Parasızlıktan çaresizlikten yapmayacağın bir işi yapmak zorunda kalıyorsun ve ölüyorsun varlığından habersiz olduğun bir sürü insan senin zorlu koşullara mecbur bırakılmış bedenini kutsamak için toplanıp birbirini provoke ediyor sana makam biçiyor yetmiyor kendine makam biçiyor falan filan ama tek bir gerçek var sadece ananın babanın canı yanıyor. herkes unutacak unutursak kanımız kurusun diyenlerin bile gün gelecek canı çekilip kanı kuruyacak artık ezber dolu sözler ve alışkanlıklar bu yaraları kapatmaya yetmiyor. Evladını kaybetmiş bir ananın bağrında gül bitmiyor.
Allah'ın sizden hesap sormayacağının garantisini kim verdi herkese hesap sorarken size torpil falan mı geçecek. Ona hesap soracak buna hesap soracak mahşerde o onun yakasına yapışacak bu bunun yakasına yapışacak sahi bu arada sizlere ne olacak bu güven nereden geliyor anlamadım gitti. Sıvasız bacasız Garibin gurebanın ölümünü kutsamanın sizi cennete falan götüreceğini düşünerek kendinize yeni henüz keşfedilmemiş kapılar açmak nasıl bir duygu acaba.
şimdi herkes şehitlerimiz için onların hatırına onların uğruna seve seve can verdiği devletimize laga lugayı bırakıp pkkyı ve ona destek verenleri bir kere olsun kınasın
andolsun ki bu vatanın evlatlarını şehit edenleri unutursak onları şehit edenleri eş başkan ittifak ortağı tutanları onlara selam gönderenleri unutur ve unutturursak bize de lanet olsun
şehitlerimizi rahmetle anıyoruz. bu vatan, uğrunda kan döküle döküle vatan olmuştur. her karışı şehit kanı ile sulanmıştır. teröre teröre destek verene selam gönderene teröristlerle sandık sallayanlara lanet olsun. her bir yavrumuzu toprağa değil kalplerimize gömdük. ve inşallah ben de şehit olarak ölürüm. cumhur başkanım da benim başımda al bayrağa sarılı naaşımın başında kuran okur. inşallah ben de adımı altın harflerle o makama yazdırırım.
3 yanlış bir doğruyu götürüyordu önceleri. Sonra 3 yanlış daha fazla doğru götürmeye başladı büyüdükçe. Sonra birgün 1 yanlış bütün doğruları yerle bir etti... Sonra da anladım doğru aslında tekti. Bütün soruların tek bir doğrusu vardı ve ben bunu anladığımda bütün sınavlar bitmişti.
Suriyeli oldunuz, Afgan oldunuz, Filistinli oldunuz. Arabın her türlüsü oldunuz, Ermeni bile oldunuz. Ne yazık ki Türk olamadınız. Onların adını, şehitlerimizi bugün yine anamadınız Vatan ve bayrak düşmanları yine suskunsunuz. Hepinize lanet olsun.
Bir komutan yazmış. Siz oğlu şehit olan aileye acı haberi vermeye gittiniz mi hiç? Hayır mı? Dinleyin o halde; Sabah daha mesaiye başlamadan yazılı bi emir düşer önünüze Yukarı köyden Ahmet oğlu Mehmet şehit düşmüştür Yarabbim dersin, dağa çıksam üç gün aç susuz kalsam da şu haberi vermesem.. Ama giyersin tören üniformanı, birkaç Mehmetçikle birlikte, hastaneden gelen ambulansı alırsın arkaya, düşersin yola. Vatandaş da öğrenmiştir artık, önde bir askeri araç, arkada bir ambulans ile geliyorsa bir eve ateşin düştüğünü.. Yaklaştığın her kasaba veya köyün buz kesildiğini hissedersin İçinden geçip gittiğin her yer rahatlar.. Neyse varırsın köye. Askerde evladı olan her haneden inceden bir sızının yükseldiğini, “aman bizim eve doğru gelmesin” diye dua edildiğini duyar gibi olursun.. Bütün köy donmuştur adeta.. Herkes büyülenmiş gibi izler seni Hangi eve gidilecek diye ıstıraplı bir merak sarar ortalığı.. Şehidin evine doğru yaklaşmaya başladığında, bahçedeki ihtiyarın büyülenmiş gibi sana baktığını, bacaklarının titrediğini, Elindeki bastondan güç alarak zar zor ayakta durmaya çalıştığını görürsün. Ayakların geri geri gider. Pencerelerde bir hareket başlar ve kapının önüne telaşla bir anne çıkar, bir sana, bir arkanda yere bakan Mehmetçiklere, bir de ambulansa bakar. Sonra atar kendini yere.Oğlu daha toprak altına girmeden o ana düşer toprağa.. Öyle bir vurur ki yere, Zelzele oluyor sanırsın.. Konu komşu yığılır, Bin feryat bin figana karışır, Dersin ki kıyamet budur… Kimi ana önce sana doğru koşar, ellerine sarılır, son bir umutla yüzüne bakar, “Yaralı değil mi komutan?” der; Başını öne eğer, hiçbir şey diyemezsin. Dizlerinin bağı çözülür, çökersin anayla birlikte yere, o ağlar sen ağlarsın.. Hemşire elinin titremesinden, gözünün yaşını silmekten sakinleştirici iğneyi yapamaz bile..Baba.. Fidan gibi evlatlarını vatana feda eden o babalar.. Sicim gibi gözyaşları dökülürken gözünden, acıya garkolmuş bir gururla, “Vatan sağ olsun, vatan sağ olsun şehit babasıyım ben” dediğini duyarsın Kimi içine akıtır gözyaşlarını, kimi de donar kalır.. Kimi günlerce konuşamaz, Kimi dua eder, kimi beddua.. Kimi kendi saçlarını, kimi saçlarımızı yolar, ne şapka kalır başınızda ne rütbe omuzlarınızda, söker atar.. Asıl büyük kıyamet bir iki gün sonra kopar. Gerçekle yüzleşme günüdür.. Bu sefer cenazeyle birlikte varırsın köye Tören mören hak getire.. Köylü alır şehidini omuzlarına, yer yerinden oynar, ne protokol kalır ne düzen.. Kimi “Evladımı en son haliyle hatırlamak istiyorum” der, görmek istemez naaşını… Kimi de illede “Göreceğim” der, Gösteremezsin ki; Ya yüzü yoktur ya bacağı.. Yanımızdaki bi üsteğmen yada yüzbaşı elinde daha önce de okuduğu, sadece isim hanesi değiştirilmiş standart metni okur, “Kanı yerde kalmayacak” diyerek, bitirir konuşmayı.. Tabuta sarılı analar, babalar, bacılar, gardaşlar duymaz bile bunu, duysa da inanmaz. Sonuç olarak; Orada bir mezar, bir bayrak, bir ana, bir de baba kalır..
