Kültür Sanat Edebiyat Şiir

Godot'yu Beklerken sizce ne demek, Godot'yu Beklerken size neyi çağrıştırıyor?

Godot'yu Beklerken terimi Ultimate tarafından tarihinde eklendi

  • Kapı Duvar
    Kapı Duvar

    Kısıtlılıktan kurtulan, tabuları yıkan, isyan eden kişinin kendi kendine, isteyerek ya da istemeyerek yeni kısıtlılıklar yaratması kaçınılmazdır. Sonsuz özgürlük ya da sonsuz iktidarsızlık yoktur çünkü kırılması gereken her kalıbın ardından yeni kalıpların yükseldiği görülür. İzleri silmek isteyenler gökten zembille inmezler. Hiçbir şeye el sürmeden öylece de çekip gidemezler. Kendi izlerini bırakınca yeni bir karanlık, yeni bir pranga ve yeni robotik zihinleri de peşlerinden sürüklerler.

  • Kapı Duvar
    Kapı Duvar

    Bilimsel araştırmaların giderek daha yüksek maliyetli olduğu açıktır. Bu yüzden bu konuda kamudan özel sektöre bir kayış vardır. Abd’de AR-GE çalışmalarının sadece beşte biri devlet tarafından karşılanmaktadır. Özel şirketler, büyük korporasyonlar belli ki bilimsel araştırmalarda gücü elinde bulundurmaktadır. Hal böyle olunca kamu yararı ya da kamu sağlığındansa şirket karlılığı ön plana çıkacaktır. Bakalım önümüzdeki yıllar neler getirecek!

  • Kapı Duvar
    Kapı Duvar

    İncilde ve diğer kitaplarda yazan o eski sefalet, asırlar geçmesine rağmen bugün de hala Londra’da sürmekteydi. Değişen hiçbir şey olmamıştı. Yatarken göğsünde sıçanlar geziniyordu kimilerinin. (Jack London-Demir ökçe)

  • Kapı Duvar
    Kapı Duvar

    İkna olmanız, sizi ikna edenin hakikati söylediği anlamına gelmez. Sofist zihniyeti, çevresindekileri kendi gibi düşünmeye iter. Hakikate götürmekle uğraşmaz. Sadece analitik düşünenler ulaşılması imkansız bir hakikate yaklaşma gayreti içindedir. Az gelişmiş topluluklar kolay ikna olan, manipüle edilen ve bir kez inanınca aklını tamamen devre dışı bırakan insanlardan oluşur.

  • Kapı Duvar
    Kapı Duvar

    Gerçeği bulmuyoruz ve asla da bulamayacağız. Yaptığımız her defasında yanlışları elemek ve gerçeğe bir adım daha yaklaşmaktır. Gerçeğin kucağına oturmak mümkün değildir ama sahtenin o iğrençliğinden adım adım uzaklaşmak mümkündür. Yeter ki hurafelere bel bağlamayalım.

  • Kapı Duvar
    Kapı Duvar

    Birilerini kimlik üzerinden tanımlamak zekanın durduğuna işarettir.

  • Kapı Duvar
    Kapı Duvar

    Kendi değerinin farkına varamayanlar, yarattıkları küçük katastrofinin de farkına varamazlar.

  • Kapı Duvar
    Kapı Duvar

    1995-İnternet gerçeğin yerini alabilir mi? paranoyası
    1999-Yaşadığımız gerçek mi? gerçek nedir ki? paranoyası
    2016-Gerçek sonrası ya da sürreal paranoyalar
    2021-Yeni normal paranoyası.
    Bakalım sıradaki paranoya ne ile alakalı olacaktır.

  • Kapı Duvar
    Kapı Duvar

    İnsan vesayet altındayken endişelidir. Özgürlüğüne kavuştuğundaysa hem başka mekanlara hem de başka endişelere doğru yol alır.

  • Kapı Duvar
    Kapı Duvar

    Frankenstein canavarı aşırı çirkinliği yüzünden insanlardan ilgi ve değer görmeyince, içindekileri onlara aktaramayınca tasarımcısına, yani Victor’a gider ve ondan kendisinin bir dişi versiyonunu yapmasını, ancak bu şekilde sakinleşeceğini söyler. bunun kendisi için bir kurtuluş olduğu konusunda Victor'u ikna eder. Viktor dişi bir canavar yapmak üzere kolları sıvadıktan sonra kafasında türlü tereddütler oluşur. Sonunda yapmakta olduğu canavarı parçalar. Öncelikle Viktor’da bir güvensizlik oluşmuştur. Bu yeni yaratığın da insanlardan onay alamama ihtimalinin felaketle, cinayetlerle sonuçlanmasından korkar. Ayrıca iki yaratığın elele verip beraber daha beter dehşet saçmasından da korkar. Üçüncüsü ise dişi canavarın, erkek canavarı aşırı çirkinliğinden ötürü beğenmeme ihtimalinin erkek canavarı çok daha tehlikeli yapmasından çekinir. Dördüncü ve en önemlisi ise bu iki yaratığın bir şekilde üremeyi başarıp insanlığın kökünü kurutacaklarını düşünmesidir. Sonunda ne mi olur? Yaratık bu olaya çok öfkelenir ve Victor’un kız arkadaşını öldürür.

