***Bahtinur Hanım, Günün Şiir sayfasında cevap vermek istemedim. Orası gereğinden fazla işgal olmasın diye. Eleştirinize karşı değilim. Zaten üslubunca yazıyorsunuz. Bir yanlış anlamayı düzelteyim istedim. Ben her zaman ve her yerde derim, hiç bir Partiye üye değilim. Hiç bir siyasi görüşün peşine düşmedim. Ben Cumhuriyet çocuğuyum ve Türk Ulusal Devlet sisteminden yanayım. ---Bu gün kendi sitemde tafsilatlı yazdım Necip Fazılı, eğer ki, merak buyurursanız okuyabilir- siniz. Kaldı ki, Şiir de her hangi bir hakaret içerikli cümlemde yoktur. Menderese İlah gibi tapardı demişim. Ehh doğru demişim. Bana da Mustafa Kemal'e Tanrı gibi tapıyorsun denildi. Ne var bunda, denilebilir. ---Yorumsal yazılarını beğenerek okuyorum. Katıldığımda oluyor, katılmadığımda. Demokrasi de bu değil midir. Yüce yaradan sayınızı artırsın. Selametle... OZAN ÇAKIROĞLU.
*****NECİP FAZIL KISAKÜREK***** ---Çocukluğunu geçiyorum, 1912 de Amerikan kolejine giriyor. Ancak aymaz ve yobazlaığından dolayı okuldan atılıyor. Daha sonra nüfuzlu kişileri devreye sokarak, 1924 te Devlet bursuyla Paris Sorbonne Üniversitesin de öğrenim görüyor. O zamanlar ha bıre Mustafa Kemal'e methi- yeler düzüyor. Aralık 1930 da ki Menemen olayında irticaya geçit yok diye yazılar yazıyor. Hem de Hakimiyet-i Milliye de. mütemadiyen bir şekilde, Cümle Tarikatlara kara yılan benzetmesi yapıyor. Meydan-meydan nutuk atıyor, bu kara yılanların başı ezilmelidir. Bunların hepsi yok edilmelidir diye yazılar yazıyor. Mebus seçilmek için Merhum İşmet İNÖNÜ Paşanın önünde kırk takla atıyor. Yazıların da en büyük kahraman diye beyanlar da bulunuyor. ---Ne zaman ki Menderes Hükümeti iktidar oluyor, Bizim Necib'in rengi değişiyor. Tam bir Bukalemun oluyor. Ve akabinde Nakşibendi Tarikatını poh-pohlamaya başlıyor. Cumhuriyet değerlerini eleştiriyor. Tamı-tamına Milletin başına Din-baz kesiliyor. Kâh millici, kâh milliyetçi, kâh hilafetçi oluyor. Bütün yazıların da Ruhçuluğu, keyfiyetçiliği ve nizamcılığı örnekliyor. Bakar mısınız şu renkliliğe. Daha nice-nice tutarsız eylemsel gölgelasyonlara giriyor. Şimdi ben böyle bir kimliğe gayet ölçülü ve edepli bir Şiir yazmışım...Ehh eyide etmişim.. ---Gelelim Şiire tepki gösterenlere, Cumhuriyet değerlerine, Atatürk devrine, ilke ve inkılaplarına dil uzatıdığın da neredesiniz? Geçen Madımak vahşetiyle ilgili bir satır yazı yazmadınız. Şehit cenazelerinde provokatif eylemler olunca ses çıkarmadınız.(( Bir tek A hanım tepki göstermişti)) Daha dün, Türkiye Cumhuriyetinin varlığını, birliğini ve Devletin bekasını koruyan ve kollayan kanunlarına yüz karası-ucu diyen Korhan Ufuk provokatörüne hiç tepki göstermediniz. Yasama erkinin çıkarmış olduğu kanunlara hakaret ediliyor sesiniz çıkmıyor. Ancak bir hilafet aşığına Şiir yazdım diye beni aforoz ediyorsunuz. ---Size tavsiyem, Şıhım şen takvalığına devam et, Muhterem Hanımefendi sizde başkalarının deyimlerini güncellemeye devam ediniz...VESSELAM-- OZAN ÇAKIROĞLU.