Kendi kendime mirildandiklarimdir. Sekuler olmak için İslam karşıtı olmanıza gerek yoktur. Her hangi bir din karşıtı olmanız yeterlidir. Bunun için ne kadar hristiyan inanışı ve ve adeti uygulamafi var ise bur diziye kızıl kızıl gonca misali dizip bunlar sanki İslami yaşam ve inanciymis gibi gösterip sekulerlerin olduğu karelere de Atatürk resmi koyup oldu da bitti maşallah nur topu gibi sekuler gençlerimiz oldu diyebilecegini mi saniyor birileri? hele o Atatürk resminden yüksek ahlak devşirmek göle maya calmaya benzer ki hiç olmamıştır. Bu ülkede eşini dovenler Atatürk suvetwri giyip Atatürk posterleri önünde poz vermişlerdir. Ve yine gencecik evlatlarımızın canına kıyan PKK'nın uzantilariyla pazarlıklar o Atatürk ün çerçeveli resimlerinin asılı olduğu şık bürolarında ofislerinde yapılmıştır. Kıymetli Atatürk umuz bu kirli pazarliklari mavi gözleriyle görüp esefle karşılamıştır hiç şüphesiz.
Kendi kendime mirildandiklarimdir. Sekuler olmak için İslam karşıtı olmanıza gerek yoktur. Her hangi bir din karşıtı olmanız yeterlidir. Bunun için ne kadar hristiyan inanışı ve ve adeti uygulamafi var ise bur diziye kızıl kızıl gonca misali dizip bunlar sanki İslami yaşam ve inanciymis gibi gösterip sekulerlerin olduğu karelere de Atatürk resmi koyup oldu da bitti maşallah nur topu gibi sekuler gençlerimiz oldu diyebilecegini mi saniyor birileri? hele o Atatürk resminden yüksek ahlak devşirmek göle maya calmaya benzer ki hiç olmamıştır. Bu ülkede eşini dovenler Atatürk suvetwri giyip Atatürk posterleri önünde poz vermişlerdir. Ve yine gencecik evlatlarımızın canına kıyan PKK'nın uzantilariyla pazarlıklar o Atatürk ün çerçeveli resimlerinin asılı olduğu şık bürolarında ofislerinde yapılmıştır. Kıymetli Atatürk umuz bu kirli pazarliklari mavi gözleriyle görüp esefle karşılamıştır hiç şüphesiz.
Kendi kendime mirildandiklarimdir. Sekuler olmak için İslam karşıtı olmanıza gerek yoktur. Her hangi bir din karşıtı olmanız yeterlidir. Bunun için ne kadar hristiyan inanışı ve ve adeti uygulamafi var ise bur diziye kızıl kızıl gonca misali dizip bunlar sanki İslami yaşam ve inanciymis gibi gösterip sekulerlerin olduğu karelere de Atatürk resmi koyup oldu da bitti maşallah nur topu gibi sekuler gençlerimiz oldu diyebilecegini mi saniyor birileri? hele o Atatürk resminden yüksek ahlak devşirmek göle maya calmaya benzer ki hiç olmamıştır. Bu ülkede eşini dovenler Atatürk suvetwri giyip Atatürk posterleri önünde poz vermişlerdir. Ve yine gencecik evlatlarımızın canına kıyan PKK'nın uzantilariyla pazarlıklar o Atatürk ün çerçeveli resimlerinin asılı olduğu şık bürolarında ofislerinde yapılmıştır. Kıymetli Atatürk umuz bu kirli pazarliklari mavi gözleriyle görüp esefle karşılamıştır hiç şüphesiz.
