Babamın derinden iç çekişi kadar hüzünlü bir akşamın gölgesindeyim şimdi. Koyup başıma dizlerine annemin Okşasın istiyorum saçlarımı… Belki diyorum belki parmak uçlarından dökülür acılarım…
Kovulmuş bir şiirim, hiçbir kitaba sığamadım Satır aralarındayım, bir görsen beni. Ruhumu hiçbir kalıba sığdıramadım İçindeki şiirde mısra mısra gör, sen beni...
Kanatları yorgun düşmüş Ve tünemişken bir kestane ağacının dalına Çocuklarca taşlanmış kuş hüznü var içimde Her çocuk masum değil bu çağda, bu coğrafyada … Çocukların bile acımasızlığı kaldı bana …
Cürmüme ve cirmime bakıp da Beni azaba düçar etme... Güle, gülmek yakışır. Güneş gibi, Toprak gibi, Su gibi, Bir anne gibi... Sen, Bütün sırların Ve bilgeliklerin ötesinden Uzat elini...
Yıllar var ki Rüzgarın önüne kattığı bir kuru yaprak gibi iradem ellerine teslim... Sensizlik diyarında yiv kıra kıra İçin için yanıyorum...
Kaçamadım senden, ölümüm senken!
Kaçamadım senden, ölümüm senken..!
karmançorman.........
Umduğunu bulma umudu
Ve
Bir çocuk sevinciyle
“Bu sefer tamam” diyerek
Çok denedim…
Çok geldim, çok gittim…
Her seferinde ellerimi boş çeviren,
Sen nasılsın?
Her gelişimde hayallerim inkisar…
Her kopuşum, ıztırar…
Semtime hiç uğramayan
Sen nasılsın?
Kuşlar gibi cıvıldadın yine düşüncelerimde
Bir ceylan gibi sektin…
Çiçeğim,
Ben zaten senin
Şımarmalarını sevdim…
Sular, seller sen nasılsın?
Kendimi senin yerine koydum, ben yoktum…
Yokta duygu muygu olur mu,
Sen nasılsın?
Empatinin kitabını yazdım da yüzüne bakmadın…
Sen olduğum,
Sen nasılsın?
Birazcık kâm, bolca gam…
Sen nasılsın?
Ben, bir nev-i şahsına münkesirim...
Sen, nasılsın?
Yok o kadar da değil
Ara sıra tebessüm ediyorum işte...
Sessizliğinin gürültüsü, sağır etmeseydi kulaklarımı, başka sesleri duyabilirdim belki..
Kör bir kuş gibi uçuyoRuhum....
Uçmaktan korkan, kanadı kırık kuş,
Sen nasılsın?
Deniz, kum, güneş nasıl olayım:))
Düşün ki,
Bir ayı, bir tavuğa saldırmış
Hırpalanmış tavuk da bi şekilde çitlerden atlamayı başarmış...
Her taraf tüy...
Sen nasılsın?
Güzel çağrışımlar yapan kelimelerle başlayıp olumsuz biten cümleler gibi...
Fevkalade kötüyüm...
Muazzam yıkığım...
Harikulade bitiğim...
Sen nasılsın?
Babamın derinden iç çekişi kadar hüzünlü
bir akşamın gölgesindeyim şimdi.
Koyup başıma dizlerine annemin
Okşasın istiyorum saçlarımı…
Belki diyorum belki parmak uçlarından dökülür acılarım…
Kırdıkça kırıldığım
Acıttıkça acıdığım…
Sen Nasılsın ?
Kovulmuş bir şiirim, hiçbir kitaba sığamadım
Satır aralarındayım, bir görsen beni.
Ruhumu hiçbir kalıba sığdıramadım
İçindeki şiirde mısra mısra gör, sen beni...
Türkü olup da notalara varamayan
Sen nasılsın?
Ben eski ben değilim
Sen nasılsın ?
Patlıcanın karnını yarıp, sonra doldurunca, bütün sinirlerim alınmış gibi oldu.
Aklımda kimler vardı kimler, karnını yararken patlıcanın...
Kabak tadı verenler, siz nasılsınız?
Uzaklardayım
Hayallerdeyim
Rüyalardayım
Suskunum...
Ben sana küserim, sözcükler bana küser.
Sen selamı kesersin, sessizlik kalbimi çizer..
Sessizlikte, sensizliği dinliyoRuhum...
Ben susunca konuşan, sen nasılsın?
Ve şimdi uzakta
Çok uzakta ışıklarına hasretle baktığım
Gecekondu penceresiyim .
Sen
O şehrin en ışıklı penceresi
Sen nasılsın …?
Şöyle mi gülünüyordu :)%+&(^'%&/(=
Yoksa böyle mi ?%+&/()!'^+%/
Gülmeyi unutturan,
Sen nasılsın?
Eskiyorum...
Eskitiyorum...
Eskittikçe, eksiliyorum...
Naftalin kokulu yalnızlığım,
Sen nasılsın?
Şu dikdörtgen güneşle içime dolan umut, birikmiş tüm hasretlerle yüreğimin kenarına iliştirdiğim o sıcak gülüş... IsınıyoRuhum...
Karanlığın içindeki aydınlık gibiyim...
Sen nasılsın?
Güzel insanlar biriktirin..
"Nasılsın?" yerine
"Yüreğin iyi mi?" diye sorsunlar..."
Cahit Zarifoğlu
Binbir seçenek arasında, en olmazı seçip, bütünlemeye kalmış öğrenci gibiyim.
Cevapsız sorum, sen nasılsın?
Kanatları yorgun düşmüş
Ve tünemişken bir kestane ağacının dalına
Çocuklarca taşlanmış kuş hüznü var içimde
Her çocuk masum değil bu çağda, bu coğrafyada …
Çocukların bile acımasızlığı kaldı bana …
Sen nasılsın ?
gamzedeyim deva bulmam...
Cürmüme ve cirmime bakıp da
Beni azaba düçar etme...
Güle, gülmek yakışır.
Güneş gibi,
Toprak gibi,
Su gibi,
Bir anne gibi...
Sen,
Bütün sırların
Ve bilgeliklerin ötesinden
Uzat elini...
Yıllar var ki
Rüzgarın önüne kattığı bir kuru yaprak gibi iradem ellerine teslim...
Sensizlik diyarında yiv kıra kıra
İçin için yanıyorum...
"Tamam" dediğim, sen nasılsın?