Örnek aldığın kişinin, boyuna-posuna, saçına sümbülüne, namına-şöhretine, Siyasi ve Felsefi görüşüne aldanma. Dini-mezhebine, Namaz ve niyazına bakma. Kişinin aklına Fikrine, zikrine, doğru ve dürüstlüğüne, hayır hasenatına bak... VESSELAM. -----OZAN ÇAKIROĞLU------
LAİK DEMOKRAT LİDER İSTERİM . Ulusal Devlettir, Millidir Misak Siyasi kervanda, meşrudur tuzak Hür medeniyetten, olmasın uzak Cumhuriyet diyen Lider isterim. . Özgürlük Arşını, Bilimle bulan Mustafa Kemal'in yolunda olan Düşmana kükreyip, Halkına gülen Vatan-Bayrak diyen Lider isterim. . Dini Siyasete alet etmeyen Muhalif seçmene garez gütmeyen Emekli Memuru, yada atmayan Hak-hakikat bilen, Lider isterim. . Atatürk Devrini, örnek alacak Hür medeniyette, irşat bulacak Milletle iç-içe, hayat sürecek Kul değil Halk diyen Lider isterim. . Çakıroğlu der ki, yoktur gizlerim Haktır-hakikattır, bütün sözlerim Ulu Atam gibi, Başkan özlerim Sevgi-barış diyen Lider isterim... ----OZAN ÇAKIROĞLU----
*****ESSELAMÜN ALEYKÜM DOSTLAR YARENLER***** ---Son zamanlarda, özellikle genç nesil çok hazırcı oldu. Ne okuyor, ne araştırıyor, ne irdeliyor, ve ne de doğru anlıyor. Emperyalistlerin istedikleri kıvama geldik. Yarınların ne olacağı da meçhul. ---Her sabah siteleri gezinir ve gözer eylerim. Anlamadığı mı tekraren okurum. Tepki göstermem gerekirse hiç tereddüt etmem. Tepki alırım, yok bazı çulsuzlardan eleştiri alırım, bunlar benim hiç umurumda olmaz. Yeter ki, ben yanlış yapıp ta Kul hakkına girmeyeyim. Gerisi fasa-fiso. ---Siteler de bazı işportacı-gezginci dilbazlar vardır. Bu mahlukatlar nerede ve kime ne yazacakla- rını ve nelerin suç teşkil ettiğini bilmezler. ---ÖRNEGİN= Ben katil İsrail diye bir Şiir yazdım. Bu eylemim suç değildir. Lakin, Yahudiler diye yazsaydım işte bu bir suçtur. Ben yalancı fetbazları, Şıhları ve onların müritlerini eleştiririm. Eğer ki eleştirimde küfür ve hakaret yoksa bu bir suç değildir. Ancak onların Dini ve Mezheplerine dil uzatırsam, işte bu bir suçtur. Bütün Dinleri koruyan Kanun= TCK-216/3 ---Bir parlamenter'in yanlışlarını hakaret etmeden eleştirisin, ancak Parlamentoyu eleştiremesin. Bu bir suçtur. Anayasa'nın ilk üç maddesine girer. Her hangi bir Partiyi, bir vekili ve hatta mevcut Hükümeti edebi bir dil ile eleştirebilirsin. Ancak Yasamanın çıkarmış olduğu mevcut Kanunlara hakaret edemezsin, hele-hele yüz karası hiç diyemezsin. Çünkü kuvvetler ayrılığı ilkesine muhalif olursun. Ve bunun adı anarşidir ve terördür.. ---Bir Müslümanın yanlışlarını KURAN-a bağlayamasın. Tarikatların, aymaz ve yobazlığını Yüce Dinimize bağlayamasın. Bir gencin yapmış olduğu suçun hesabını Ailesinden soramazsın. ---Ben tam 30 yıl