Kendi kendime mirildandiklarimdir. Sekuler olmak için İslam karşıtı olmanıza gerek yoktur. Her hangi bir din karşıtı olmanız yeterlidir. Bunun için ne kadar hristiyan inanışı ve ve adeti uygulamafi var ise bur diziye kızıl kızıl gonca misali dizip bunlar sanki İslami yaşam ve inanciymis gibi gösterip sekulerlerin olduğu karelere de Atatürk resmi koyup oldu da bitti maşallah nur topu gibi sekuler gençlerimiz oldu diyebilecegini mi saniyor birileri? hele o Atatürk resminden yüksek ahlak devşirmek göle maya calmaya benzer ki hiç olmamıştır. Bu ülkede eşini dovenler Atatürk suvetwri giyip Atatürk posterleri önünde poz vermişlerdir. Ve yine gencecik evlatlarımızın canına kıyan PKK'nın uzantilariyla pazarlıklar o Atatürk ün çerçeveli resimlerinin asılı olduğu şık bürolarında ofislerinde yapılmıştır. Kıymetli Atatürk umuz bu kirli pazarliklari mavi gözleriyle görüp esefle karşılamıştır hiç şüphesiz.
İNSANOĞLUNUN İLK ÇAĞLARDAN BERİ PARADİGMALAR ARAYIŞI VE PARADİGMALAR EKSENİNDE PSİKOLOJİK DUYGULARIN YONTUMU
Hz. Ademden ve Hz. Havvâdan beri Hz. Ademe öğretilen eşyanın isimleriyle insanoğlunun anlamlandırmalarındaki Manâ kökekenleri aslen sosyolojik bakımdan din esaslıdır. Manevi boyutta insanın toplumdaki aidiyetine nazaran dünya görüşüne anlam kazandıran toplumları ferdiyetleri çeşitli görüşler etrafında bir arada tutabilen morallendiren ve şekillendiren kutsiyeti ortaya koyan paradigmalardır. Kim hangi paradigmalar ekseninde değerlendirmelerini yapıyorsa dünyevi ve uhrevi görüşünü ona göre şekillendiriyordur.
Sekuler açıdan teknik esâsındaki sosyolojik paradigmalar ise, Bilim, Bilimi dallandıran, Sanat ve Zenâat gibi olgularla toplumu ve ferdiyetlerini bir arada tutabilen geliştiren, paradigmalar ortaya sürebilen mefhumlardır. Buna teoloji(ilahiyatda) dahildir.
İster gelişken ister gelişken olmayan şekilde her insanda kendini gösteren siyasal olguyu psikolojik etken olarak ele alırsak, nitekim insanın siyasal olgusuda çeşitli duygularla bağlantılı işlevi mantıksal duygu biçimidir. Çünkü her insanın tabiatında ve fıtratında politize ve siyasallaştırma yatar. İnsanın tabiatındaki ve fıtratındaki gerçekleşen politize ve siyasallaştırma neticede içsel bakımdan yorum kabiliyetini, dışsal bakımdan ise ideolojik görüşün ekseriyetidir. Buna kıyasen ise salt politize ve siyasallaştırma gerçeklikte ticaret ticari kabiliyet olarak sonucunu gösterir. Insanın siyasalını çeşitli duygular neticesinde işlevi mantıksal duygu biçimi olarak ele alırsak buna yönelik eğitimi gerektiren mantıken insan zihninde yükseklerde bulunan olgulardır. Bu sebeptendirki insanın kendini tamamen siyasetten soyutlaması eğitimi vede çeşitli tecrübeleri gerektiren zor süreçlerden geçer. Bu bakımdan her insanın siyasalını gizleyip gizlememesi kendi bilgisi dahilinde olduğu kadar, herhangibi ideolojik görüşün ekseriyetinde olması ideolojik akımından kendisini alı koyamaz... Velhasıl bireysel açıdan, bu sebebiyetlerden ve ekseriyetlerden dolayı ne siyaseti dinden soyutlama nede dini siyasetten soyutlama neredeyse mümkün olmayan durumdur. Herhangibi salt soyutlama neticesinde, ya siyasi akımlar yada dini akımlar soyutlama oranı ve neticesine göre tez avantajlı duruma maruz kalırlar...
Yıllarca çocuklarımiza grimiy masallarindaki korkunç yaşlı kadini, kulkedisindeki sevimsiz üvey anne ve üvey kardeşleri, pamuk prensesteki kötü kalpli üvey anne ve kalpsiz yaşlı kadını, kırmızı başlıklı kızla menfaat düşkünü kurdu anlatıp durduk . Bu masallarda ne bir zeka pırıltısı vardı ne ince bir mizah ne de ahlaki üstünlük ve idealler. Kahramanlar doğuştan fakir ve cahil sonradan zenginliğe kavuşmuş avam takımı. Çalışmadan sadece güzel olduklari için prensin ilgisini çeken balodan baloya koşup rahat edecekleri bir hayata kavuşan sırma saçlı beyaz tenli dilberler. Peki bizim yerli dizileri niye hor görüp eleştiriyorum Sanki biz çocuklarımızı bu uyduruk masalimsi korku senatyolariyla buyutmemistik de Zeka piriltilari ve çok ince zeka kivilcimlari saçan Nasreddin hoca evliya çelebi Keloğlan dedekorkut hikayeleri ile büyütmüştür de şimdi o çocuk tiyatrosu diye izlettigimiz pespaye basmakalıp pamukprenses oyunlarıyla buyuttugumuz cocuklardan bol zengin kız fakir oğlan ya da tersi fakir kız zengin oğlan dizileri dış Inda kaliteli yapıtlar bekliyoruz. Aşkı memnunun bihterinin ikon olduğu bir ülkede replikalarinin bile on miilyonlar izlendiği aşkı memnu konağının müze yapıldığı bir ülkede yasamiyormus gibi sanatta gelecekten ümitli olmak nasıl bir saflıktir?
