Kültür Sanat Edebiyat Şiir

Godot'yu Beklerken sizce ne demek, Godot'yu Beklerken size neyi çağrıştırıyor?

Godot'yu Beklerken terimi Ultimate tarafından tarihinde eklendi

  • Kapı Duvar
    Kapı Duvar

    Proto-philosophia yani ilk felsefe etik olmalıdır. Çünkü felsefe aslında ‘’Başka’’ ile aramızdaki sorumluluk ilişkisini araştırır. Felsefe, hayata tutunmayan konuları ilk plana almamalıdır. Ontoloji ve epistemoloji daha soyut, daha kavramsal meselelerdir. Etik ise doğrudan hayata temas eden bir yapıdadır. (Emmanuel Levinas-Zaman ve başka)

  • Kapı Duvar
    Kapı Duvar

    Ezilenlerin bazısı ezilmeyi önemsememekte, bazısı ezilmeyi hak ettiğini düşünmekte, bazısı ise ezildiğinin farkında bile değil! Eğitim kurumları ezilenlere ezmeyi ve ezilenler kervanından çıkmayı değil, ezmekten de ezilmekten de uzak nesiller yetiştirmeyi ilke edinmelidir. Bu mücadeleye eğitimciler kadar ezilenler de destek vermelidir ve dünyayı yeniden yaşanılır, yeniden dengeli hale getirmelidir. (Paulo Freire-Ezilenlerin pedagojisi)

  • Kapı Duvar
    Kapı Duvar

    Helenistik felsefede, Aristoteles ve Platon’da olduğu gibi sistemli bir felsefe söz konusu değildir. Bunun sebebi, ahlak felsefesini nihai ürün üreten felsefe olarak görmeleridir. Ahlak felsefelerinde toplumla ilişkilendirilmiş bir ahlak kuramı yerine daha çok kişinin içsel mutluluğuna odaklanan bir ahlak kuramıyla karşılaşırız. Ekolleri ahlak kuramları bakımından ayrı ayrı değerlendirmek gerekirse Epikurosçuluk ile stoa arasında farklar olduğunu görürüz.

  • Kapı Duvar
    Kapı Duvar

    Yaşam kaliteniz hayatın içine, onun derinliklerine ne kadar girdiğinize bağlıdır. Bu derinliği belirleyen de kendinize karşı ne kadar dürüst olduğunuzdur. Başkalarına karşı dürüst olmayanlar yalnız kalır ya da bir sahtelik havuzunda yüzerler. Kendilerine karşı dürüst olmayanlar ise hiç olurlar.

  • Esrik Dir
    Esrik Dir

    Kitabı okuduğumda hissettigim acıyı ve yoksunluğu hatırlıyorum, o gün anladım beklediğin hiçliktir ve o gün bugündür kalbim hep derinlerde...

  • Kapı Duvar
    Kapı Duvar

    Büyük yönetmen Lars Von Trier’in ‘’Antichrist’’ filminde tevazu ve merhamet konularına değinilir aslında. (Dogville’de de kurcalanır mevzu) Bu Filmlerde olduğu gibi fazla tevazunun kibir olduğu yönünde pek çok düşünür de görüş belirtmiştir tarih boyunca. Oradan akla hemen itidal ve Aristoteles gelir. Aristoteles orta yolcudur bilindiği üzere. Orta yolcuların en eskilerindendir. Mesele şu ki haklı olarak bazı düşünürler ortaya, fazlaya ya da aza kimin neye göre karar verdiğini sorgularlar. Kararında ya da ideal olarak nitelenenin evrensel olup olmadığı düşünülmelidir. Fazla tevazuya nasıl kibir, az tevazuya nasıl kibir değil deriz. Neye göre? Miktarı kim belirliyor? Bir ile beşin ortası üçtür ama tevazu, vicdan, merhamet, arzu, öfke gibi kavramlar matematik değildir ki! Çağlar geçmiş ama belli ki bu pilav daha çok su kaldırır.

  • Kapı Duvar
    Kapı Duvar

    Büyük resmi görmediği durumlarda değerlendirme yapmamalıdır insan. Aksi takdirde doğruyu bildiğini iddia eden kurnazların tuzağına düşer. İnsanı etkileyen küçük görüntü, resmin bütününü temsil etmeyebilir. Küçük görüntüleri gözlerin içine sokmaya çalışanlar, insanları bilinçlendirmek değil sadece kullanmak isterler.

  • Kapı Duvar
    Kapı Duvar

    Entelektüel her şeyi bilen değil nerede neyi bulacağını bilendir. (Umberto Eco-Neredeyse aynı şeyi söylemek)

  • Kapı Duvar
    Kapı Duvar

    Az gelişmiş topluluklarda yönetici kesimin halka yaptığı, ölümü gösterip sıtmaya razı etmektir.