  • Kapı Duvar
    Kapı Duvar

    Gerçekliği anlamak yetmez, bunu dönüştürmek de gerekir. Öncelikle bir amaç belirlemek, sonra bu amaca uygun bir bilinç geliştirmek, ve bunları gerçekleştirmek için de bir iradenin ortaya konması gereklidir. Bunlar olmadan gerçekliği dönüştüremezsiniz.

  • Kapı Duvar
    Kapı Duvar

    Akıl, neden sonuç ilişkisi kurduğundan her türlü oluşumu merak eder. Dolayısıyla kendisini, varlığı, tabiatı hep araştırmak ister. Net cevaplar ister çünkü akıl melekesi cevaba ulaşamadığı yerde belirsizlik denen sorunu yaşar. Belirsizlik stres sistemini aktive edince insan gerilmeye başlar. Anksiyete oluşur.

  • Kapı Duvar
    Kapı Duvar

    Postmodernizmin sonucudur değer diye bir şeyin kalmaması! Her şey eşdeğer hale gelmiş. Eylemler ve durumlar arasında değer farkı yoktur günümüzde. Bu bir çıkmazdır. Aslında a eyleminin değeri ile b eyleminin değerini bir tutmak pek mümkün olmasa gerek.

  • Kapı Duvar
    Kapı Duvar

    İnsanın acımasızlığı vahşi sözcüğüyle ifade edilir ama bu vahşi hayvanlara yapılan korkunç bir haksızlık ve hakarettir. Vahşi hayvan hiçbir zaman ustalık ve zevk almak bakımından bir insan kadar acımasız olamaz. (Fyodor Dostoyevski-Karamazov kardeşler)

  • Kapı Duvar
    Kapı Duvar

    Modernite sürekli bir harekettir. Kişi vizyonun güzelliği ve gerçekliğin çirkinliği arasında gidip gelen bir dünyaya atılmakla zaten harekete başlamıştır. (Zygmunt Bauman-Akışkan Modernite)

  • Kapı Duvar
    Kapı Duvar

    Hiçlik de varlık gibi gerçeğin dokusunun bir parçasıdır. (Jean Paul Sartre)

  • Kapı Duvar
    Kapı Duvar

    Sanat, hayat denen bu okulda teneffüse çıkmak gibidir. Büyük sanatçılar ise ders zilini duymayanlardır.

  • Kapı Duvar
    Kapı Duvar

    Hiçbir şey kesin değildir. Aynı zamanda bütün felsefi yaklaşımlar da insanların mizacından kaynaklanır. Yani insanlar bir şeyi doğru olduğu için değil karakterleri, psikolojileri ve yaklaşımları ona müsait olduğu için savunurlar. (William James- Pragmatizm:Bazı eski düşünme tarzları için yeni bir ad)

  • Kapı Duvar
    Kapı Duvar

    Kimin yüzde yüz haklı olduğunu bilmiyorum ama kendisi gibi düşünmeyenleri, kendisi ile aynı inançlara sahip olmayanları düşman ilan edenlerin yüzde yüz haksız olduğunu biliyorum.

  • Kapı Duvar
    Kapı Duvar

    Batıda ‘’Kritik’’ denilen kavramla ülkemizde ‘’eleştiri’’ kavramı aynı değildir. Türkçedeki eleştirinin mutlak bir doğruyu gerektirmesine ve baskıcı olmasına karşın kökü Yunanca olan ve oradan Fransızcaya geçen ‘’Kritik’’ sözcüğünün ‘’Bana göre’’ yi önce çıkardığını görürüz. Eleştiri denince bir zihinsel tahakküm kurma isteği ön plana çıkar. Oysa kritik denildiğinde daha esnek, tartışmayı daha ileri götüren, daha yararlı kılan bir durum söz konusudur. (Ömer Naci Soykan-Felsefe ve dil)

  • Kapı Duvar
    Kapı Duvar

    Deliler sanıldığı gibi şuursuzca yaşamazlar. Esasında kendi aralarında bir mantık, bir düzen tesis ederler. Davranışların onlara özgü olduğunu söyleyebiliriz. Bunu yapan tek tek deliler değil tımarhane ortamıdır. (Erving Goffman- Tımarhaneler)