Diyorlar ki İsrail ürünlerini boykot edin .. İsrail’e hangi ürünlerin, hangi şirketler ve kimlerin gemileriyle gittiği konusu yayın yasağına takılsın …. Eldivenle sevilmezsiniz …
--------İslamiyet gücünü ve aslını Kuran'dan alır. Kuran Hz. Muhammed'e inen tek ve son kutsal Kitaptır. O, yüzden İslamiyet fasifize edilemez. Fasifize olan Kulların Dini yanlış icra etmeleridir. Camilere Siyaseti sokan Din değildir. Dini Siyasete alet eden Dinbazlardır. Sivas'ta 37 kişiyi tekbirlerle yakan Din değildir. Yalancı Fetbazların yetiştirdiği sapkınlardır. Sübyan Kızları kuma olarak evlen- diren Din yada Mezhep değildir. Kadına şiddeti marifet sayan ve birden fazla Kadınla evliliği sünnet arz eden Din-Mezhep değildir. Asitaneler de ve Tarikat dergâhlarında talimle yetişen o, çember sakallılar, şalvar cübbeliler. Eli Asalılar Püskül fesliler ve kara seslilerdir. 15-Temmuz da Biz onların Kı.....na tekmeyi vurduk. Soluklarını Düşman Toprakların da aldılar...VESSELAM.
şu noktada katılıyorum size din ve dindarlık tanımı üzerinden materyalist bakış açısıyla bakarsak olaya evet bir sayısız din ve o dinlerin literatüre girmiş sayısız mezhepledi vardır. hatta her dinin her bireyce farklı farklı yaşandığını var sayarsak yüzbinler hatta milyonlarca dinden bahsedebiliriz. ama benim meseleye yaklaşımım materyalist pozitif bilim cephesinden her şeyin sayısal veri olduğu bir cihetten olmadığını belirtirsem belki meramımı az da anlatma yönünde doğru girizgahı yakalamış olurum. efendim ben tek din islam derken bunu böbürlenme ve tüm diğer inanç ve dinleri yok sayma babında bu sözleri kullanmadım. semavi dinlere balım hepsi aynı yaratıcının farklı zamanlarda farklı kavimlere tebliğleri şeklindedir. zaman içerisinde deforme olup evrilip aslından kopup artık bırakınız yararlı olmayı zararlı bile olmaya başladıkta rabbimiz yeni bir elçiye yeni bir tebliğe ihtiyaç duymuştur. şu an bir israilli haham hamile bir filistinli kadına tecavüz etmeniz sizi cennette köşk sahibi yapacak demiştir ve bu yahudiliğin insanlığa yarardan geçtim zararı bile dokunmaktadır. yahudilik hristiyanlık deforme edildi diye islam gelmiştir zaten ve her hak batılı yıka yıka bir iddia olarak ortaya çıkmıştır. mesela hindistandayaygın bir dini inanışa göre daha dün diyebileceğimiz bir tarihe kadar kadınlar ölen eşleriyle diri diri yakılarak ortadan kaldırılırlardı. bu inanış insanlığa zararlıdır tehdittir. fakat islamda bu tür sapkınlıkların hiçbiri olmadığı gibi insanlığın hep yararı gözetilmiştir. anlatmak istediklerim budur. meramımı az da olsa anlatabilmişimdir.
Parasızlıktan çaresizlikten yapmayacağın bir işi yapmak zorunda kalıyorsun ve ölüyorsun varlığından habersiz olduğun bir sürü insan senin zorlu koşullara mecbur bırakılmış bedenini kutsamak için toplanıp birbirini provoke ediyor sana makam biçiyor yetmiyor kendine makam biçiyor falan filan ama tek bir gerçek var sadece ananın babanın canı yanıyor. herkes unutacak unutursak kanımız kurusun diyenlerin bile gün gelecek canı çekilip kanı kuruyacak artık ezber dolu sözler ve alışkanlıklar bu yaraları kapatmaya yetmiyor. Evladını kaybetmiş bir ananın bağrında gül bitmiyor.
Allah'ın sizden hesap sormayacağının garantisini kim verdi herkese hesap sorarken size torpil falan mı geçecek. Ona hesap soracak buna hesap soracak mahşerde o onun yakasına yapışacak bu bunun yakasına yapışacak sahi bu arada sizlere ne olacak bu güven nereden geliyor anlamadım gitti. Sıvasız bacasız Garibin gurebanın ölümünü kutsamanın sizi cennete falan götüreceğini düşünerek kendinize yeni henüz keşfedilmemiş kapılar açmak nasıl bir duygu acaba.
Bülent Ecevit bize söz bırakmamış.
İyisi mi birbirimizi yemeyi bırakalım da
Şehitlerimize birer Fatiha okuyalım şu akşam vakti.
şimdi herkes şehitlerimiz için onların hatırına
onların uğruna seve seve can verdiği devletimize laga lugayı bırakıp
pkkyı ve ona destek verenleri bir kere olsun kınasın
yaşasın türkiye cumhuriyeti
yaşasın mustafa kemal ATATÜRK
yaşasın türk milleti
ne mutlu türküm diyebilene
andolsun ki
bu vatanın evlatlarını şehit edenleri unutursak
onları şehit edenleri eş başkan ittifak ortağı tutanları
onlara selam gönderenleri unutur ve unutturursak bize de lanet olsun
şehitlerimizi rahmetle anıyoruz.
bu vatan, uğrunda kan döküle döküle vatan olmuştur.
her karışı şehit kanı ile sulanmıştır.
teröre teröre destek verene selam gönderene teröristlerle sandık sallayanlara
lanet olsun.
her bir yavrumuzu toprağa değil kalplerimize gömdük.
ve inşallah ben de şehit olarak ölürüm.
cumhur başkanım da benim başımda al bayrağa sarılı naaşımın başında kuran okur.
inşallah ben de adımı altın harflerle o makama yazdırırım.