  • Kapı Duvar
    Kapı Duvar

    Bilgiyi sadece episteme ya da doxa boyutlarından ele almamalıyız. Eğer felsefi bir yolculuk yapacaksak bilgi ile dönüşerek, bilginin de dönüştüğünü kavrayarak yapabiliriz. Kavramak dönüşenle dönüşerek olur. (Michel Foucault- College de France Notları)

  • Kapı Duvar
    Kapı Duvar

    Gerçekte hayat alabildiğine saçma ve bir o kadar da mümkündür. Yaşam ve onun en ilginç öğelerinden olan aşk rasyonel değildir. Rasyonalize edilmemelidir. Bizlerin ideale ve ideal olana ihtiyacımız olduğu düşüncesi fazla saplantılıdır. İdeal olmayan, saçma olan kafi olabilir. Biraz dağınık bir odada dinlenmek, aşırı düzenli bir odada dinlenmekten daha keyiflidir. Otantik, salaş bir balıkçı restoranı, steril bir fast-food restoranından daha keyiflidir. Selülitli bir cilt, mükemmel hatlardan daha erotiktir. Birlikte saçmalayabildiğin inişli çıkışlı bir aşk, sözleşmeli, aşırı mantıklı bir ilişkiden çok daha evladır. (Jean François Lyotard-Ayrışma)

  • Kapı Duvar
    Kapı Duvar

    Kediler zevk sahibidir. Keyif etmeyi severler. Bu hayatın tadının koşturarak, çalışarak değil biraz da miskinlik yaparak çıkarılacağını anlatan öznelerdir kediler. Güzelliklerine de düşkündürler. Çöpleri de kurcalasalar, bir şatoda da yaşasalar aynı asalete sahiptirler.

  • Kapı Duvar
    Kapı Duvar

    Cahil, deneyimle literatürü birleştiremeyendir.

  • Kapı Duvar
    Kapı Duvar

    Viktor Frankl’a göre birey içsel çatışmalardan tamamen azade olmamalıdır. Ona göre her çatışma bir rahatsızlık değildir. Bir miktar çatışma, bireyin ileri gitmesi için yararlıdır.

  • Kapı Duvar
    Kapı Duvar

    Hiçbir hastalık tamamen bir tek organa münhasır kalmaz. Hekimleri her hastalıktan bir ihtisas işi çıkarmaya sevk eden şey, canlı varlık hakkındaki eski anatomi anlayışıdır. İnsanı kısımları ve bütünüyle anatomik, fizyolojik ve biyolojik görünüşleri ile bilenler, ancak onu hasta olunca anlayabilirler. (Alexis Carrel-İnsan denen meçhul)

  • Kapı Duvar
    Kapı Duvar

    Kinik okuldan Antisthenes, fakir olduğu halde ben zenginim diye ortalıkta dolaşan bir filozoftur. Yani nasıl baktığı önemlidir insanın.

  • Kapı Duvar
    Kapı Duvar

    Düşünmenin eylem karşısında hastalıklı bir zayıflık olarak görünmesinin bir nedeni vardı.

  • Kapı Duvar
    Kapı Duvar

    Anlam, amaç ve araç kavramları birbirine girmiş durumda 21.asırda. Araçlar birilerinin amacı olmuş. Dünya artık pek kurak! Anlam ise gökteki yıldız kadar uzak. Mezara gireceğini unutanlar için hayatın her anı olmuş başka bir tuzak!

  • Kapı Duvar
    Kapı Duvar

    İşçi olmak kötü bir şey değildir. Ezberletilen işçi zihniyeti ve davranışları kötüdür. Yukardakilerin gözüne girmek için çalışma arkadaşının canına okumaktır kirli olan...

  • Kapı Duvar
    Kapı Duvar

    Kısıtlılıktan kurtulan, tabuları yıkan, isyan eden kişinin kendi kendine, isteyerek ya da istemeyerek yeni kısıtlılıklar yaratması kaçınılmazdır. Sonsuz özgürlük ya da sonsuz iktidarsızlık yoktur çünkü kırılması gereken her kalıbın ardından yeni kalıpların yükseldiği görülür. İzleri silmek isteyenler gökten zembille inmezler. Hiçbir şeye el sürmeden öylece de çekip gidemezler. Kendi izlerini bırakınca yeni bir karanlık, yeni bir pranga ve yeni robotik zihinleri de peşlerinden sürüklerler.

