Kültür Sanat Edebiyat Şiir

Godot'yu Beklerken sizce ne demek, Godot'yu Beklerken size neyi çağrıştırıyor?

Godot'yu Beklerken terimi Ultimate tarafından tarihinde eklendi

  • Kapı Duvar
    Kapı Duvar

    Ruh, emel ve karakter kazandırmadan bir toplumu ayağa kaldırabilmeniz mümkün değildir. (Mustafa Kemal Atatürk- Zabit ve kumandan ile hasbihal)

  • Kapı Duvar
    Kapı Duvar

    Atatürk dil konulu 252 adet kitap okumuştur. O, dil mevzuuna büyük önem veriyordu çünkü dilin iyi kullanımı, iletişimin güçlü ve sağlıklı olması, aynı dili konuşanların o dil ile ilgili düşünce geliştirirken yeni kavramları da meydana getirmeleri, dili derinleştirmeleri üzerinden yeni fikirler üretmeleri demekti. Dil aynı zamanda toplumsal bütünleşmenin en önemli unsurlarındandı.

  • Kapı Duvar
    Kapı Duvar

    Albert Banduranın meşhur öğrenilmiş çaresizlik kavramı önemlidir. Bireyler, içlerinde bulundukları durumu değiştiremeyeceklerine inandıklarında pasif ve çaresiz hale gelirler. Bu durum bireylerin etik seçimlerini ve sosyal etkileşimlerini derinden etkiler.

  • Kapı Duvar
    Kapı Duvar

    Sistem sizi sadece kontrol etmez. Bir tür kontrol malzemesi olarak da kullanır. Yani siz sadece kontrol edilen değilsinizdir, aynı zamanda kontrol eden ve tahakkümün elini güçlendirensinizdir. (Michel Foucault)

  • Kapı Duvar
    Kapı Duvar

    Demokrasi size hak ettiğinizden daha iyi yönetilmeyeceğinizi garanti eden bir sistemdir. (George Bernard Shaw)

  • Kapı Duvar
    Kapı Duvar

    Ahlak kavramını daha geniş kapsamlı olarak ele almak lazımdır. Kamu malının korunması da ahlaklılığın gereğidir.

  • Kapı Duvar
    Kapı Duvar

    1940-1970 yılları arasında ABD'de lise düzeyindeki gençlerin eleştirel düşünme yetilerinin geliştirilmesi için hummalı çalışmalar yapılmıştı. Başını John Dewey'in çektiği psikologlar ve eğitim bilimcilerden oluşan devasa bir ekip uzun süre boyunca hem siyasi karar alma süreçlerine sağlıklı katılım hem de ekonomik istikrarın sağlanması için bireyde ne gibi özelliklerin geliştirilmesi gerektiği, nasıl akıl yürütmeleri gerektiği ile ilgili araştırmalar yapmışlardır.

  • Kapı Duvar
    Kapı Duvar

    Zamanımızın nüktesi, amaçlılığın intiharıdır. Bunu en gevrek anlatabilen kışı kendi gaddarlık hesapları da hayli kabarık olan bir kahkahacılar kolektifine kabul edilmekle ödüllendirilir. Böyle nükteleri düşünerek anlamaya çabalayan kişiyse, olayların dörtnala temposunun gerisine düşer çaresizce: En basit karikatürde bile tıpkı çizgi filmlerin sonu gibi çılgın bir hızla olup biliyordur her şey. Gerileyici iler-eme karşısında akıllılık da aptallığa dönüşür. Düşünceye kalan tek kavrayış, kavranmaz olan karşısında duyulan dehşettir. (Theodor Adorno-Minima Moralia)

  • Kapı Duvar
    Kapı Duvar

    Kendimizin eleştirel ontolojisi, kesinlikle bir teori, bir doktrin, hatta biriken kalıcı bir bilgi gövdesi olarak değil; bir tutum, bir ethos, olduğumuz şeyin eleştirisinin aynı anda hem bize dayatılan sınırların tarihsel analizi hem de bunların ötesine geçme olasılığına dair bir deney olduğu felsefi bir yaşam olarak düşünülmelidir.

  • Kapı Duvar
    Kapı Duvar

    Doğanın seslerine insanın iradesi eklenince müzik ortaya çıkar. İyi ki de çıkar.

  • Kapı Duvar
    Kapı Duvar

    Affetmek, gereksiz bir yükü taşımaya çalışmaktan vazgeçmektir.

  • Kapı Duvar
    Kapı Duvar

    Platon’a göre tam anlamıyla bilmek insan tabiatı için mümkün değildir. Gerekçelendirilmiş bir doğru inanca sahip olmak ve bunu zayıf inançlardan ayırmak ise mümkündür.

  • Kapı Duvar
    Kapı Duvar

    Kapitalizmin itici gücü karınca ile ağustos böceği hikayesidir.

  • Kapı Duvar
    Kapı Duvar

    Rene Descartes: Temiz bir zihinle, mantığımı kullanarak hakikati bulurum.
    John Locke: Ancak kazık yiye yiye bulursun hakikati.