Günaydın güzel haftalar olsun.
3 yanlış bir doğruyu götürüyordu önceleri. Sonra 3 yanlış daha fazla doğru götürmeye başladı büyüdükçe. Sonra birgün 1 yanlış bütün doğruları yerle bir etti... Sonra da anladım doğru aslında tekti. Bütün soruların tek bir doğrusu vardı ve ben bunu anladığımda bütün sınavlar bitmişti.
Suriyeli oldunuz, Afgan oldunuz, Filistinli oldunuz. Arabın her türlüsü oldunuz, Ermeni bile oldunuz. Ne yazık ki Türk olamadınız. Onların adını, şehitlerimizi bugün yine anamadınız Vatan ve bayrak düşmanları yine suskunsunuz. Hepinize lanet olsun.
12 şehidimizin ruhu şad olsun.
3 yanlış bir doğruyu götürmüyor gerçek hayatta
Bir komutan yazmış.
Siz oğlu şehit olan aileye
acı haberi vermeye gittiniz mi hiç?
Hayır mı? Dinleyin o halde;
Sabah daha mesaiye başlamadan yazılı bi emir düşer önünüze
Yukarı köyden Ahmet oğlu Mehmet şehit düşmüştür
Yarabbim dersin, dağa çıksam üç gün aç susuz kalsam da şu haberi vermesem..
Ama giyersin tören üniformanı,
birkaç Mehmetçikle birlikte, hastaneden gelen ambulansı
alırsın arkaya, düşersin yola.
Vatandaş da öğrenmiştir artık,
önde bir askeri araç,
arkada bir ambulans ile geliyorsa
bir eve ateşin düştüğünü.. Yaklaştığın her kasaba veya köyün buz kesildiğini hissedersin
İçinden geçip gittiğin her yer rahatlar..
Neyse varırsın köye.
Askerde evladı olan her haneden inceden bir sızının yükseldiğini,
“aman bizim eve doğru gelmesin” diye dua edildiğini duyar gibi olursun.. Bütün köy donmuştur adeta..
Herkes büyülenmiş gibi izler seni
Hangi eve gidilecek diye ıstıraplı bir merak sarar ortalığı..
Şehidin evine doğru yaklaşmaya başladığında, bahçedeki ihtiyarın büyülenmiş gibi sana baktığını, bacaklarının titrediğini,
Elindeki bastondan güç alarak zar zor ayakta durmaya çalıştığını görürsün.
Ayakların geri geri gider.
Pencerelerde bir hareket başlar ve kapının önüne telaşla bir anne çıkar,
bir sana, bir arkanda yere bakan Mehmetçiklere, bir de ambulansa bakar.
Sonra atar kendini yere.Oğlu daha toprak altına girmeden
o ana düşer toprağa..
Öyle bir vurur ki yere,
Zelzele oluyor sanırsın..
Konu komşu yığılır,
Bin feryat bin figana karışır,
Dersin ki kıyamet budur…
Kimi ana önce sana doğru koşar, ellerine sarılır,
son bir umutla yüzüne bakar,
“Yaralı değil mi komutan?” der;
Başını öne eğer, hiçbir şey diyemezsin.
Dizlerinin bağı çözülür, çökersin anayla birlikte yere, o ağlar sen ağlarsın..
Hemşire elinin titremesinden,
gözünün yaşını silmekten
sakinleştirici iğneyi yapamaz bile..Baba..
Fidan gibi evlatlarını vatana feda eden o babalar..
Sicim gibi gözyaşları dökülürken gözünden, acıya garkolmuş bir gururla, “Vatan sağ olsun, vatan sağ olsun
şehit babasıyım ben” dediğini duyarsın
Kimi içine akıtır gözyaşlarını,
kimi de donar kalır.. Kimi günlerce konuşamaz,
Kimi dua eder, kimi beddua..
Kimi kendi saçlarını,
kimi saçlarımızı yolar,
ne şapka kalır başınızda
ne rütbe omuzlarınızda, söker atar..
Asıl büyük kıyamet bir iki gün sonra kopar. Gerçekle yüzleşme günüdür..
Bu sefer cenazeyle birlikte varırsın köye
Tören mören hak getire..
Köylü alır şehidini omuzlarına,
yer yerinden oynar,
ne protokol kalır ne düzen..
Kimi “Evladımı en son haliyle hatırlamak istiyorum” der,
görmek istemez naaşını…
Kimi de illede “Göreceğim” der,
Gösteremezsin ki;
Ya yüzü yoktur ya bacağı..
Yanımızdaki bi üsteğmen yada yüzbaşı
elinde daha önce de okuduğu,
sadece isim hanesi değiştirilmiş standart metni okur,
“Kanı yerde kalmayacak” diyerek,
bitirir konuşmayı..
Tabuta sarılı analar, babalar, bacılar, gardaşlar duymaz bile bunu,
duysa da inanmaz.
Sonuç olarak; Orada bir mezar,
bir bayrak, bir ana, bir de baba kalır..
Bir yalan ugruna ne gunesler batiyor.
Allah hukumet erbabinin kullune sehitlik nasip etsin insallah. Amin
Dua var Allah var. Başlı başına huzur dolu mutlu bir konu.
Bazıları başlı başına bir yanlıştır. Tepeden tırnağa. Önemsiz insanları önemseyip muztusluğa düşmeyin.
Kendi kendime mirildandiklarimdir.