hukukla iç-içe yaşadım. Bazı şeylere müdahil oluyorsak keyfimizden değil. Şunu da açıkça belirteyim, şahsıma hakaret eden mahlukatların hiç biri benim umurumda değil. Çünkü onlar, yetersiz, çaresiz, haksız ve hukuksuz mevcudiyetlerdir. Ben onlara çanak tutan, ve alkışlayan şahsiyetleri kınıyorum. Dün akşam saydım, Antolojiye üye olduktan sonra, hiç bir tartışmam şahsi olmamış. Ya Cumhuriyetimize dil uzatılmış, ya Yüce Atamıza dil uzatılmış, ya da bir Kadına dil uzatılmış, ben de gereken cevabımı vermiş ve kınamamı yapmışım. Dün de bir başla sitede, bir Kadına cahil denildi ve bende gereken tepkimi gösterdim. Ve bundan böylede göstermeye devam edeceğim...VESSELAM. ------BİR YORGUN DEMOKRATIN SOLGUN KALEMİNDEN------
Yaratıcı zekânın iki ayrı ana kaynağı vardır. Biri genetik-irsi, diğeri eğitim ve öğretimdir... Ehli-akil ve edebi yetkin kişiler bilmedikleri konu hakkında fikir yürütemez. Vakıf olduk- ları konuların testini yapmadan kimseye önermez. Çıkarı uğruna yanlışın yanında yer almaz. Ve haksızlıkların karşısında susmaz.... -----OZAN ÇAKIROĞLU------
*****GİORGİA MELONİ--İTALYA BAŞBAKANI***** 1861 den sonra seçilen ilk Kadın Başbakan. 2022 yılı genel seçimlerde Başbakan oldu. Seçim kampanyasında ki, cesur ve öz güvenli tavır ve davranışları, kürsü hakimiyeti, seçmene yaklaşım ve ikna kabiliyeti oldukça dikkatimi çekmişti. Bende, Güzel-alımlı ılımlı, suhulet ve uhuletli MELONİ Hanıma ŞİİR yazmıştım. Bizim Hz.Reis'le görüşmesi kendisini tekrar gündeme getirmiş oldu... Bende bu gün, Meloni hanımın şanına yazmış olduğum ŞİİRİ güncelledim...VESSELAM. . ***** MELONİ HANIM ***** Çiçeği burnunda Meloni hanım Görünce ekranda, ısındı kanım Şiirler Forsunu, eylemez tanım Mitingten-mitinge koşarda gider. . Patricilerden gelir, onun soyu Cemali Ay gibi, servidir boyu Ezelden asildir, cezbeder huyu Gönülden-gönüle akar da gider. . Bakan gönüllerin yağı eriyor Hitabı seçmene, güven veriyor Heybeti Rakibi, yere seriyor Hasmına şimşekler çakar da gider. . Seçimde Milletin, gönlüne aktı Elveren hasmının, elini büktü Fettan bakışıyla, kalbini söktü Hürriyet yolunda koşar da gider. . Seçilip oturdu, Saraya-köşke Heybeti-kudreti, duruşu başka Nice Gönülleri, düşürdü aşka Kevser suyu gibi, akar da gider. . Çakıroğlu yeter, uzatma sözü İtalyan Kızının, çekilmez nazı Lakabı çizmedir, çürüktür bezi Huma kuşu gibi uçar da gider... ----OZAN ÇAKIROĞLU----
NOT= 2. Cihan Savaşında, Devrin faşist Lideri Mussolini'ye, merhum İsmet İnönü Fazla havalanma, seni ayağıma çizme diye giyerim demişti. Haritaya bakan görür İtalya bir çizmeyi andırıyor. O yüzden son dörtlüğe meşhur ÇİZME benzetmesini düştüm...VESSELAM-----OZAN ÇAKIROĞLU.