  • Kapı Duvar
    Kapı Duvar

    Yalan söylememek kolaydır. Önemli olan baskı anında, eğilip bükülmeden, yalan söylemeden durabilmektir. (Franz Kafka)

  • Kapı Duvar
    Kapı Duvar

    Arzu eden değil arzu ettirilendir pek çokları bu devirde. İçinde bulunduğumuz yapı arzuları bile hormonlu hale getirdi. Aklınızın ucundan bile geçmeyecek bir eylemi gerçekleştirmenizi isteyenler, sizin öncelikle o eylemi arzulamanızı sağlarlar.

  • Kapı Duvar
    Kapı Duvar

    Gül tohumunu çorak toprağa ekerseniz o asla filizlenmeyecektir. İçindeki potansiyeli asla dışarı çıkaramayacaktır. İşte yeryüzünde bazı beldeler de gençler için çorak toprak moduna girmiş durumdadır. Uzun lafın kısası bir yerlerde birileri doğmadan ölüyor, yaşamadan geçip gidiyor..

  • Kapı Duvar
    Kapı Duvar

    Bir kötülüğü binlerce iyilikle örtemezsiniz. Tıpkı Zevklerin binlercesinin bir acıyı telafi edememesi gibi. (Arthur Schopenhauer)

  • Kapı Duvar
    Kapı Duvar

    Filozofun yalnızlığı, bilim insanlarıyla sanatçıların yalıtılmışlığı, tarihçilerle yargıçların tarafsızlığı, gazetecilerle televizyoncuların bağımsızlığı önemlidir. Bu onları siyasetle karşı karşıya getirir. Siyaset ortak kanılar ister. Yukarıdakiler toplumsallaşamaz.

  • Kapı Duvar
    Kapı Duvar

    Bin yıl önce insanlar zorla çalıştırılıyordu. Şimdi insanlar yükümlülük kisvesi altında zorla çalıştırılmaktadır.

  • Kapı Duvar
    Kapı Duvar

    Diğerini engellememek yeterli değildir. Diğerinin kendini gerçekleştirmesinde yardımcı olmak, ortamı buna elverişli hale getirmek de gereklidir. İnsanın kendi özgürlüğünü gerçekleştirebilmesi ancak diğerinin özgürlüğüne katkıda bulunması ile, buna olanak sağlaması ile mümkündür. İnsanların özgürlüklerini gerçekleştirebilmelerinde kader birliği esastır. (Immanuel Kant)

  • Kapı Duvar
    Kapı Duvar

    Neoliberal sistemde tatil, insanın özünü gürleştireceği, kendini geliştireceği bir süreç değil, yakıt ikmali yaptığı bir süreç olarak algılanır.

  • Kapı Duvar
    Kapı Duvar

    Neşe ile hüzün birbirine giriyordu gündüzün dolambaçlı yollarında. Gece çöktüğünde ise büsbütün dağılıyordum. Boş ver diyordum zayıf, bitap düşmüş ruhuma. Yarın veya öbür gün bir şekilde semireceğime, tıka basa dolacağıma inanıyordum. Renkli dünyalarda karşıma çıkan farklı simalarda kendimi yeniden bulacağımı düşlerken kayboluyordum. Kaybolmaktan korkarken kaybolup gidiyordu oysa zerrelerim. Beni bana bırakmıyordu hayat dedikleri sevgilim. Bir başkası olup çıkıyordum farkına varamadan. Değişik sesler işitiyordum. Değişik kokular geliyordu burnuma. Her birinde ayrı bir derinlik, ayrı bir sıcaklık, ayrı bir coşku vardı insanların.... Onlarla düşüp kalkarken sendeliyordu ruhum. Kabına sığmıyor, taşıyordu arzularım. Gidenlere üzülüyor, gelenlerle avunuyordum. Zaman yavaş da olsa öğretiyordu yeni günün bir şey getirmeyeceğini aslında. Gelen de giden de ben oluyordum. Satırlara akan mürekkebin acı olduğunu biliyordum en az denizin o tuzlu suyu kadar. Ne görürsem onu veriyordum dünyaya. Öfkeyi tutan, biriktiren ruhların ortasında çiçek gibi açmayı umuyordum. Kendisiyle savaşması ne zor insanın! Her sitem, her çığlık kendi içindeki devasa, ıssız mağaranın derinliklerine çarpıp geri dönermiş meğer. Bu gözler nereye baksa, dünya neler sunsa benden çıkıyormuş yanardağ misali.