Sekuler olmak için İslam karşıtı olmanıza gerek yoktur.
Her hangi bir din karşıtı olmanız yeterlidir.
Bunun için ne kadar hristiyan inanışı ve ve adeti uygulamafi var ise bur diziye kızıl kızıl gonca misali dizip bunlar sanki İslami yaşam ve inanciymis gibi gösterip sekulerlerin olduğu karelere de Atatürk resmi koyup oldu da bitti maşallah nur topu gibi sekuler gençlerimiz oldu diyebilecegini mi saniyor birileri?
hele o Atatürk resminden yüksek ahlak devşirmek göle maya calmaya benzer ki hiç olmamıştır.
Bu ülkede eşini dovenler Atatürk suvetwri giyip Atatürk posterleri önünde poz vermişlerdir.
Ve yine gencecik evlatlarımızın canına kıyan PKK'nın uzantilariyla pazarlıklar o Atatürk ün çerçeveli resimlerinin asılı olduğu şık bürolarında ofislerinde yapılmıştır.
Kıymetli Atatürk umuz bu kirli pazarliklari mavi gözleriyle görüp esefle karşılamıştır hiç şüphesiz.
Kendi kendime mirildandiklarimdir.
Sekuler olmak için İslam karşıtı olmanıza gerek yoktur.
Her hangi bir din karşıtı olmanız yeterlidir.
Bunun için ne kadar hristiyan inanışı ve ve adeti uygulamafi var ise bur diziye kızıl kızıl gonca misali dizip bunlar sanki İslami yaşam ve inanciymis gibi gösterip sekulerlerin olduğu karelere de Atatürk resmi koyup oldu da bitti maşallah nur topu gibi sekuler gençlerimiz oldu diyebilecegini mi saniyor birileri?
hele o Atatürk resminden yüksek ahlak devşirmek göle maya calmaya benzer ki hiç olmamıştır.
Bu ülkede eşini dovenler Atatürk suvetwri giyip Atatürk posterleri önünde poz vermişlerdir.
Ve yine gencecik evlatlarımızın canına kıyan PKK'nın uzantilariyla pazarlıklar o Atatürk ün çerçeveli resimlerinin asılı olduğu şık bürolarında ofislerinde yapılmıştır.
Kıymetli Atatürk umuz bu kirli pazarliklari mavi gözleriyle görüp esefle karşılamıştır hiç şüphesiz.
Kendi kendime mirildandiklarimdir.
Sekuler olmak için İslam karşıtı olmanıza gerek yoktur.
Her hangi bir din karşıtı olmanız yeterlidir.
Bunun için ne kadar hristiyan inanışı ve ve adeti uygulamafi var ise bur diziye kızıl kızıl gonca misali dizip bunlar sanki İslami yaşam ve inanciymis gibi gösterip sekulerlerin olduğu karelere de Atatürk resmi koyup oldu da bitti maşallah nur topu gibi sekuler gençlerimiz oldu diyebilecegini mi saniyor birileri?
hele o Atatürk resminden yüksek ahlak devşirmek göle maya calmaya benzer ki hiç olmamıştır.
Bu ülkede eşini dovenler Atatürk suvetwri giyip Atatürk posterleri önünde poz vermişlerdir.
Ve yine gencecik evlatlarımızın canına kıyan PKK'nın uzantilariyla pazarlıklar o Atatürk ün çerçeveli resimlerinin asılı olduğu şık bürolarında ofislerinde yapılmıştır.
Kıymetli Atatürk umuz bu kirli pazarliklari mavi gözleriyle görüp esefle karşılamıştır hiç şüphesiz.
Kendi kendime mirildandiklarimdir.
Sekuler olmak için İslam karşıtı olmanıza gerek yoktur.
Her hangi bir din karşıtı olmanız yeterlidir.
Bunun için ne kadar hristiyan inanışı ve ve adeti uygulamafi var ise bur diziye kızıl kızıl gonca misali dizip bunlar sanki İslami yaşam ve inanciymis gibi gösterip sekulerlerin olduğu karelere de Atatürk resmi koyup oldu da bitti maşallah nur topu gibi sekuler gençlerimiz oldu diyebilecegini mi saniyor birileri?
hele o Atatürk resminden yüksek ahlak devşirmek göle maya calmaya benzer ki hiç olmamıştır.
Bu ülkede eşini dovenler Atatürk suvetwri giyip Atatürk posterleri önünde poz vermişlerdir.
Ve yine gencecik evlatlarımızın canına kıyan PKK'nın uzantilariyla pazarlıklar o Atatürk ün çerçeveli resimlerinin asılı olduğu şık bürolarında ofislerinde yapılmıştır.
Kıymetli Atatürk umuz bu kirli pazarliklari mavi gözleriyle görüp esefle karşılamıştır hiç şüphesiz.
İNSANOĞLUNUN İLK ÇAĞLARDAN BERİ PARADİGMALAR ARAYIŞI VE PARADİGMALAR EKSENİNDE PSİKOLOJİK DUYGULARIN YONTUMU
Hz. Ademden ve Hz. Havvâdan beri Hz. Ademe öğretilen eşyanın isimleriyle insanoğlunun anlamlandırmalarındaki Manâ kökekenleri aslen sosyolojik bakımdan din esaslıdır. Manevi boyutta insanın toplumdaki aidiyetine nazaran dünya görüşüne anlam kazandıran toplumları ferdiyetleri çeşitli görüşler etrafında bir arada tutabilen morallendiren ve şekillendiren kutsiyeti ortaya koyan paradigmalardır. Kim hangi paradigmalar ekseninde değerlendirmelerini yapıyorsa dünyevi ve uhrevi görüşünü ona göre şekillendiriyordur.