  • Kapı Duvar
    Kapı Duvar

    İspanya’nın Barcelona kentinde binalar denize diktir. Yani denizden karaya ve iç kesimlere doğru uzun koridorlar oluşturulmuştur ki tüm şehir o deniz havasını solusun! Böyle bir aklı, böyle bir mimariyi, böyle bir empatiyi üçüncü dünya ülkelerinde görmek mümkün değildir.

  • Kapı Duvar
    Kapı Duvar

    Derin yoksulluk, kuşaktan kuşağa aktarılan yoksulluktur. Yoksulluğun kronikleşmesi, kaçınılmaz hale gelmesi durumudur.

  • Kapı Duvar
    Kapı Duvar

    Mesele yoksulluğu bitirmek değil önlemektir.

  • Kapı Duvar
    Kapı Duvar

    İç dünyasında ne tür çatışmalar olduğunu bilmeyenler, dış dünyalarını iyi bir şekilde kuramazlar.

  • Kapı Duvar
    Kapı Duvar

    Kendi kendinize politik bilinç aşılayamaz iseniz birileri size politik ideoloji aşılayıverir.

  • Kapı Duvar
    Kapı Duvar

    Benliğindeki onur ihtiyacı ekmek ihtiyacından daha fazla olanlar sistemleri çökertebilecek, insanlığa nefes aldırabilecek insanlardır.

  • Kapı Duvar
    Kapı Duvar

    En iyi yatağı satın alabilirsin ama uykuyu satın alamazsın diyenler bile, o en iyi yatağın kulu kölesi durumundadır. Gecelerini gündüzlerini o pahalı yataklar, kıyafetler ve otomobiller için harcayanlar ne gerçek bir uykuyu, ne gerçek bir yemeği, ne gerçek bir düşünceyi ne de gerçek bir buseyi umursarlar.

  • Kapı Duvar
    Kapı Duvar

    Sokrates’in amacı insanlara bilgi vermek, yeni bir şey öğretmek değil öncelikle neyi bilmedikleri konusunda bir farkındalık yaratmaktı.

  • Kapı Duvar
    Kapı Duvar

    Hayvan her an yaşamayı düşünür. İnsan ise sadece köşeye sıkıştığında!

  • Kapı Duvar
    Kapı Duvar

    Orwell'in 1984 romanında Emniyet müdürü O’Brien sorguda Winston’a şunları söyler: Biz sizi zor kullanarak kendimize benzetmeyeceğiz. Sizi değiştirmek için dayatmalar yapmayacağız. Size düşünme fırsatı vermeyeceğiz. Siz sabah işe gidip akşama kadar eşek gibi çalışacaksınız. Eve çok yorgun döneceksiniz. Okumaya, öğrenmeye, tazelenmeye, gelişmeye, serpilmeye zaman bulamayacaksınız. Bazen barlara, bazen de benzer eğlence yerlerine gideceksiniz. Orada dağıtacaksınız kafanızdaki dumanı. Ama asla gerçek sorunlarınızı çözmek için vakit bulamayacaksınız. Sonunda içinizi boşaltacağız. Boşalan içinize biz kendi istediklerimizi dolduracağız.

  • Kapı Duvar
    Kapı Duvar

    Kötülerin kaybetmediği bir ülke, çocuklarına ahlakı öğretemez. (Slavoj Zizek)

  • Kapı Duvar
    Kapı Duvar

    Raphaello gibi resim yapmak dört yılımı aldı. Bir çocuk gibi resim yapmaksa bütün ömrümü… (Pablo Picasso)

  • Kapı Duvar
    Kapı Duvar

    Sözler ve fikirler klişeye dönüştüğünde inananları artar. Bu klişe zaman geçtikçe daha da sabit, daha da mutlak hale gelir. Başlangıçta muğlak olan, sonradan mutlak oluverir. Aksi ispatlansa ya da safsata olduğu ortaya çıksa da sabit kalır o fikrin ardından gidenler. Bunun sebebi o fikrin getirdiği rahatlıktır. Sığ beyinler, rahatlamayı hakikatin o tükenmez yolculuğuna tercih ederler.

  • Kapı Duvar
    Kapı Duvar

    Cahil insan kendisi ile hemfikir olunduğunda sevinç naraları atan, fikirlerine karşı çıkıldığında akılsallığı çöpe atıp duygulara sarılandır.

  • Kapı Duvar
    Kapı Duvar

    Hayatın absürtlüğü ile baş etmenin tek yolu gevşemektir. (Samuel Beckett)

  • Kapı Duvar
    Kapı Duvar

    Gösteri kendini, hem bizzat toplum olarak, hem toplumun bir parçası olarak ve hem de bir
    birleştirme aracı olarak sunar. Gösteri, toplumun bir parçası olarak, özellikle, bütün bakış ve
    bilinçleri bir araya getiren sektördür. Bu sektör ayrı olduğundan, aldatılmış bakışın ve yanlış bilincin
    yeridir; ve gerçekleştirdiği birleşme genelleştirilmiş ayrılığın resmî dilinden başka bir şey değildir.

    (Guy Debord-Gösteri toplumu)