**Biz Milletçe, özelikle Avrupayı geleneklere bayılırız. küçük burjuvazi ve sanat camiası Avrupalı gözükmek için her türlü şebekliği yapar. Anadolu köklü geleneklerinden kopmuş şımarık, ne oldum delisi sanatçılar, Avrupa modasına adeta köle olmuşlar. Bülent Ersoy Emuceler, Banu Alkanlar, Hadiseler, Çakma Tarkanlar Paris'te-Paris diye şamata koparır- lar. Bunların hepsi Türk Ulusal örfü geleneklerimizi, Anadolu köklü sosyal ve kültürel değer- lerimizi dejenere etmektedirler. Bunun bende ki adı, sosyal ve kültürel yozlaşmadır...VESSELAM. --------OZAN ÇAKIROĞLU---------
***** AKTÜALİTE **** Güney Amerika Ülkesi Şili'de 7.5 büyüklüğünde Deprem oldu. Son belirlemelere göre her hangi bir Can ve mal kayıbı olmamış. Her halde Fıtrat-ı kaderine yazılmamış??? Aynı şiddetle bizim Ülkemiz de olsaydı Şehirler yerle bir olurdu. Binlerce Can kaybı ve Trilyonlarca servet yok olurdu. Biz bu hurafi-batıl inançlardan ne zaman kurtulacağız. Biz ne zaman Tarikat ve cemaat oyunlarından halas olacağız. O munafık, münkir, müşrik ve gavur gibi deyimlerle nitele- diğimiz Devletler Marsa gidiyor, bizler ise Anadolu kırsallarında ilim-irfan yuvalarını kapa- tıyoruz. Ya-hu bir ilaç sanayımız bile yok. İmam-hatip mezunlarını Fen Liselerine Müdür diye atıyoruz. Yüksek medeniyet çağında bizler Afata-tufana, Deprem ve zelzeleye kader deyip, bir de üstüne hatim indiriyoruz....Güler misin-ağlar mısın...VESSELAM. -------OZAN ÇAKIROĞLU------
**Dua ve Niyazlarla meseleler çözülseydi, Afatta-Tufanda, Deprem ve Zelzelede Camiler yıkılmazdı. Yahudiler Tarafından Mescid i Aksa bombalamazdı. --Kuran der ki, oku ve çalış. Ayet der ki, hiç ölmeyecek gibi çalış üret, hayır-hasenat eyle. Diğer taraftan da yarın ölecek gibi her türlü ibadetin ifa eyle...VESSELAM.
***Bahtinur Hanım, Günün Şiir sayfasında cevap vermek istemedim. Orası gereğinden
fazla işgal olmasın diye.
Eleştirinize karşı değilim. Zaten üslubunca yazıyorsunuz. Bir yanlış anlamayı düzelteyim
istedim. Ben her zaman ve her yerde derim, hiç bir Partiye üye değilim. Hiç bir siyasi görüşün
peşine düşmedim. Ben Cumhuriyet çocuğuyum ve Türk Ulusal Devlet sisteminden yanayım.
---Bu gün kendi sitemde tafsilatlı yazdım Necip Fazılı, eğer ki, merak buyurursanız okuyabilir-
siniz. Kaldı ki, Şiir de her hangi bir hakaret içerikli cümlemde yoktur. Menderese İlah gibi
tapardı demişim. Ehh doğru demişim. Bana da Mustafa Kemal'e Tanrı gibi tapıyorsun denildi.
Ne var bunda, denilebilir.
---Yorumsal yazılarını beğenerek okuyorum. Katıldığımda oluyor, katılmadığımda. Demokrasi de
bu değil midir. Yüce yaradan sayınızı artırsın. Selametle... OZAN ÇAKIROĞLU.
*****NECİP FAZIL KISAKÜREK*****
---Çocukluğunu geçiyorum, 1912 de Amerikan kolejine giriyor. Ancak aymaz ve yobazlaığından
dolayı okuldan atılıyor. Daha sonra nüfuzlu kişileri devreye sokarak, 1924 te Devlet bursuyla
Paris Sorbonne Üniversitesin de öğrenim görüyor. O zamanlar ha bıre Mustafa Kemal'e methi-
yeler düzüyor. Aralık 1930 da ki Menemen olayında irticaya geçit yok diye yazılar yazıyor. Hem de
Hakimiyet-i Milliye de. mütemadiyen bir şekilde, Cümle Tarikatlara kara yılan benzetmesi yapıyor.
Meydan-meydan nutuk atıyor, bu kara yılanların başı ezilmelidir. Bunların hepsi yok edilmelidir
diye yazılar yazıyor. Mebus seçilmek için Merhum İşmet İNÖNÜ Paşanın önünde kırk takla atıyor.