Sekuler açıdan teknik esâsındaki sosyolojik paradigmalar ise, Bilim, Bilimi dallandıran, Sanat ve Zenâat gibi olgularla toplumu ve ferdiyetlerini bir arada tutabilen geliştiren, paradigmalar ortaya sürebilen mefhumlardır. Buna teoloji(ilahiyatda) dahildir.
İster gelişken ister gelişken olmayan şekilde her insanda kendini gösteren siyasal olguyu psikolojik etken olarak ele alırsak, nitekim insanın siyasal olgusuda çeşitli duygularla bağlantılı işlevi mantıksal duygu biçimidir.
Çünkü her insanın tabiatında ve fıtratında politize ve siyasallaştırma yatar.
İnsanın tabiatındaki ve fıtratındaki gerçekleşen politize ve siyasallaştırma neticede içsel bakımdan yorum kabiliyetini, dışsal bakımdan ise ideolojik görüşün ekseriyetidir.
Buna kıyasen ise salt politize ve siyasallaştırma gerçeklikte ticaret ticari kabiliyet olarak sonucunu gösterir. Insanın siyasalını çeşitli duygular neticesinde işlevi mantıksal duygu biçimi olarak ele alırsak buna yönelik eğitimi gerektiren mantıken insan zihninde yükseklerde bulunan olgulardır.
Bu sebeptendirki insanın kendini tamamen siyasetten soyutlaması eğitimi vede çeşitli tecrübeleri gerektiren zor süreçlerden geçer. Bu bakımdan her insanın siyasalını gizleyip gizlememesi kendi bilgisi dahilinde olduğu kadar, herhangibi ideolojik görüşün ekseriyetinde olması ideolojik akımından kendisini alı koyamaz...
Velhasıl bireysel açıdan, bu sebebiyetlerden ve ekseriyetlerden dolayı ne siyaseti dinden soyutlama nede dini siyasetten soyutlama neredeyse mümkün olmayan durumdur. Herhangibi salt soyutlama neticesinde, ya siyasi akımlar yada dini akımlar soyutlama oranı ve neticesine göre tez avantajlı duruma maruz kalırlar...
Yazmayacağım demiştim yine dürttünüz. Vesselam.
İnsan Dünya Para Anlam Gerçek
Savaşta kılıç ve kalkan sureti suretsizlikle yani düşmana üstün olmayla sona erer.
Medrese medreseye gidip gelme medresenin türlü, türlü suretleri insan bilgi sahibi olunca dürülür gider.
Bu suretler suretsizliğin kuluyken nasıl oluyor da o nimet sahibine yok diyorlar?
Bu suretler suretsizlikten vücut bulmuştur. Peki kendilerine bu varlığı verene şu aykırı gidiş onu şu inkar ediş nedir ki?
Ha.. suretin inkarı da ondan olur ondan zuhur eder. Bu iş de onun bir aksidir zaten.
Her yurdun duvar tavan ve sair suretlerini mimarın düşüncesinin gölgesi bil.
Düşünce zamanında taş, tahta ve kerpiç meydanda değildir ama bu, böyledir.
Dilediği gibi iş yapan suretsizliktir. Suret, onun elinde bir alete benzer.
Bazı, bazı o suretsiz varlık, yokluk gizliliğinden kerem eder, suretlere yüz gösterir.
Her suret ondan yardım görür. Bu suretle onun yüceliğinden güzelliğinden kudretinden var olur.
Derken yine suretsiz varlık, yüzünü gizler. Suretler ihtiyaçlarından renk ve koku aleminde dilenciliğe başlarlar.
Bu suret başka bir suretten yücelik dilerse bu, yol azıtmanın, sapıklığın ta kendisidir.
A cevhersiz şu halde neden ihtiyacını başka bir ihtiyaç sahibine arz edersin.
Mademki suretler kuldur, Allah'a(tanrıya) suret deme. Onu suret sanma, onu bir şeye benzetmeye kalkışma.
Yalvar yakar kendini yok etmeye savaş. Çünkü düşünceden suretlerden başka bir şey meydana gelmez.
Başka bir suretle gelişmiyor, semirmiyorsan sende, sen yokken doğan suret elbette daha iyidir.
Bir şehre gider, o şehrin suretine ulaşırsın. A yolcu, seni oraya çeken suretsizliktir.
Mana bakımından, hatta mekansızlık alemine kadar da gidersin. Çünkü zevk ve hoşluk, mekan ve zaman aleminden gayrı bir alemdir.
Bir sevgilinin suretine gidersin, onunla eş olmaya, arkadaşlık etmeye can atarsın.
Maksattan gafilsin ama mana bakımından suretsizliğe gittin yine.
Şu halde hakikatte herkesin taptığı Hak’tır. Çünkü yollara gidenler zevk için giderler suretsizliğe doğru yürürler.
Ama bazıları yüzlerini kuyruğa tutmuşlardır. Baş, asıldır ama başı kaybetmişlerdir onlar.
Baş, bu sapıklar tarafından kaybedilmiştir. Fakat baş, kuyruk yolundan başlık eder.
O, baştan imdat görür, bu kuyruktan. Bir tayfa vardır ki onlar başı da kaybetmişlerdir, kuyruğu da.
Hepsi ve her şey kayboldu mu hepsini ve her şeyi bulurlar. Her varlığı her sureti yok etmeye yolundan, külle koşup ulaşırlar.