  • Kapı Duvar
    Kapı Duvar

    Bilimsel araştırmaların giderek daha yüksek maliyetli olduğu açıktır. Bu yüzden bu konuda kamudan özel sektöre bir kayış vardır. Abd’de AR-GE çalışmalarının sadece beşte biri devlet tarafından karşılanmaktadır. Özel şirketler, büyük korporasyonlar belli ki bilimsel araştırmalarda gücü elinde bulundurmaktadır. Hal böyle olunca kamu yararı ya da kamu sağlığındansa şirket karlılığı ön plana çıkacaktır. Bakalım önümüzdeki yıllar neler getirecek!

  • Kapı Duvar
    Kapı Duvar

    İncilde ve diğer kitaplarda yazan o eski sefalet, asırlar geçmesine rağmen bugün de hala Londra’da sürmekteydi. Değişen hiçbir şey olmamıştı. Yatarken göğsünde sıçanlar geziniyordu kimilerinin. (Jack London-Demir ökçe)

  • Kapı Duvar
    Kapı Duvar

    İkna olmanız, sizi ikna edenin hakikati söylediği anlamına gelmez. Sofist zihniyeti, çevresindekileri kendi gibi düşünmeye iter. Hakikate götürmekle uğraşmaz. Sadece analitik düşünenler ulaşılması imkansız bir hakikate yaklaşma gayreti içindedir. Az gelişmiş topluluklar kolay ikna olan, manipüle edilen ve bir kez inanınca aklını tamamen devre dışı bırakan insanlardan oluşur.

  • Kapı Duvar
    Kapı Duvar

    Gerçeği bulmuyoruz ve asla da bulamayacağız. Yaptığımız her defasında yanlışları elemek ve gerçeğe bir adım daha yaklaşmaktır. Gerçeğin kucağına oturmak mümkün değildir ama sahtenin o iğrençliğinden adım adım uzaklaşmak mümkündür. Yeter ki hurafelere bel bağlamayalım.

  • Kapı Duvar
    Kapı Duvar

    Birilerini kimlik üzerinden tanımlamak zekanın durduğuna işarettir.

  • Kapı Duvar
    Kapı Duvar

    Kendi değerinin farkına varamayanlar, yarattıkları küçük katastrofinin de farkına varamazlar.

  • Kapı Duvar
    Kapı Duvar

    1995-İnternet gerçeğin yerini alabilir mi? paranoyası
    1999-Yaşadığımız gerçek mi? gerçek nedir ki? paranoyası
    2016-Gerçek sonrası ya da sürreal paranoyalar
    2021-Yeni normal paranoyası.
    Bakalım sıradaki paranoya ne ile alakalı olacaktır.

  • Kapı Duvar
    Kapı Duvar

    İnsan vesayet altındayken endişelidir. Özgürlüğüne kavuştuğundaysa hem başka mekanlara hem de başka endişelere doğru yol alır.

  • Kapı Duvar
    Kapı Duvar

    Frankenstein canavarı aşırı çirkinliği yüzünden insanlardan ilgi ve değer görmeyince, içindekileri onlara aktaramayınca tasarımcısına, yani Victor’a gider ve ondan kendisinin bir dişi versiyonunu yapmasını, ancak bu şekilde sakinleşeceğini söyler. bunun kendisi için bir kurtuluş olduğu konusunda Victor'u ikna eder. Viktor dişi bir canavar yapmak üzere kolları sıvadıktan sonra kafasında türlü tereddütler oluşur. Sonunda yapmakta olduğu canavarı parçalar. Öncelikle Viktor’da bir güvensizlik oluşmuştur. Bu yeni yaratığın da insanlardan onay alamama ihtimalinin felaketle, cinayetlerle sonuçlanmasından korkar. Ayrıca iki yaratığın elele verip beraber daha beter dehşet saçmasından da korkar. Üçüncüsü ise dişi canavarın, erkek canavarı aşırı çirkinliğinden ötürü beğenmeme ihtimalinin erkek canavarı çok daha tehlikeli yapmasından çekinir. Dördüncü ve en önemlisi ise bu iki yaratığın bir şekilde üremeyi başarıp insanlığın kökünü kurutacaklarını düşünmesidir. Sonunda ne mi olur? Yaratık bu olaya çok öfkelenir ve Victor’un kız arkadaşını öldürür.

  • Kapı Duvar
    Kapı Duvar

    Gerçekliği anlamak yetmez, bunu dönüştürmek de gerekir. Öncelikle bir amaç belirlemek, sonra bu amaca uygun bir bilinç geliştirmek, ve bunları gerçekleştirmek için de bir iradenin ortaya konması gereklidir. Bunlar olmadan gerçekliği dönüştüremezsiniz.