Yazıların da en büyük kahraman diye beyanlar da bulunuyor.
---Ne zaman ki Menderes Hükümeti iktidar oluyor, Bizim Necib'in rengi değişiyor. Tam bir Bukalemun
oluyor. Ve akabinde Nakşibendi Tarikatını poh-pohlamaya başlıyor. Cumhuriyet değerlerini eleştiriyor.
Tamı-tamına Milletin başına Din-baz kesiliyor. Kâh millici, kâh milliyetçi, kâh hilafetçi oluyor. Bütün
yazıların da Ruhçuluğu, keyfiyetçiliği ve nizamcılığı örnekliyor. Bakar mısınız şu renkliliğe. Daha
nice-nice tutarsız eylemsel gölgelasyonlara giriyor. Şimdi ben böyle bir kimliğe gayet ölçülü ve
edepli bir Şiir yazmışım...Ehh eyide etmişim..
---Gelelim Şiire tepki gösterenlere, Cumhuriyet değerlerine, Atatürk devrine, ilke ve inkılaplarına
dil uzatıdığın da neredesiniz? Geçen Madımak vahşetiyle ilgili bir satır yazı yazmadınız. Şehit
cenazelerinde provokatif eylemler olunca ses çıkarmadınız.(( Bir tek A hanım tepki göstermişti))
Daha dün, Türkiye Cumhuriyetinin varlığını, birliğini ve Devletin bekasını koruyan ve kollayan
kanunlarına yüz karası-ucu diyen Korhan Ufuk provokatörüne hiç tepki göstermediniz. Yasama
erkinin çıkarmış olduğu kanunlara hakaret ediliyor sesiniz çıkmıyor. Ancak bir hilafet aşığına Şiir
yazdım diye beni aforoz ediyorsunuz.
---Size tavsiyem, Şıhım şen takvalığına devam et, Muhterem Hanımefendi sizde başkalarının
deyimlerini güncellemeye devam ediniz...VESSELAM-- OZAN ÇAKIROĞLU.
Örnek aldığın kişinin, boyuna-posuna, saçına sümbülüne, namına-şöhretine, Siyasi ve
Felsefi görüşüne aldanma. Dini-mezhebine, Namaz ve niyazına bakma. Kişinin aklına
Fikrine, zikrine, doğru ve dürüstlüğüne, hayır hasenatına bak... VESSELAM.
-----OZAN ÇAKIROĞLU------
LAİK DEMOKRAT LİDER İSTERİM
.
Ulusal Devlettir, Millidir Misak
Siyasi kervanda, meşrudur tuzak
Hür medeniyetten, olmasın uzak
Cumhuriyet diyen Lider isterim.
.
Özgürlük Arşını, Bilimle bulan
Mustafa Kemal'in yolunda olan
Düşmana kükreyip, Halkına gülen
Vatan-Bayrak diyen Lider isterim.
.
Dini Siyasete alet etmeyen
Muhalif seçmene garez gütmeyen
Emekli Memuru, yada atmayan
Hak-hakikat bilen, Lider isterim.
.
Atatürk Devrini, örnek alacak
Hür medeniyette, irşat bulacak
Milletle iç-içe, hayat sürecek
Kul değil Halk diyen Lider isterim.
.
Çakıroğlu der ki, yoktur gizlerim
Haktır-hakikattır, bütün sözlerim
Ulu Atam gibi, Başkan özlerim
Sevgi-barış diyen Lider isterim...
----OZAN ÇAKIROĞLU----
*****ESSELAMÜN ALEYKÜM DOSTLAR YARENLER*****
---Son zamanlarda, özellikle genç nesil çok hazırcı oldu. Ne okuyor, ne araştırıyor, ne irdeliyor,
ve ne de doğru anlıyor. Emperyalistlerin istedikleri kıvama geldik. Yarınların ne olacağı da meçhul.
---Her sabah siteleri gezinir ve gözer eylerim. Anlamadığı mı tekraren okurum. Tepki göstermem
gerekirse hiç tereddüt etmem. Tepki alırım, yok bazı çulsuzlardan eleştiri alırım, bunlar benim hiç
umurumda olmaz. Yeter ki, ben yanlış yapıp ta Kul hakkına girmeyeyim. Gerisi fasa-fiso.