Sinan Bey ilginç bir hikaye gerçekten
Yıllarca çocuklarımiza grimiy masallarindaki korkunç yaşlı kadini, kulkedisindeki sevimsiz üvey anne ve üvey kardeşleri, pamuk prensesteki kötü kalpli üvey anne ve kalpsiz yaşlı kadını, kırmızı başlıklı kızla menfaat düşkünü kurdu anlatıp durduk . Bu masallarda ne bir zeka pırıltısı vardı ne ince bir mizah ne de ahlaki üstünlük ve idealler.
Kahramanlar doğuştan fakir ve cahil sonradan zenginliğe kavuşmuş avam takımı.
Çalışmadan sadece güzel olduklari için prensin ilgisini çeken balodan baloya koşup rahat edecekleri bir hayata kavuşan sırma saçlı beyaz tenli dilberler.
Peki bizim yerli dizileri niye hor görüp eleştiriyorum
Sanki biz çocuklarımızı bu uyduruk masalimsi korku senatyolariyla buyutmemistik de
Zeka piriltilari ve çok ince zeka kivilcimlari saçan Nasreddin hoca evliya çelebi Keloğlan dedekorkut hikayeleri ile büyütmüştür de şimdi o çocuk tiyatrosu diye izlettigimiz pespaye basmakalıp pamukprenses oyunlarıyla buyuttugumuz cocuklardan bol zengin kız fakir oğlan ya da tersi fakir kız zengin oğlan dizileri dış
Inda kaliteli yapıtlar bekliyoruz.
Aşkı memnunun bihterinin ikon olduğu bir ülkede replikalarinin bile on miilyonlar izlendiği aşkı memnu konağının müze yapıldığı bir ülkede yasamiyormus gibi sanatta gelecekten ümitli olmak nasıl bir saflıktir?
Sayın vezir Vezir pehlevan yazınızın altına imzami attım.
Atılmayacak gibi değil ki
Misal,
Halil Konakçı niye var?
Onun yerine daha çok filamingo olsa Dünya ne güzel olurdu!
Bazen diyorum ki,
Allah sizin gibilerin ömründen alsın da pandalara versin.
Diyorlar ki İsrail ürünlerini boykot edin ..
İsrail’e hangi ürünlerin, hangi şirketler ve kimlerin gemileriyle gittiği konusu yayın yasağına takılsın ….
Eldivenle sevilmezsiniz …
***Ehilsiz Kaptan Dalgasız Umman da Gemiyi batırır***
--------İslamiyet gücünü ve aslını Kuran'dan alır. Kuran Hz. Muhammed'e inen
tek ve son kutsal Kitaptır. O, yüzden İslamiyet fasifize edilemez. Fasifize olan
Kulların Dini yanlış icra etmeleridir. Camilere Siyaseti sokan Din değildir. Dini
Siyasete alet eden Dinbazlardır. Sivas'ta 37 kişiyi tekbirlerle yakan Din değildir.
Yalancı Fetbazların yetiştirdiği sapkınlardır. Sübyan Kızları kuma olarak evlen-
diren Din yada Mezhep değildir. Kadına şiddeti marifet sayan ve birden fazla
Kadınla evliliği sünnet arz eden Din-Mezhep değildir. Asitaneler de ve Tarikat
dergâhlarında talimle yetişen o, çember sakallılar, şalvar cübbeliler. Eli Asalılar
Püskül fesliler ve kara seslilerdir. 15-Temmuz da Biz onların Kı.....na tekmeyi
vurduk. Soluklarını Düşman Toprakların da aldılar...VESSELAM.
şu noktada katılıyorum size din ve dindarlık tanımı üzerinden materyalist bakış açısıyla bakarsak olaya evet bir sayısız din ve o dinlerin literatüre girmiş sayısız mezhepledi vardır.
hatta her dinin her bireyce farklı farklı yaşandığını var sayarsak yüzbinler hatta milyonlarca dinden bahsedebiliriz.
ama benim meseleye yaklaşımım materyalist pozitif bilim cephesinden her şeyin sayısal veri olduğu bir cihetten olmadığını belirtirsem belki meramımı az da anlatma yönünde doğru girizgahı yakalamış olurum.
efendim ben tek din islam derken bunu böbürlenme ve tüm diğer inanç ve dinleri yok sayma babında bu sözleri kullanmadım.
semavi dinlere balım hepsi aynı yaratıcının farklı zamanlarda farklı kavimlere tebliğleri şeklindedir. zaman içerisinde deforme olup evrilip aslından kopup artık bırakınız yararlı olmayı zararlı bile olmaya başladıkta rabbimiz yeni bir elçiye yeni bir tebliğe ihtiyaç duymuştur.
şu an bir israilli haham hamile bir filistinli kadına tecavüz etmeniz sizi cennette köşk sahibi yapacak demiştir ve bu yahudiliğin insanlığa yarardan geçtim zararı bile dokunmaktadır.
yahudilik hristiyanlık deforme edildi diye islam gelmiştir zaten ve her hak batılı yıka yıka bir iddia olarak ortaya çıkmıştır.
mesela hindistandayaygın bir dini inanışa göre daha dün diyebileceğimiz bir tarihe kadar kadınlar ölen eşleriyle diri diri yakılarak ortadan kaldırılırlardı.
bu inanış insanlığa zararlıdır tehdittir. fakat islamda bu tür sapkınlıkların hiçbiri olmadığı gibi insanlığın hep yararı gözetilmiştir.
anlatmak istediklerim budur.
meramımı az da olsa anlatabilmişimdir.