğilim siyasi akvam vardı. Şimdiyse ben ve sen, biz ve siz, bizle ve sizler vardır.
Toplum, Anadolu sosyal ve kültürel yapısından tamamen koparıldı. ve yarıdan bölünerek iki
ayrı kutup haline getirildi.
---Ben aşağıda sadece iki dörtlükle Ülke'nin durumunu özetledim. Doğru okuyup ve doğru analiz
eden mutlaka anlamıştır. Ancak ne Şiire cevap yazılır, ne de muhatap alınırız. Çünkü biz ve siz
yada bizler-sizler olgusu basiret-i hülasamıza bir virüs gibi yerleşmiştir.
---Şimdi siz haklı olarak dersiniz ki, madem böyle düşünüyorsun ne diye mütemadiyen yazıyorsun?
Ben 17 yaşımdan itibaren, Demokratik, Laik ve sosyal hukuk Devletinden yanayım. Atatürk ilke ve
inkılaplarına gönülden bağlıyım. Cumhuriyet nimetlerinden faydalandım. Oğul-uşağımı bu nimetler
sayesinde okuttum. Bu yüzdendir ki, bu Antoloji Camiasından bir kişiye bile müspet anlamda örnek
olabilirsem ve onu Cumhuriyetimize kazandırabilirsem ne mutlu bana. Bütün niyet ve maksadım
bundan ibarettir.
---İnşallah yarınlarda, Din-mezhep, ırk-renk, Dil ve benzeri ayrımlar yapılmadan, Misakkı-Milli
sınırları içerisinde bir-beraber Türk Ulusal ve bağımsız bir Millet oluruz...VESSELAM.