---Siteler de bazı işportacı-gezginci dilbazlar vardır. Bu mahlukatlar nerede ve kime ne yazacakla-
rını ve nelerin suç teşkil ettiğini bilmezler.
---ÖRNEGİN= Ben katil İsrail diye bir Şiir yazdım. Bu eylemim suç değildir. Lakin, Yahudiler diye
yazsaydım işte bu bir suçtur. Ben yalancı fetbazları, Şıhları ve onların müritlerini eleştiririm. Eğer ki
eleştirimde küfür ve hakaret yoksa bu bir suç değildir. Ancak onların Dini ve Mezheplerine dil
uzatırsam, işte bu bir suçtur. Bütün Dinleri koruyan Kanun= TCK-216/3
---Bir parlamenter'in yanlışlarını hakaret etmeden eleştirisin, ancak Parlamentoyu eleştiremesin.
Bu bir suçtur. Anayasa'nın ilk üç maddesine girer. Her hangi bir Partiyi, bir vekili ve hatta mevcut
Hükümeti edebi bir dil ile eleştirebilirsin. Ancak Yasamanın çıkarmış olduğu mevcut Kanunlara
hakaret edemezsin, hele-hele yüz karası hiç diyemezsin. Çünkü kuvvetler ayrılığı ilkesine muhalif
olursun. Ve bunun adı anarşidir ve terördür..
---Bir Müslümanın yanlışlarını KURAN-a bağlayamasın. Tarikatların, aymaz ve yobazlığını Yüce
Dinimize bağlayamasın. Bir gencin yapmış olduğu suçun hesabını Ailesinden soramazsın.
---Ben tam 30 yıl hukukla iç-içe yaşadım. Bazı şeylere müdahil oluyorsak keyfimizden değil.
Şunu da açıkça belirteyim, şahsıma hakaret eden mahlukatların hiç biri benim umurumda değil.
Çünkü onlar, yetersiz, çaresiz, haksız ve hukuksuz mevcudiyetlerdir. Ben onlara çanak tutan,
ve alkışlayan şahsiyetleri kınıyorum. Dün akşam saydım, Antolojiye üye olduktan sonra, hiç
bir tartışmam şahsi olmamış. Ya Cumhuriyetimize dil uzatılmış, ya Yüce Atamıza dil uzatılmış,
ya da bir Kadına dil uzatılmış, ben de gereken cevabımı vermiş ve kınamamı yapmışım.
Dün de bir başla sitede, bir Kadına cahil denildi ve bende gereken tepkimi gösterdim. Ve
bundan böylede göstermeye devam edeceğim...VESSELAM.
------BİR YORGUN DEMOKRATIN SOLGUN KALEMİNDEN------
Yaratıcı zekânın iki ayrı ana kaynağı vardır. Biri genetik-irsi, diğeri eğitim ve öğretimdir...
Ehli-akil ve edebi yetkin kişiler bilmedikleri konu hakkında fikir yürütemez. Vakıf olduk-
ları konuların testini yapmadan kimseye önermez. Çıkarı uğruna yanlışın yanında yer
almaz. Ve haksızlıkların karşısında susmaz....
-----OZAN ÇAKIROĞLU------
*****GİORGİA MELONİ--İTALYA BAŞBAKANI*****
1861 den sonra seçilen ilk Kadın Başbakan. 2022 yılı genel seçimlerde Başbakan oldu.
Seçim kampanyasında ki, cesur ve öz güvenli tavır ve davranışları, kürsü hakimiyeti,
seçmene yaklaşım ve ikna kabiliyeti oldukça dikkatimi çekmişti. Bende, Güzel-alımlı
ılımlı, suhulet ve uhuletli MELONİ Hanıma ŞİİR yazmıştım. Bizim Hz.Reis'le görüşmesi
kendisini tekrar gündeme getirmiş oldu...
Bende bu gün, Meloni hanımın şanına yazmış olduğum ŞİİRİ güncelledim...VESSELAM.
.
***** MELONİ HANIM *****
Çiçeği burnunda Meloni hanım
Görünce ekranda, ısındı kanım
Şiirler Forsunu, eylemez tanım
Mitingten-mitinge koşarda gider.
.
Patricilerden gelir, onun soyu
Cemali Ay gibi, servidir boyu
Ezelden asildir, cezbeder huyu
Gönülden-gönüle akar da gider.
.
Bakan gönüllerin yağı eriyor
Hitabı seçmene, güven veriyor
Heybeti Rakibi, yere seriyor
Hasmına şimşekler çakar da gider.
.
Seçimde Milletin, gönlüne aktı
Elveren hasmının, elini büktü
Fettan bakışıyla, kalbini söktü
Hürriyet yolunda koşar da gider.
.
Seçilip oturdu, Saraya-köşke
Heybeti-kudreti, duruşu başka
Nice Gönülleri, düşürdü aşka
Kevser suyu gibi, akar da gider.
.
Çakıroğlu yeter, uzatma sözü
İtalyan Kızının, çekilmez nazı
Lakabı çizmedir, çürüktür bezi
Huma kuşu gibi uçar da gider...
----OZAN ÇAKIROĞLU----
NOT= 2. Cihan Savaşında, Devrin faşist Lideri Mussolini'ye, merhum İsmet İnönü
Fazla havalanma, seni ayağıma çizme diye giyerim demişti. Haritaya bakan görür
İtalya bir çizmeyi andırıyor. O yüzden son dörtlüğe meşhur ÇİZME benzetmesini
düştüm...VESSELAM-----OZAN ÇAKIROĞLU.
.
**Biz Milletçe, özelikle Avrupayı geleneklere bayılırız. küçük burjuvazi ve sanat camiası
Avrupalı gözükmek için her türlü şebekliği yapar. Anadolu köklü geleneklerinden kopmuş
şımarık, ne oldum delisi sanatçılar, Avrupa modasına adeta köle olmuşlar. Bülent Ersoy
Emuceler, Banu Alkanlar, Hadiseler, Çakma Tarkanlar Paris'te-Paris diye şamata koparır-
lar. Bunların hepsi Türk Ulusal örfü geleneklerimizi, Anadolu köklü sosyal ve kültürel değer-
lerimizi dejenere etmektedirler. Bunun bende ki adı, sosyal ve kültürel yozlaşmadır...VESSELAM.
--------OZAN ÇAKIROĞLU---------
***** AKTÜALİTE ****
Güney Amerika Ülkesi Şili'de 7.5 büyüklüğünde Deprem oldu. Son belirlemelere göre
her hangi bir Can ve mal kayıbı olmamış. Her halde Fıtrat-ı kaderine yazılmamış???
Aynı şiddetle bizim Ülkemiz de olsaydı Şehirler yerle bir olurdu. Binlerce Can kaybı ve
Trilyonlarca servet yok olurdu.
Biz bu hurafi-batıl inançlardan ne zaman kurtulacağız. Biz ne zaman Tarikat ve cemaat
oyunlarından halas olacağız. O munafık, münkir, müşrik ve gavur gibi deyimlerle nitele-
diğimiz Devletler Marsa gidiyor, bizler ise Anadolu kırsallarında ilim-irfan yuvalarını kapa-
tıyoruz. Ya-hu bir ilaç sanayımız bile yok. İmam-hatip mezunlarını Fen Liselerine Müdür
diye atıyoruz. Yüksek medeniyet çağında bizler Afata-tufana, Deprem ve zelzeleye kader
deyip, bir de üstüne hatim indiriyoruz....Güler misin-ağlar mısın...VESSELAM.
-------OZAN ÇAKIROĞLU------
**Dua ve Niyazlarla meseleler çözülseydi, Afatta-Tufanda, Deprem ve Zelzelede
Camiler yıkılmazdı. Yahudiler Tarafından Mescid i Aksa bombalamazdı.
--Kuran der ki, oku ve çalış. Ayet der ki, hiç ölmeyecek gibi çalış üret, hayır-hasenat
eyle. Diğer taraftan da yarın ölecek gibi her türlü ibadetin ifa eyle...VESSELAM.